Son haftalardaki siyasi gelişmeler!
Yurtdışı yatırım kuruluşlarının ülkemizdeki faaliyetleri diğer gelişen piyasalarla bir tutması sebebiyle paranın da yönüne etki edebilmekteler. Dolar kurundaki hareketlenme öncesin de 1.5 aydır devam eden yabancı fon kaybı ve enflasyon konusunda 2021 hedeflerinden biraz uzak kalmamız önce faizi sonra da kur üzerinde etkili oldu. Bunu finansal istikrar bozucu unsur olarak yorumlayan raporlar da ne yazık ki büyüme oranlarındaki ülke başarısını oldukça baltalıyor. Merkez mecburen faiz arttırmak zorunda kalacak. Arttırmazsa aslında 100 baz puanla kaybedeceğinden daha fazlasını kaybedebilir. Bazen hedeflerinizi tutturamazsanız piyasa beklentisini yerine getirmeniz gerekebilir. Reform paketinin tek amacı enflasyon ve faiz. Bunu aşabilecek enstrümanlarda kullanılmaya devam ettikçe öncelikle enflasyon sonrasında faiz indirmek için alana sahip olacağız. Faiz indirmeden de ülkece maliyetli projeleri üstelenecek ya da iş kuracak sermayeye ulaşmamız zor olacaktır.
Son 2 haftadır dış piyasadaki teşvik paketine ya da ülkemizin büyüme oranına sevinemedik. Nedeni daha iyi gelişme beklenen orta doğuya sermayenin kayma isteği olarak görünüyor. Henüz ciddiye alınacak bir satış trafiği yok elbette ki merkez beklentiyi karşılarsa kısa sürede eski ritmine kavuşması beklenir. Dolar kurunda yine aynı şekilde yurtdışı raporlarda da 6.5 ve altında hedeflemeler bulunmakta. Kısa vade de ki bu hareketlenme sizi korkutmasın. Yüksek dolar kuru merkez bankası için girdiler ve çıktılara direk etki ettiği için oldukça iyi bir durum. Tabi kontrol edilebilir kaldığı sürece. Son dönemde teknoloji firmalarının da ülkemize olan ilgisi ve fabrika taşımalar Orta doğu ve batı arasındaki köprü avantajının giderek olgunlaşma sürecine ilerlediğini gösteriyor. Mısır ile yapılan sıcak temas ve Yemen’deki olaylarla ilgili Suudi’li yetkililerin ülkemizden yardım talebi henüz netlik kazanmasa da Bae içinde ilişkilerin normalleşmesi açısından oldukça önemli. Yani ilişkilerdeki her bir adım ticari başarı olarak da menfaat sağlayabileceğimiz bir gelişme olarak öne çıkmaya devam edecektir. 2021 yılı kısaca hem ticari aktivitemizde hem de finansal yetimizde başarı yılı olacak. Abd seçimleri sonrası sizlerinde fark ettiği gibi ikili ilişkilerde ve siyasi çevrelerde ılımlı bir yükseliş başlamış durumda. Kimse kimseye ahkam kesme derdinde değil ve bu da piyasalar için fiyatlanacak olumsuz tabloların önüne geçmekte. Şuan ülkeler öncelikle pandemi yaralarını sarmak ve şirketleri desteklemek için ter döküyor.
Abd tahvil faizi %1.63 üzerinde güçlenmesi ile %2 sınırına kadar daha gidebilecek potansiyele sahip. Sonrasında endişe yaratacak bir tablo havasından çıkacaktır. İlk yazımda paylaştığım gibi tahvil faizi bahane edilecek bir olumsuzluk yaratacak bir enstrüman değil ama öyleymiş gibi yapılıyor ve geçmiş yıllardaki tahvil piyasasındaki hareketliliğin piyasalara etkisini detaylıca incelediğimizde piyasalarda büyük dalgalanmalara sebebiyet vermediğini görmüştük ki faiz artmaya devam etse de şuan dış piyasa rekor seviyelere yakın işleme devam ediyor. Bu bize ne zaman yansır diye sorduğumuzda tüm gözler 18 mart merkezin faiz toplantısına çevriliyor. Şuan 100 baz puanlık bir artış piyasaya nefes aldıracaktır ve yabancı çıkışını azaltacaktır. Toparlanma devam ettikçe önümüzde 1570 bölgesinin kırılma ihtimali de artmakta. Önümüzdeki hafta bu bölgeyi geçeriz diye düşünüyorum artık tabi beklentimiz olan faiz artışı gerçekleşirse. Sonrasında 1650 bölgesi hedefleyen güçlü bir piyasa ivmesi yakalayabiliriz. Aksi halde merkez gereken hamlede gecikirse, bir sonra ki ay bu faiz artışını yapsa bile bir şeye faydası olması beklenemez. Yani her şey doğru zamanlama ve müdahale ile mümkün. Kısaca 100 baz puanı ver durumu iyileştir ya da 150-200 puan ver piyasayı coştur. Zaten yılın ikinci yarısında raporlar faiz indirimi bekliyor olacak ama öncelikle bu raporların bu şekilde gelmesi ve piyasayı üzmemesi için enflasyonda beklentileri tutturmak gerekiyor. Bunu detaylıca takip ediyor olacağım.
Hisse senetlerinde son 6 haftadır yabancı çıkışı sebebiyle sığ sektörel bazlı hareketler dışında kimse para kazanmadı ama bu dönemde nakdinizde azalma olmadıysa bunu da başarı olarak görmelisiniz. Stresli ve oldukça zorlayıcı bir süreçti. Yan tahtalar olarak tabir ettiğim düşük sermayeli şirketlerimizde bu haftalarda aşağılardan toplama süreciyle zayıf görünüm bir süre daha devam etse bile sermaye ihtiyacı yoğun şirketlerdeki hareketlilik yenide canlanacaktır. LOGO yazlım hem ufak bir temettü hem de %300 oranında bedelsiz sermaye artırımı için karar aldı. Hisse muhtemel bir kaç tavan sonrası yatay görünüm de alabilir, süreç belirsiz ama verimli olabiliyor. Dirençleri 158,165 ve 173 de olacak. Şirket beklentilerin aksine düşük bir sermaye artırım kararı aldı bu da ilerleyen yıllarda şirketin yeniden sermayeye ihtiyaç duyabileceğini gösterecek. Bunun gibi beklenti içinde olan şirketlerimiz, THYAO, PGSUS, EGGUB, FROTO, TTRAK, JANTS, ATEKS, ALGYO, KUTPO, KOZAL, OTKAR vs birçok şirket bulunmakta. Zaten birçoğu bu beklentilerle sert yükselişler gerçekleştirdiler ve piyasa şartlarına rağmen bulundukları mevkileri korumaları henüz durmayacaklarının teminatı gibi. Uzun vade de sermaye açığını fırsata çevirmek için de yatırımcılar pozisyonlarını korumayı yeğliyorlar.
Analiz sepeti:
PETKM: Geçtiğimiz haftalarda takaslarında bir hareketlilikte bahsetmiştim, yaklaşık %20 dolayında artış kaydetti. Önümüzdeki dönem için yükselişini taşıması beklenirken 6.15 üzerinde 6.60 seviyesini test etmesi beklenir.
TCELL: Takaslarında son haftadaki düşüş sonrası canlanma yaşayan hisse de 2021 yılına dair kuvvetli büyüme sinyalleri doğru analiz edilirse bu sene ciddi getiriler elde etmesi çok mümkün. Önünde 16.90 seviyesi hafif, 17.40 seviyesi önemli bir direnç ve fon desteği sürerse rekor tazeleme gerçekleşme ihtimali hem hacimsel hem de teknik olarak mümkün.
İyi haftalar…
Ahmet Güven