Utku Altunöz – 18.09.2018
Değerli takipçiler. Piyasalar 20 Eylül 2018 tarihinde açıklanacak olan Orta Vadeli Plana kilitlenmiş durumda. TCMB’nin faiz adımının ardından uzun zamandır dillendirilen yapısal reformların da detaylarını görebileceğimiz OVP’de, ekonominin 3 yıllık yol haritasını da izlemiş olacağız.
Planda piyasaların arayacağı en önemli maddelerin yapısal sorunlar konusunda olacağını belirtmek isterim. OVP’de tarafımca merak konusu nokta programda büyüme odaklı mı yoksa enflasyon-işsizlik faiz odaklı bir politikaya mı gidileceği?
Türkiye ekonomisinin önündeki sorun artık enflasyonun kontrol edilebilirliğinden öte büyümedeki yavaşlamanın belki daralmanın ne kadar yönetilebileceği olacak.
Geçen hafta TCMB’nin politika faizini 6,25 puan artırarak yüzde 24’e çıkarması neticesinde Türkiye dünyanın nominal en yüksek faiz veren ilk 5 ülkesinden biri haline geldi. TCMB’nin attığı bu adımın ardından genel sorunu iyi teşhis eden ve tedaviyi de iyi açıklayan bir OVP ile girersek, yaşayacağımız türbülansın boyutunu küçültebiliriz. Sonbahar ve kış aylarını daha az sıkıntıyla geçirme imkanını yakalayabiliriz.
Kişisel görüşüm OVP’de çokça dillendirilen IMF’e yönelme yerine başta kamuda olmak üzere tasarruf arttırıcı önlemlerin (namı diğer kemer sıkma politikalarının) alınacağını düşünüyorum. Bu süreçte hükümeti zorlayacak en önemli sorunun yaklaşan yerel seçimleri olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Son bütçe rakamlarında kemer sıkma politikasının da bir yere kadar yapılabileceği anlaşılmakta Haziran’daki 25 milyar TL’lik rekor bütçe açığı sonrasında Hazine hesabı temmuz ayında da merkezi bütçenin performansında zayıflamaya işaret ediyor. Geçen senenin temmuz ayında 4.7 milyar TL fazla veren bütçe nakit dengesinin ağustos ayında 3 milyar 720 milyon lira açık verdi. Tüm bu gerçekleşmeler OVP’nin üzerinde fazlaca kafa yorulması gerçeğini gözler önüne seriyor.
Yazıyı kaleme aldığım saatlerde TCMB bankalara gönderdiği bir yazı ile 21 Eylül’den itibaren bankaların TCMB’de tutmakla yükümlü oldukları zorunlu karşılıkların TL olan kısmına ödediği faizi yüzde 13 olarak uygulanacağını duyurdu. Reuters’a bilgi veren bankacılar, daha önce bu oranın yüzde 7 olarak uygulandığını belirtmişlerdi. Alınan tüm bu önlemler döviz kurlarını fark edilir şekilde geriletildi, ama kalıcılığın sağlanamadığı 2 gündür kur hareketlerinden görebilmekteyiz.
Sonuç olarak;
OVP ile ekonomiye yapılan saldırıların püskürtüleceği ve oluşan kırılganlıkların, engellerin üstesinden gelinebileceği unutulmamalıdır.