Mahfi Eğilmez – 24.01.2017
Merkez Bankası, gecelik borç verme faizini yüzde 8,50’den 9,25’e, geç likidite penceresi faizini yüzde 10’dan 11’e artırdı. Bu duruma göre Merkez Bankası’nın bankaları fonlamakta kullandığı imkânlar ve faizler şu şekilde oluştu.
MB Fonlama İmkânı | Eski Faiz (%) | Yeni Faiz (%) |
Gecelik İmkânlar | ||
Gecelik Borçlanma | 7,25 | Değişmedi |
Gecelik Borç Verme (Marjinal Fonlama) | 8,50 | 9,25 |
Bir Hafta Vadeli Repo İhalesi | 8,00 | Değişmedi |
Geç Likidite Penceresi | ||
Borç Alma | 0,00 | Değişmedi |
Borç Verme | 10,00 | 11,00 |
Önce işin düzenlenme biçimine bir bakalım. Merkez Bankası 10 Ocak’tan başlayarak TL likiditesini sıkıştırmaya ve döviz likiditesini gevşetmeye yönelik çeşitli adımlar attı. 12 Ocak’tan bu yana da haftalık repo ihalelerini iptal etmek suretiyle bankalara verdiği borcun vadesini gecelik vadeye çekerek iyice kısalttı. Bu yolla politika faizi adını verdiği faizi de oluşturmaz oldu. Yanlış bilmiyorsam dünyada politika faizi oluşturmayan tek Merkez Bankası konumuna geçti. Ya da belki daha doğrusu artık bizim politika faizimiz en fazla ağırlıkla kullanılan imkân haline gelen geç likidite penceresi faizi oldu. Eğer geç likidite penceresi faizi politika faizi halini aldıysa bu da dünyada bir başka ilk oluyor. İstisnai bir imkânın faizini politika faizi haline getirmiş bulunuyoruz.
Şimdi gelelim kararın faiz yönüne. Merkez Bankası haftalık ve gecelik faizlerinin ağırlıklı ortalamasına Merkez Bankası Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti adını veriyor. Ben de buna Merkez Bankası ortalama faizi diyorum. Merkez Bankası ortalama faizi yılın ilk akşamında yüzde 8,28 idi. Haftalık repo ihalelerini iptal ederek bankaları gecelik borçlanmaya ve geç likidite penceresi imkânını kullanmaya yöneltince Merkez Bankası’nın ortalama faizi de yükselmeye başladı. Bu faiz bugünkü karar öncesinde (dün akşam itibariyle) yüzde 9,01 olmuştu. Buna göre Merkez Bankası, görünürde politika faizini yüzde 8,00’de sabit tutmuş ama asıl faiz olan ortalama faizini 0,73 puan yükseltmişti. Yani görünürde faizi artırmamış ama gerçekte artırmıştı.
Bugünkü toplantıdan çıkan karara göre Merkez Bankası haftalık repo faizini yüzde 8,00’de bırakmış, gecelik borç verme faizini 9,25’e, geç likidite penceresi faizini de yüzde 11’e yükseltmiş bulunuyor. Yani geç likidite penceresi gibi istisnai bir imkânı kullandırmaya devam edeceği anlaşılıyor.
Karardan önce USD/TL kuru 3,74 – 3,75 bandında bulunuyordu, kararın açıklanmasının ardından 3,82’ye fırladı, sonrasında gevşeyerek 3,75 – 3,76 düzeyine geriledi. Bu kararla Merkez Bankası’nın ortalama faizi muhtemelen yükselecek ve yükselişine göre de USD endeksindeki oynaklıkla birleşerek USD/TL kuru üzerinde etkili olacak.
Yanıtlanması gereken sorular var: Merkez Bankası haftalık repo faizini artırmak yerine niçin geç likidite penceresi faizini yükseltiyor ve niçin bankaları istisnai bir uygulama olması gereken geç likidite penceresinden borçlanmaya yöneltiyor? Kullanılmaz duruma getirdiği politika faizini yüzde 8,00 gibi bir düzeyde tutmaya devam ederek bu faizin mevduat ve kredi faizlerinin belirlenmesinde esas alınmasını mı vurgulamaya çalışıyor? Bu kadar karmaşık mekanizmalar ileride başka sıkıntılar yaratmayacak mı?
Konfiçyüs’ün “yaşam basittir ama onu karmaşık hale getirmek için elden geleni yaparız” sözü sanki Merkez Bankası’nın para politikasını özetliyor gibi.