Tüm dünya, pandeminin yol açtığı kriz dönemini atlatmaya çalışırken, markalar da stratejilerini yeniden şekillendiriyor.
Dijital dünya, tercihlerin belirlenmesinde gün geçtikçe daha ciddi bir rol oynuyor ve bu alandaki marka yatırımlarının, küresel rekabette öne çıkabilmek için önemi her gün daha da artıyor.
Pandemi dönemi sonrasında bir çok yeni girişim ve markanın oluşacağının ayak seslerini bugünden duyuyoruz. Özellikle bu dönemde sadece dijital platformlarda yer alan birçok kişi ve kurum, marka olma yolunda ilerlerken, bu alandaki haklarını ise “marka tescili” yaptırarak koruma altına alıyor.
2019 Aralık ayından bu yana tüm dünyayı etkisi altına alarak küresel ekonomik dengeleri alt üst eden koronavirüs markaların geleceği üzerinde de büyük rol oynuyor.
Birçok kişinin kişisel paylaşımlarının yanı sıra markalaşarak ticari kazanç elde etmelerini de sağlayan sosyal medya, isim haklarının korunması için gerekli önlemlerin alınmasını da zorunlu hale getiriyor.
Marka iletişimi, şirketlerin kaderini belirliyor
Kovid-19 salgını nedeniyle markalar arasındaki rekabetin dijital dünyada her zamankinden çok daha fazla yaşandığını vurgulayan Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, marka yatırımlarının önemi hakkında şunları kaydetti:
“Günümüz dünyasını çok iyi tanımayan bir kavram ortaya çıktı: VUCA (Volatility Uncertainty Complexity Ambiguity) Dünyası. Uçuculuk, belirsizlik, karmaşıklık ve muğlaklık kavramlarından türetilen VUCA; artık ekonomi, teknoloji, iş yapış şekilleri ve tüketim alışkanlarına bakış açımızın değişmek durumunda olduğunu bizlere özetliyor. Hijyen, doğal, sağlık gibi kavramların artık ilk sırada yer aldığı tüm ülkeler için, ‘yerli üretim’in önemi anlaşılırken, küçük işletmelere markalaşma yolu ile e-ticaret alanında dünyaya açılma kapıları aralandı. Organik ve kolay ulaşılabilen ürünlere olan talebin ciddi oranda arttığı bu dönemde, küçük işletmeler hızlı refleksleri ve sahayı yakından takip eden yaratıcı zekâları sayesinde bu döneme imzasını atabilir. Krizlerin doğru analizi ve yönetimine her zamankinden daha çok önem verilmesi gerekiyor. Bu dönemde sahip olunan ve koruma altına alınması gereken önceliklerin başında ‘marka’ ve ‘marka itibarı’ geliyor. Markanın temsil ettiği değerleri sahiplenmek ve güven unsurunu ön plana alarak iletişime devam etmek, şirketlerin hayatta kalma mücadelesinde bir numaralı önceliği olmak zorunda.
Dijital dünyada markaların rekabeti artıyor
Yeni dünya düzeninde teknolojiyi hayata entegre etmek ve tüketicinin ihtiyaçlarına duyarlı olmak çok kritik bir öneme sahip. Tarım ve gastronomi ile ilgili üretim yapan çiftçilerin ve evden hizmet etmeye başlayan küçük işletmelerin sayılarının artması, ezberlerin değişeceği ve globaldeki rekabetin farklı bir boyuta taşınacağının sinyallarini veriyor. İş hayatında hayatta kalma refleksleri hızlı olanların, sahanın gerçeğini en iyi bilen ve yaratıcılığı işine adapte edebilenlerin dönemi başlıyor. Bundan sonraki süreçte bilinmedik iş alanları ve bu konuda uzmanlaşmanın artacağı günler göreceğiz. Bu süreci sağlamanın en kritik konusu da altyapı ve donanım ihtiyacı olacak. Bunun yanı sıra marka olma önceliği ve prensibi ile yollarına devam edenler bu rekabet içinde krizden başarı ile geçenler olacak.”
Sosyal medyada markalaşmak artık daha önemli
Sosyal medyada kişiler bireysel olarak paylaşım yapmanın ve takipçi sayılarını artırmanın yanında amatör olarak ürün ve hizmet satışı da yapabiliyor. İlgili hesap isminin takipçi sayısı arttıkça hem reklam teklifleri hem de portföy gücü artıyor. Haliyle bu isimler ekonomik bir değer haline gelerek marka olarak bilinir hale geliyorlar. Bu noktaya varmadan, hesaplarını marka tescili yaptırarak korumaları son derece önemli. Sosyal medyada normal hesap açma prosedüründe istediğiniz isim birebir kullanılmıyorsa açılabilir. Ancak marka tesciliniz var ise ilgili sosyal medya kurumuna benzer veya birebir açılan hesapların engellenmesi veya kaldırılması imkânlarına sahip olacağınız hukuki bir süreç yürütülüyor. Hatta bu sayede tescilli isminiz marka tescili koruması altında olduğu için sahte hesapların sosyal medya kurumuna şikayet edip kaldırılması veya engellenmesi sağlanabilir. Ayrıca sosyal medya dışında fiili ticari kullanımlarını da marka tescili ile engelleme hakkı olur. Böylelikle içerikleri konusunda ortaya koydukları ürün/hizmet hem sınai haklar hem de telif hakları açısından değerlendirilip tescille korunması da sağlanabilir.
Sosyal medya hesapları marka tescili ile hukuki koruma altına alınıyor
Teknolojinin insanların yaşam tarzları ve tercihleri üzerindeki önemin altını çizen Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dijital dünya ve özellikle sosyal medya gerçeği ile etkileşim oranı ışık hızına ulaştı. Pazarlamanın gücünün son derece önemli olduğu bu noktada kurumlar için marka hikâyesi yaratmak ve sürdürmek eskiye oranla çok daha hızlı ve bir o kadar da stratejik olmak durumunda. Sosyal medyada marka olmak da artık çok daha kolay. Sadece hesap sahipleri
gelecek planlarında ticari bir fayda sağlamak istiyorlarsa, hesaplarını marka tescili ile hukuki koruma altına almalarının önemli olduğu vurgulanmalıdır. Kurumların marka serüvenlerinde hukuksal anlamda partnerleri olması da bir o kadar kıymetli. Destek Patent olarak geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiğimiz gibi gelecekte de bunun güzel örneklerini hayata geçirmeye hazırız.”