Anadolu Arı Ürünleri Dünyaya İhraç Ediliyor
BEE’O Propolis Genel Müdürü ve Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı,”Salgın sürecinde Türkiye’de propolis başta olmak üzere arı sütü, ham bal, arı ekmeği gibi katma değerli arı ürünlerine 4 kat talep artışı oldu” dedi
BEE’O Propolis Genel Müdürü ve Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, salgın sürecinde Türkiye’de propolis başta olmak üzere arı sütü, ham bal, arı ekmeği gibi katma değerli arı ürünlerine 4 kat talep artışı olduğunu belirterek, ‘Propolis, doğal ve güçlü bir antioksidan olduğu için antiviral etkileri de var. Propolisin koronavirüse karşı etkisine ilişkin çalışmaların sonucu hep olumlu olunca, dünyada propolise karşı talep oluştu.’ dedi.
Samancı, AA muhabirine arı ürünlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, salgın nedeniyle takviye edici gıdalara ve propolise yoğun ilgi olduğunu ifade etti.
Salgın sürecinde talebin karşılanması için iki vardiya çalışmaya başladıklarını anlatan Samancı, 2020 yılına 110 çalışanla başladıklarını, bu sayının daha sonra 180 kişiye kadar çıktığını, üretim kapasitelerini de artırdıklarını söyledi.
Samancı, salgın sürecinde birçok firma işlerini azaltırken, kendilerinin normal süreçten daha yoğun çalıştıklarını aktararak, ‘Salgın sürecinde Türkiye’de propolis başta olmak üzere arı sütü, ham bal, arı ekmeği gibi katma değerli arı ürünlerine 4 kat talep artışı oldu. Dünya pazarında da benzer bir tablo ortaya çıktı. Hem ülkemizdeki hem de ihracat talebini karşılamak için çalıştık, salgının ilk bir aylık sürecinde zorluk yaşadık ancak hızla adapte olduk ve talebi karşılıyoruz.’ diye konuştu.
Samancı, Türkiye’de propolis ve arı ürünleriyle ilgili bilinirliğin oluştuğunu anlatarak, bu yıl ihracata ağırlık vereceklerini, dünyadaki normalleşme ile fuar ve kongreler aracılığıyla Anadolu arı ürünlerini dünyaya daha detaylı tanıtmaya odaklanacaklarını dile getirdi.
Türkiye’nin propolis konusunda ilk ve tek uzman Ar-Ge merkezine sahip olduklarını vurgulayan Samancı, Anadolu propolisi ile çeşitli hastalıkların tedavisini destekleyici nitelikte klinik araştırmalar yürüttüklerini, 10 ayrı üniversitede 10 ayrı klinik araştırma yaptıklarını söyledi.
Samancı, yeni ürün serisi olarak cilt bakımı serisi de geliştirdiklerini aktararak, şunları kaydetti: ‘Geçen yıl güneş koruyucu ürün serimizin lansmanını yapmıştık. Yüzde 100 doğal formüller geliştiriyoruz. Anadolu propolisi etken madde açısından çok zengin, bundan dolayı antioksidan ve antibakteriyel etkileri de var. Dolayısıyla cilt bakım veya gıda ürünlerinin formüllerine girdiğinde ürünü de koruyucu, raf ömrü sağladığı için ürünlerimizi katkısız, koruyucusuz saf ve doğal şekilde geliştirebiliyoruz. El ve yüz kremleri, anti aging (yaşlanmayı geciktirici) kremler, serumlar, diş ve saç serisi alanlarındaki formülasyonlarımızla bu yıl yeni ürünlerimizi piyasaya sunacağız. Mevcut formülasyonlarımızda da daha kolay tüketilebilen hazır içecekler serisi gelişiyor olacak.’
5 binin üzerinde sözleşmeli arıcımız ve 500 binin üzerinde sözleşmeli arı kovanımız var
Aslı Elif Tanuğur Samancı, şu anda Avrupa, Amerika, MENA bölgesi ve Uzak Doğu’da olmak üzere 14 ülkeye ihracat yaptıklarını, bu yıl pazarlarına 10 yeni ülke ilave etmeyi hedeflediklerini belirterek, geçen yıl 20 milyon lira ihracat gerçekleştirdiklerini, bu yıl bunu en az 2 katına çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü’nde 3 yıl boyunca dünya genelinde propolis adıyla satılan 130 örneğin toplanarak incelendiğini, bunların içerisinden kendilerinin ürettiği Anadolu propolisinin en az 3 kat daha yüksek etken maddeye sahip olduğunun ispatlandığını anlatan Samancı, bunun; ürünün üretildiği coğrafya, Anadolu toprakları, endemik bitki zenginliği ve doğru üretimden kaynaklandığını söyledi.
Samancı, sözleşmeli arıcılık yöntemiyle kovandan sofraya izlenebilir bir şekilde propolis ve arı ürünü üretimini başlattıklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin en büyük sözleşmeli arıcılıkla üretim yapan, yerli propolis, arı sütü, ham bal, arı ekmeği ve polen üreticisi konumundayız. 5 binin üzerinde sözleşmeli arıcımız ve 500 binin üzerinde sözleşmeli arı kovanımızla arıcılarımız temiz çevrelerde bizim belirlediğimiz koşullar ve malzemelerle üretim yapıyorlar. Arıcımıza malzeme, ekipman eğitimi, alım garantisi veriyoruz, arıcımız artık yüksek kalite ve verime odaklanıyor. Piyasada çok fazla sahte ürün var. Propolisin bir tebliğinin, standardının çıkması gerek.’
Arı sokmasıyla ortaya çıkan zehir bile şifa kaynağı
Samancı, arı sokmasıyla ortaya çıkan zehrin bile şifa kaynağı olduğuna dikkati çekerek, iyi arıcılık uygulamalarıyla elde edilen ürünün tamamından faydalanmaya çalıştıklarını söyledi.
Türkiye’de 8 milyon arı kovanının bulunduğunu, kendilerinin ise şu anda 500 bin sözleşmeli arı kovanına sahip olduklarını, yıllar içerisinde 4 milyon kovana ulaşmayı hedeflediklerini ifade eden Samancı, ‘Türkiye’de sadece 4 milyon kovandan propolis üretmeyi başarsak bütün dünyaya yetecek kadar propolis üretmiş oluyoruz. Anadolu topraklarında böyle bir potansiyel söz konusu. Hazır var olan kovanların sahipleriyle iletişime geçiyoruz. Arıcıya hiçbir maliyet bırakmamaya çalışıyoruz. Propolisi direkt bizim onlara sağladığımız ekipmanlarla göndermelerini istiyoruz.’ şeklinde konuştu.
Propolisin antiviral etkisi, koronavirüse karşı vücudu destekliyor olabilir
Samancı, propolisin yeni tip koronavirüse (Kovid-19) etkisiyle ilgili çalışmaların yayınlandığını anlatarak, ‘Propolis, doğal ve güçlü bir antioksidan olduğu için antiviral etkileri de var. Propolisin koronavirüse etkisine ilişkin çalışmaların sonucu hep olumlu olunca dünyada propolise karşı talep oluştu. Kore, propolis gibi doğal antiviral ürünlerin ithalatını kolaylaştırdı ve bu bizim için fırsat yarattı.’ dedi.
Çin’in Vuhan kentinde arı ürünlerinin doktorlar tarafından tedavide kullanıldığı apiterapi merkezi olduğunu belirten Samancı, ‘Oraya korona hastaları gitmiş olmasına rağmen, o bölgedeki arıcılarda koronavirüsün etkisine rastlanmamış. Anket yapmışlar ve bunu arıcılık yapıyor olmasına ve arı ürünleri kullanmasına bağlamışlar. Benzer tablo bizde de oldu. Hiç durmadan çalışmaya devam ettik. Çok şükür koronadan dolayı hastaneye yatan, ağırlaşan hiçbir vakamız olmadı. 20’ye yakın akademik yayın çıktı. Bu yayınların gösterdiği gibi propolisin antiviral etkisinden kaynaklanıyor ve bu virüse karşı da vücudu destekliyor olabilir.’ diye konuştu.
Rafta propolis diye satılıyor ama içinde propolis yok
Samancı, çalışanlara aileleriyle birlikte propolis damla, propolisli arı sütlü ham ballı karışım ve polen tüketimini zorunlu hale getirdiklerini belirterek, herkesin bağışıklığından emin olabilmek için çalışanlara bunu ücretsiz paket şeklinde sunmaya devam ettiklerini söyledi.
Sahte propolis ürünlerine dikkati çeken Samancı, ‘İncelenen 130 propolisin yüzde 38’inde hiç propolise rastlanmadı. Rafta propolis diye satılıyor ama içinde propolis yok. 100 üründen 90’ında da etiketinde beyan edilen propolis yok. Doğru ve gerçek ürün üreten dünya genelinde bile çok az sayıda.’ dedi.
Samancı, geçen hafta ‘İnsanlığa Değer Katan Kadın Girişimci” ödülünü aldığını, bununla birlikte 37. ödüllerine sahip olduklarını anımsatarak, 2020 yılı biterken ‘Türkiye’nin En hızlı Büyüyen 5. Şirketi’ ve Türkiye’nin en fazla ham bal ihracatı yapan şirketlerinden biri olduklarını sözlerine ekledi.