Aydın Eroğlu – 11.04.2014
Moody’s sabaha karşı Türkiye Değerlendirmesini açıkladı. Büyümede düşme ve belirsizlik olduğunu, yüksek dış finansman ihtiyacının sürdüğünü ve siyasi belirsizliklere dikkat çekerek durağan olan görünümünü negatife düşürdüğünü ilan etti. Ancak Türkiye’nin başarılı sıkı mali disiplin uygulamasından ötürü kredi notunu düşürmeyip sadece görünümü düşürmekle yetindiklerini açıkladılar.
Öncelikle herkes bilmeli ki, bu bir not düşürme-not indirimi değildir. Sadece görünümün düşürülmesidir. Yani başlıktan ilerlersek, kötü oynayan bir futbolcuya hakemin sarı kart vermesi gibi bir şeydir. Sarı kartı gören oyuncu nasıl ki oyunun sonuna kadar kendine dikkat ederek oynayabilecekse, hatta goller bile atabilecekse, Türkiye’de uyarılara dikkat ederek yoluna devam edebilir. Ancak yapılan uyarılara dikkat edilmezse, ekonomik ve siyasi görüntülerini daha da bozarsa, bu takdirde altı ay sonra yapılması beklenen sonrasi değerlendirmede (bu sürelere bağlı kalmak şart değildir) hakemden kırmızı kart görerek yatırım yapılabilir ülkeler liginden dışarı atılabilir. Yani yeniden görnümünü pozitife döndürecek tedbirler uygulanmazsa, devamında kredi notumuz da düşebilir.
Ancak yapılan değerlendirmenin bana göre tutarsızlıkları da var! Hem büyümenin düşmesine dikkat çekiliyor. Hem siyasi belirsizliklerin devam ettiğinden dem vuruyor, hem de sıkı mali politika başarısı nedeniyle notun korunduğu söyleniyor. Peki sıkı mali politika başarılı ise, büyümenin de en azından belirli bir süre düşmesi normal değil midir? Ya da risklerden biri olarak gösterilen cari açık da bu süreçte düşmemiş midir? Eğer bu kadar çok bahsedilen büyüme daha önemli ise, TCMB sıkı para politikasından vaz geçip, faizleri indirse, bir anda büyüme artmaya başlar. Ama bu üretim yapımızla o zaman da cari açık ve dış finansman ihtiyacı daha da büyümüş olmayacak mı?
Bence değerlendirme kendi içinde biraz tutarsızlıklar taşıyor. Ancak yine de Türkiye için çok önemli bir uyarı ve risktir. Çünkü Türkiye’ye yatırım yapılabilir notu veren iki kurumdan biri Fitch iken, diğeri de Moody’s’tir. Eğer negatife düşürülen görünüm sonrasında notumuz da düşerse, bu durum Türkiye için hiç de iyi olmaz. Değerlendirmelerin büyümedeki bahsettiğim tutarsızlığı aslında bizim için böyledir. Yoksa, üretimi başarmış gelişmiş ülkelerde faizler düşünce büyüme artmasına rağmen, cari açık artmayabilir. Ama bizim gibi ihalatla büyüyen, üretimini ve ihracatını bile, ithal ara mal üretimi ile başaran, kendi patent üretimlerinden ziyade, daha çok montaj üretimi yapan ülkelerde sorun olur. Bu nedenle sanayi yapımızı en kısa zamanda, kendi patent üretimini, yüksek teknoloji üretimini yapan sanayi yapısına döndürmenin tedbirleri alınmalıdır.
Neyse biz şu anki duruma bakalım. Aslında Moody’sin bu kararı sürpriz bir durum değil. Seçim risklerine dikkat çekerken, sonrasında gelebilecek rating değerlendirmelerinde Mooy’s’in kararında bu risklerin yaşanabileceğine dikkat çekiliyordu. Bence durumu şimdilik fazla büyütmemek, kendi kendimizi yapılan değerlendirmeden daha fazla vurmamak lazım. Nihayetinde yapılan sadece görünüm düşürmesidir. Not indirimi değildir.
Beklediğim Düzeltme Moody’s Sayesinde Olacak.
Endeksin yükselişte karşılaşabileceği dirençlere dikkat çekerken, 72.900 üstündeki daha güçlü realizelerin gelmesini beklediğim 73.789 direncine dikkat çekiyordum. Bu seviye geçilmeden gelecek bir düzeltmenin sağlıklı bir realize olacağını yazıyorum. Ancak dün de gördünüz ki, endeks yeterli bir düzeltme yapmadan yükselişine devam etmek hevesindeydi. İşte şimdi Mooy’s sonrasında beklediğim bu düzeltme olacaktır diye düşünüyorum.
Ancak, Moody’s etkisinden çok daha önemli olan bir başka sorun daha var. O da yurt dışında yaşanan sert düzeltme ortamı. Aslında, Moody’s olmasa, belki de yurt dışı etkisi bile bizde benzer bir düzeltmeyi zaten yaptırabilirdi. Kısacası benim için, Moody’s geçici bir sorun, çabuk atlatılır. Gözlerimiz dış borsalarda yaşanacak düzeltmede olmalıdır. ABD’de yaşanan düşüşler bir düzeltmeden ibaretse ki ben öyle olmasını bekliyorum. Bizdeki de bir düzeltme olacaktır. İki gün evvel bu konuda ” Arzu ettiğim ise; 73.789 yukarı kırılmadan, ya da en azından 74.973 geçilmeden 70.000 seviyesine doğru bir realize yaşanması ve sonrasında verdiğim bu dirençlerin geçilmesi. Eğer böyle olursa daha sağlıklı bir piyasa yaşarız. Yoksa düzeltme gelmeden yükseliş yaşanırsa, bir çok yatırımcı alım cesareti gösteremez. Eğer elinde önceden hisse varsa onların yükselmesini bekler. Ama bir düzeltme yaşarsak, bu takdirde düzeltmenin desteklerinde bir çok yatırımcı daha düşük fiyatlarla alım imkanı bulurlar.” yazdığımı biliyorsunuz. Hem yurt dışı etkisi, hem de Moody’s kararı sonrasında, yukarıda arzu ettiğim düzletme 69.000 – 67.985 seviyelerine kadar bile olsa sorun olmayacak, hatta alım imkanları yaratacak bir düzeltme olacaktır diye bekliyorum. Kısa bir süre sonra hava en azından bizim için yeniden olumluya dönecektir düşüncesindeyim. Teknik bir düzeltmeyi, dış etkenler sayesinde yaşamış olacağız. Olası teknik seviyeleri Destek-Direnç Tablomuzdan takip edebilirsiniz.
Ben yarın sabah 05:00’te Kuşadası’nda kızımla birlikte oltaya açılıyorum. Kızlı-erkekli 12 arkadaş rast gelsin diye olta atacağız. Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.
Saygılarımla
www.aydineroglu.com – www.borsaanalizci.com