1979 sonbaharında dünyaya geldim. X kuşağının son temsilcilerinden biri olarak Y kuşağının yani milenyallerin bazı karakteristik özelliklerini de taşıdığımı söyleyebilirim. Bana göre en önemli özelliklerden biri olan esneklik sayesinde hem kendi kuşağımla hem de milenyallerle çoğunlukla iyi anlaşıyor ve onlarla değer üretebiliyorum. Son dönemde ise Z kuşağının ortaya koyduğu evrensellik odaklı yenilikçi ve girişimci ruhtan besleniyorum. Bunu keyifli bir dönüşüm yolculuğu olarak tanımlıyorum.
Milenyallerin, önceki kuşaklardan farklı olarak finansal bağımsızlık ve yaşam tarzı esnekliği arayışında olduğu önemli bir gerçek. Geleneksel kariyer yollarının yerine, daha fazla kişisel tatmin ve denge sağlayan alternatif iş modellerini tercih ediyor ve bunları bizzat tasarlıyorlar. Bu nedenle, serbest çalışma, kendi işini kurma veya yan gelir kaynaklarına yönelme gibi seçeneklere daha fazla ilgi duyuyorlar. İçinde bulunduğumuz dönemde finansal deneyimlerin yeniden tasarlanma sürecinde milenyallerin yoğun etkisini görüyoruz. Bu etkinin tetikleyicisi ise “finansal özgürlük” kavramı olarak karşımıza çıkıyor.
Milenyaller, maddi bağımsızlığın yanısıra tasarladıkları yeni işlerin toplumsal etkisini de düşünerek ve sürdürülebilirlik, eşitlik, adalet gibi değerlere önem veriyorlar. Finansal özgürlük anlayışları, bireysel hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra toplumsal etki yaratma amacını da içeriyor.
Elbette ki teknolojik gelişmeler ve internetin yaygın kullanımı, milenyallerin finansal bilgiye erişimini kolaylaştırdı ve yatırım yapma ve girişimcilik gibi alanlarda daha bilinçli olmalarını sağladı. Son dönemde sohbet etme imkânı bulduğum genç arkadaşlarımın büyük bölümü finansal okuryazarlık konusunda kendilerini geliştirmekle kalmayıp ve yatırım yaparak uzun vadeli büyüme ve gelir elde etme stratejileri üzerinde çalışıyorlar. Bunu da toplumsal etki seviyesinde ele alıyorlar.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!