Merkez Bankası Vites Küçültmeye Gerek Duymadı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 21 Haziran toplantısında gecelik marjinal fonlama oranında 50 baz puanlık indirim ile sadeleştirme politikasına devam etti. Merkez’in üst bandı %9 seviyesine çekmesi ile 2010 yılından bu yana politika faizi ile üst bant arasındaki fark en düşük seviyeye geriledi.
Yılın geri kalanında küresel ekonomik koşullar ve enflasyon görünümü ile TCMB para politikasını belirlemeye devam edecek. Mayıs ayı toplantı metninden farklı olarak Haziran ayında Merkez’in yol haritasını belirlerken manşet ve çekirdek enflasyon yanında birim işgücü maliyeti ve hizmet sektöründe enflasyon eğilimini de takibe aldığı anlaşılıyor. Koşullar elverdiği sürece TCMB üst batta 50 baz puanlık faiz indirimi ile sürece devam edebilir. Ancak piyasalarda son dönemde konuşulan faiz koridorundan tek faiz sistemine geçiş için zamana ihtiyaç duyuluyor.
Haziran ayı istihdam verisi sonrasında Amerikan Merkez Bankası (FED) 2016 senesinde en fazla bir kez faiz artırabilir görüşünün piyasada yerleşmesi TCMB’yi üst bant faiz indirimlerinin devamı konusunda rahatlatır. Ancak Merkez’in 2016 son çeyrekte küresel piyasalarda kırılganlığın artma ihtimalini hesaba katarak tek faiz politikasına geçiş konusunda temkinli olacağını düşünüyoruz. Banka faiz politikasını belirlerken kötü günler için kendisine hareket alanı bırakmak isteyebilir. Mart ayından bu yana üst batta 175 baz puan faiz indiriminin mali sektör aracılığı ile reel ekonomiye ne ölçüde yansıyacağı konusu ise düşündürüyor. Nitekim bankaların mevduat faiz oranları düşerken kredi faiz oranlarının aynı oranda gerilemeyişi ile banka ve kredi faiz oranları arasında spread genişliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bugün ekonomistlere yaptığı sunumda yılın ikinci yarısında turizm gelirlerinde düşüş dış ticaret dengesini negatif etkileyebilir deniyor. Geçmiş yıllara kıyasla gerileyen petrol fiyatları cari işlemler dengesini olumlu etkilerken, jeopolitik risklerin etkisi ile ihracatta artış limitli kalıyor. Enflasyonda çekirdekte yaşanan yumuşama pozitif ancak birim iş gücü maliyeti ve hizmet sektöründeki eğilim önümüzdeki aylarda yukarı yönlü risk unsuru olabilir. Bankanın sunumda dış ticaret dengesi ve enflasyon gibi ileriye dönük endişelere yer vermesi, yılın geri kalanında faiz indirimi konusunda daha temkinli olacağını düşündürüyor.
TCMB’nin üst bantta 50 baz puanlık faiz indirimini kanıksamış görünen piyasaların toplantı sonrası verdiği tepki limitliydi. Öncesinde küresel piyasalarda artan risk iştahı ile 2,90 altına gerileyen parite TCMB sonrasında hafif yükselişe geçti. İngiltere’nin kalış ya da çıkış meselesi sona ermeden, Türk Lirası’nın kendisine yön tayin etmesi güç görünüyor. Küresel piyasaların İngiltere endişesini geride bırakması ve rahatlama ile Dolar/TL 2,88’li seviyelere geri çekilebilir. Olumsuz senaryoda ise ilk etapta 2,95 ardından 3,00 denemesi kaçınılmaz görünüyor. Haziran ayının geri kalanında ve Temmuz ayında Türk Lirası gelişen ülke piyasalarına olan talebe paralel yön bulmaya çalışacaktır.
Arzu Toktay