Bazen gerçek ekonomistlerden o kadar farklı düşünüyorum ki, soruyorum kendi kendime “Ne içiyor bu zatlar ya?” Tabii, bu arada, önümde Odin ne verdiyse, yaş, kuru, sıkı, toz her türlü “beyin açıcı gıda takviyesinden” bol miktarda yararlandığım için, belki de ben içtiğime dikkat etmeliyim. Ama “İhtiyarın yine kafası sağlam, yüksek uçuşa geçmiş” demeden bir okuyun beni de ya.
Yalnız Türk meslektaşlarım değil, okuyabildiğim kadarı ile istisnasız tüm global yatırım bankalarının araştırma birimleri TCMB’nin “2024 içinde bir tarihte” parasal sıkılaştırmayı bitirip, “2024 sonunda muhakkak” faiz indirmiş olacağını öngörüyor. Nasıl öngörüyor, hangi yıldız falından çıkıyor bu sonuç, çözemedim.
Enflasyonun resmisi %65. Yılbaşı zamlarıyla köpüren iç talep gittikçe yavaşlayan arza karşı cenge çıkınca, 1ci veya 2ci çeyrek 2024’te TÜFE %70-75 arası zirve yapacak. Burada bir nokta koyalım hele. EĞER yine yukarda zikrettiğim zatı muhteremlerin iddia ettiği gibi, TCMB politika faizi %45’te tepe yapacaksa, reel faiz en az 2023 ortası kadar negatif olacak. Peki, o zaman nasıl baskılayacağız enflasyonu? Takvim etkisiyle düşer, TL de 2024 boyunca bir %10-15 reel değer kazanır, o da maliyet enflasyonunu baskılar. Eyvallah, itirazım yok.
Ama, artık enflasyonun birincil nedeni maliyet baskıları değil ki? İç talebi hala yeterince yavaşlatamadık. Daha da kötüsü bir ülkede herkese, her mala, her devlet hizmetine, her vergiye sene başında EN AZ %50 zam yaparsanız en habis tür olan beklenti enflasyonu da %50’nin altına düşmez.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!