Utku Altunöz – 24.04.2018
Değerli Para Borsa takipçileri. Son yazılarımın çoğunda faiz artırımına karşı olan bir ekonomist olduğumu, literatürde birçok gelişmiş ülkenin enflasyon sorununu faiz indirimleri ile aştığını yazmıştım. Bu ülkeler her ne kadar faiz indiriminde ilk aşamada daha yüksek enflasyon oranları ile karşı karşıya kaldılarsa da kâr iştahı ile piyasaya giren firmaların rekabetçi davranışları ile bu sorunu yenmişlerdir.
Türkiye ekonomisinde de uzun süredir TCMB bunu yapabilirdi. Ama Türkiye ekonomisi uzun yıllardır ucuz döviz, yüksek faiz sarmalı ile kısır politikalarla yönetilmiştir. Ekonomik göstergelerimizin şu anki durumdan çok daha iyi olduğu birkaç yıl öncesinde birçok siyasi irade ve akademik çevrelerin ısrarlı faiz indirimi haykırışına parayı yönetenler kayıtsız kalmıştır.
Gelinen noktada faiz indirimine gitmek kendi ayağına kurşun sıkmaktan ileri gitmeyecektir. Son zamanlarda gerek küresel konjonktür gerek yurt içinde konjonktür ve de erken seçim sürecine girmiş olmamız, faiz indirimini imkânsız kılmaktadır.
Risk algımızın dışarıda yükseldiği ve sıcak paranın bizimle benzer konumda olan Latin Amerika ülkelerine kaçması bu kadar mümkünken TCMB’nin geç kaldığı bu hamleyi 25Nisan’da gerçekleştireceğini düşünüyorum.
AKSİ TAKTİRDE;
Kurun nereye gideceğini kestirmek mümkün değil. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki faiz artırımına gidilmemsin durumunda 4.20’leri görmemiz oldukça yüksek olasılık.
Kişisel düşüncem;
Merkez Bankası’nın 25 Nisan toplantısında büyük bir ihtimalle faiz artırımına gideceği yönündedir. Böylelikle kurdaki kayıpları durdurmaya çalışma çabasına girecektir. Seçim sürecinde olan siyasi iktidar için de en akılcı durumun bu olduğu kanaatindeyim.
TCMB’nin 2017 yılında yaptığı gibi politika faizine dokunmayarak geç likidite penceresini yükselterek örtülü faiz artırımına gitmesini tekrar görebiliriz. Böylece
TCMB, TL’nin baskı altına girdiği günlerde haftalık repo ihalesi açmayarak, bankaların fonlama ihtiyacını faizlerin daha yüksek olduğu gecelik piyasa ve geç likidite penceresi üzerinden karşılamalarını istiyor. Türkiye Ekonomisinde giderek artan cari işlemler açığı endişesi ve özel sektörün borç sorunları büyük bir ihtimalle Türk Lirası’nı gelecek haftalarda baskı altında tutacaktır. 25 Nisan 2018 ‘de yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında geç likidite penceresi (GLP) faizinde 100 baz puan artırım bekliyorum.