Öncelik Anayasa Olunca Dövizi Gören Yok!

Aydın Eroğlu – 12.01.2017

Maalesef tüm öncelik yeni anayasa ve partili cumhurbaşkanlığı adı verilen başkanlık sistemine geçiş olunca, kimse dövizi görmüyor. Zaten mevcut durumda kendisini lağvetmek için çalışan bir başbakan ve kabinesi ile, istediği bize özel başkanlık yetkilerini kanunlaştırmak isteyen bir cumhurbaşkanı ve kabinenin ilgili bakanlarından bağımsız konuşan danışmanları var.

Hal böyle olunca, bu fırsatı kullanan döviz spekülatörlerine gün doğuyor. Peki kimdir bu spekülatörler? Herkes olabilir. Türkiye’ye yeni fon sokmak isteyen yerli ve yabancı yatırımcılar, Türkiye ile anlaşan ve ekranlarda dile getirildiği gibi milyarlarca Dolar fon transferi yapmayı düşünen Körfez fonları için en baştan avantajlı ortam sağlamak nedeniyle kurları çekebildikleri kadar yukarı çekip yüksekten dövizlerini bozdurarak, olası kur risklerini azaltmak için çalışıyor olabilirler. Aynı şekilde yabancı bankalar ve büyük fonlar kurları yukarı çektirip, çok hızlı artan kur yükselişini durdurmak için MB’nın yüksek faiz artışı yapmak zorunda kalmasına çalışıyor olabilirler.

Amaç benzerdir. Yeni sokacakları dövizi mümkün olduğunca yüksek kurlardan bozmak. TCMB’na faiz artışı yaptırıp, yüksek faizli devlet borçlanma kağıtlarından daha fazla getiri elde etmek, sonrasında kur ve faizlerde düşüş yaşanırsa, hem kurdan, hem de faizden ekstra para kazanmak, satın almayı düşündükleri şirket, hisse vs. gibi Türk varlıklarının döviz karşılığı değerlerinin düşmesini sağlayarak, aynı para ile daha fazla alım imkanı yaratmaktır.

Tabii bir de, Türkiye’nin geleceğinden korkanların, gidişatı beğenmeyenlerin, ekonomik ve siyasi kriz bekleyenlerin ülkeden çıkmak için dövizlerini alıp çıkmaları nedeniyle de kur artışları yaşanıyor olabilir. Bu son grup hariç diğerleri geçici dalgalanmalar yaratan ve siyasi boşluğu kullanan spekülatörlerdir. Üsttekilerin yarattığı etkiler geçici olur. Ama parasını çıkarmak isteyenler fazlalaşırsa, o zaman ortaya çıkacak kalıcı döviz açığı finansman ve ekonomi için sorun yaratır.

Ben yaşanan döviz ataklarının daha hacimsiz ve üst paragraflarda örneklediğim spekülatörler tarafından yapıldığı görüşündeyim. Ortamını buldukları zaman benzer spekülasyonlar zamanında İngiltere’de, ABD’de ve diğer bir çok gelişmiş ülkede de yaşandı. Şu an Türkiye’de döviz spekülasyonu yapmak için her türlü destekleyici ortam mevcut. Siyasiler ve ilgili bakanlar tamamen yeni anayasa telaşına düşmüş durumdalar. Para piyasalarındaki fiyat istikrarını sağlamakla görevli TCMB da, siyasi olarak sınırlanınca, nasılsa TCMB faiz artışı yapamaz görüşünde olanlar dövizdeki bu atakları yaşatıp, tüm Türkiye’yi sıkıntıya sokuyorlar.

TCMB döviz alıcılarının derinliğini görmek ve test etmek için en kısa zamanda günlük 40-50 Milyon Dolar döviz satış ihaleleri başlatmalı ve gerektiğinde bu tutarları gün içinde katlayabileceğini açıklamalıdır. Böylece döviz alımlarının boyutu görülmüş olur. Eğer dendiği gibi çok düşük tutarlar ile spekülatif alımlar yaşanıyorsa, TCMB’nın döviz satış ihaleleri ile bu davranışların önüne geçilecektir.

Eğer döviz talebi spekülatif değil de gerçek ve yüksek rakamlı ise, o zaman da yapacak şey istemesek de faiz artışıdır. Döviz satış ihaleleri ile on gün en fazla 1-1,5 Milyar Dolar satış yapar bakarsınız. Müdahale yararlı olursa zaten kurlar düşer ve sattıklarınızı bir süre sonra düşük fiyatlarla geri alırsınız. Ya da faiz artışı yapmak zorunda kalırsanız önemli bir faiz artışı yapınca, zaten kurlar yine geri geleceği için, döviz satış ihaleleri ile sattığınız dövizleri yine geri alabilirsiniz.

Ama bunları yapmaz, sadece munzam karşılıklarını azaltarak tepki verirseniz. O zaman kurlarda yaşanan bu spekülatif atağı engelleyemezsiniz. Bu durum kredi derecelendirme kurumlarının olumsuz bakışını arttırır. TCMB bağımsız değil derler ise, o zaman not indirimi kararı alırlar. Bu kararları için de onlara kızmak doğru olmaz.

Açıkçası kurlarda yaşanan bu yükselişin önü kesilmelidir. Bu kadar hızlı döviz artışı bir süre sonra başka krizler yaratır.

BİST konusuna gelince, bir süre sonra TL’deki değer kayıpları durduğu zaman, o zaman yabancılar çok ucuz görecekleri BİST hisselerini Dolar bazlı değerlendirip almaya başlayacaklar. O zaman da çok ciddi fiyat artışları göreceğiz. Şu an dolar bazındaki değer kayıpları döviz yükseldiği için yaşanıyor. Bazı hisseler hariç genelde düşüş olmadığı için TL olarak BİST tutunuyor. Bu nedenle de yabancı alıma geçince kurlar çok geri gelmediği takdirde, bu sefer fiyatlar eski zirvelerine çok daha çabuk gelecektir.

Düzeltilmesi Gereken Yanlışlar!

Öncelikle 27 Ocak tarihinde Fitch Türkiye değerlemesi varken, TCMB’nın 24 Ocak tarihinde toplanıyor olması çok manasız. Bu tarihin Fitch kararı sonrasına bırakılması lazımdı.

Aynı şekilde değiştirmediğimiz saat uygulaması nedeniyle, borsa saatlerini değiştirdik. Tam müzayede saati 10:00 oldu. Ama TÜİK açıklamaları da 10:00’da olmaya devam edince, bu sefer borsa açılışında hangisine bakacağımızı şaşırıyoruz. Açılışlara mı bakacağız, yapılan büyüme, cari açık, enflasyon verilerine mi derken tam karmaşa oluyor. Bu nedenle saatler aynı kalacaksa, TÜİK açıklamaları 10:30’a alınabilir.

Sözümü bağlarken, bence artık yaşanan döviz ataklarının sonuna yaklaşıyoruz diye düşünüyorum. Mevcut seviyelerin üzerleri zorlanırsa TCMB mecburen devreye girmek zorunda kalacaktır. Bu nedenle 4,25 civarı Euro, 4,00-4,09 civarı Dolar ve 153,00 – 154,00 civarı da gram altında son satış yerleri olabilir öngörüsündeyim.  Ancak, şu ana kadar döviz ve gram altın öngörülerimde yanıldığımı da hatırlatmak isterim!

NOT:
  Yazı 12 Ocak 09:31’de www.borsaanalizci.com‘da yayınlanmıştır!

10 Ocak Tarihli ”Yabancıya Kelepir Hisse!”

11 Ocak Tarihli ”Kur Artışı Faiz Artışını Zorluyor!” başlıklı yazılarımı okuyabilir, www.borsaanalizci.com‘da paylaştığım ve çoğu gerçekleşen hisse öngörülerimi bulabilirsiniz.