Mahfi Eğilmez – 28.08.2014
Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirme kararı ve görünüm
TCMB Para Politikası Kurulu’nun aylık toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada gecelik borç verme faizini yüzde 12’den yüzde 11,25’e (piyasa yapıcısı bankalar için yüzde 11,5’dan yüzde 10,75’e) indirdiğini, diğer her şeyin mevcut haliyle bırakıldığını belirtti.
Buna göre politika faizlerinin son durumunu bir tabloyla gösterelim:
TCMB Faizleri | % |
Haftalık repo ihalesi faizi | 8,25 |
Gecelik borç verme faizi | 11,25 |
Piyasa yapıcılarına gecelik borç verme faizi | 10,75 |
Gecelik borçlanma faizi | 7,5 |
Geç likidite penceresinden TCMB’nin borç verme faizi | 12,75 |
Geç likidite penceresinden TCMB’ninborç alma faizi | 0 |
TCMB bu indirimi niçin yaptı?
Şimdi gelelim TCMB’nin gecelik borç verme faizini düşürmesinin ne anlama geldiğini açıklamaya. Bunun anahtarı Para Politikası Kurulu toplantısı kararının özet notunda yer alıyor. Bu notta TCMB dört gelişmeye dikkat çekiyor: (1) ‘Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeyde seyretmektedir.’ (Hatırlanacağı gibi enflasyonu azdıran nedenlerden birisi olan yüzde 25’in üzerindeki kredi büyümesini yüzde 15’lere çekme hedefi var.) (2) ‘Yurtiçi özel kesim nihai talebi ılımlı bir eğilim sergilemektedir.’ (Yurtiçi talebin ılımlı olması demek enflasyon üzerindeki baskıların da ılımlı olması demektir. Bir başka ifadeyle TCMB, gelecek için en azından yurtiçi talep kaynaklı bir enflasyon baskısı öngörmemektedir.) (3) ‘Geçtiğimiz yılın ortalarından itibaren gerçekleşen birikimli döviz kuru gelişmelerinin yıllık enflasyon üzerindeki olumsuz yansımaları kademeli olarak azalmaktadır.’ (Döviz kurlarında yaşanmış olan artışların enflasyonu olumsuz etkilediği biliniyor. TCMB, bu olumsuz etkilerin yavaş yavaş kalmaya başladığını ve dolayısıyla enflasyonun bu rahatlama nedeniyle de düşüşe geçeceğini tahmin ediyor.) (4) ‘Gıda fiyatlarındaki yüksek seyir enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirmektedir. Kurul, bu çerçevede kuraklığın ve jeopolitik risklerin enflasyon görünümü üzerindeki etkilerini de ele almıştır.’ (Gıda fiyatlarındaki artışlar, kuraklığın buna etkisi ve jeopolitik risklerin varlığı enflasyonu olumsuz etkileyecek faktörlerdir.)
Bunları özetlersek, TCMB, enflasyon konusunda üç olumlu gelişmeyi (kredi büyüme hızlarının makul düzeyde olması, yurtiçi nihai talebin ılımlı olması ve döviz kurlarındaki artışın olumsuz etkilerinin azalmaya başlaması) ve bir olumsuz gelişmeyi (gıda fiyatlarının artması, kuraklık ve jeopolitik risklerin artması) göz önünde bulundurarak gecelik borç verme faizlerini düşürme kararı almıştır.
Bir taşla iki hedef vurulabilir mi?
Karara ve gerekçelere bakınca; Para Politikası Kurulu üyelerinin yüksek seyreden enflasyonu düşürmek ile düşük seyreden büyümeyi yükseltmek tercihleri arasında gel – gitler yaşadıkları ve sonunda ortalama bir kararla her iki amaca birden hizmet etmek üzere bir beklenti yaratma yolunu seçtikleri kanısı doğuyor. Gecelik borç verme faizlerinin düşürülmesi, bankaların daha ucuza fon bulmasına yol açacak. Bu gelişme, hem mevduat hem de kredi faizlerini düşürerek kaynakların ucuzlamasının yanı sıra kredilerin de bir miktar artmasını sağlayacak. Kredilerin artması büyümeyi yukarı doğru itecek. Yukarıda değindiğim gibi TCMB’nin alınan önlemler sonucunda kredi genişlemesinin frenlendiğini belirtmiş olması hafif bir kredi artışından şikayetçi olmayacağı anlamına geliyor. Öte yandan indirimin yüksek oranlı yapılmaması bir yandan da enflasyonu denetim altında tutma güdüsünden kaynaklanıyor.
TCMB’nin üzerindeki ‘büyüme elden gidiyor, faizi indir’ biçiminde özetlenebilecek baskıları da dikkate aldığımızda, yasasında ne denirse densin, para otoritesinin fiyat istikrarı hedefli politika belirlemesinin zorluğu karşımıza çıkıyor. Ne var ki ekonomi politikasında bu tür ikili hedefe yönelik kararların başarıya ulaşması kolay değildir. Bu kararın test edileceği ilk aşama 3 Eylül günüdür. Ağustos ayı TÜFE oranı açıklandığında eğer yıllık enflasyonda gerileme ortaya çıkmamışsa eleştiriler başlayacaktır. Geçen yılın Ağustos ayında aylık TÜFE oranının eksi yüzde 0,10 olduğunu dikkate alırsak bu Ağustos’ta enflasyonda gerileme olması olasılığı oldukça düşük görünmektedir.
TCMB Faizleri Tablosuyla ilgili Açıklamalar:
Haftalık repo ihalesi faizi: TCMB, bankalara, haftalık repo ihalesi açmakta ve bankaların repoya getirdiği tahvil vb karşılığında onlara bir hafta vadeli borç vermektedir. Yüzde 8,25 olan bu oran değiştirilmemiştir.
Gecelik borç verme faizi: TCMB, bankalara gecelik olarak da borç vermektedir. Bunun faizi yüzde 12,00’den son toplantıyla yüzde 11,25’e düşürülmüştür. TCMB, piyasa yapıcısı bankalar için yüzde 11,5 faizle sağladığı bu imkanın faizini de yüzde 10,75’e indirmiştir.
Gecelik borçlanma faizi: TCMB, gün sonunda elinde fazla para kalan ve bunu değerlendirme imkanı olmayan bankaların kendisine yatıracakları fonlara yüzde 7,5 faiz vermektedir.
Geç likidite penceresi: Bankaların yukarıda saydığımız işlemleri saat 16’dan önce yapmaları gerekmektedir. Eğer saat 16’ya kadar bu işlemler yetiştirilememişse TCMB saat 16 ile 17 arasında geç likidite penceresi adı altında ek bir işlem imkanı sunmaktadır. Buna göre bu saatler arasında TCMB’ye borç verecek veya TCMB’den borç alacak olanlara da tablodaki faizleri uygulamaktadır. Dikkat edileceği üzere TCMB, saat 16’dan sonra kendisine yatırılacak paralara faiz ödememekte, sadece muhafaza işlemi yapmış olmaktadır.
Faiz koridoru: TCMB’nin gecelik borç verme faizi olan yüzde 11,25 ile gecelik borç alma faizi olan yüzde 7,5 arasına koridor ya da bant denilmektedir. Gecelik borç verme faizi (yüzde 11,25) bu koridorun ya da bandın üst limiti, gecelik borçlanma faizi (yüzde 7,5) ise bunun alt limiti olarak anılmaktadır.
Marjinal fonlama oranı: TCMB’nin gecelik borç verme oranının üst limiti (yüzde 11,25) marjinal fonlama oranı olarak da anılmaktadır.