Rezervin iki anlamı var: (1) İleride kullanılmak üzere artırılmış, biriktirilmiş, saklanmış şeyler. (2) Yatağında ya da havzasında bulunduğu hesaplanan maden, su, petrol gibi şeyler. Ekonomide bunların ilkini kullanıyoruz. Merkez bankası rezervleri dediğimiz zaman fiilen ya da hesaben merkez bankasında saklanan döviz ve altınları kastediyoruz. Bu dövizlerden dolar, euro gibi her ülke tarafından kolayca alış verişlerde kabul edilen paralara rezerv para deniyor ve merkez bankaları bunları bulundurmaya özen gösteriyor. Çünkü bu paraların ve altının varlığı, ileride çıkabilecek borç ödeme sorunlarını aşmak için, borç verenler veya yatırım yapanlar için bir çeşit garanti olarak görülüyor.
Merkez Bankalarındaki rezervler (ki bunlara resmi rezervler deniyor) hesaplanırken şu denklemler kullanılıyor:
Brüt Rezervler = TCMB’nin kendi malı olan döviz ve altın rezervleri + Bankalara ait olup zorunlu karşılık olarak TCMB’de bulunan döviz ve altınlar + Bankaların TCMB’de bulunan mevduatları + IMF’nin tahsis ettiği özel çekme hakları (SDR)
Net Rezervler = Brüt Rezervler – Bankalara ait olup zorunlu karşılık olarak TCMB’de bulunan döviz ve altınlar + Bankaların TCMB’de bulunan mevduatları
Swaplar = Yerli para karşılığında geçici süreyle alınan dövizler veya altınlar
Swap Hariç Net Rezervler = Net rezervler – Swaplar
Son yıllara gelinceye kadar TCMB’nin brüt rezervleri de net rezervleri ve fazlaca swap anlaşması olmadığı için swaplar hariç net rezervleri de pozitif düzeydeydi. Son birkaç yıldır TCMB faizleri düşürmeye yönelince kurlar yükselişe geçti, bunu önlemek için bu kez TCMB döviz satarak piyasaya müdahaleye girişti, böylece kur denetlenmeye çalışıldı. Bunların sonucu olarak swaplar hariç rezervler eksiye düştü. 30 Eylül 2022 itibarıyla rezervlerin görünümü şöyledir:
Parası, rezerv para olan yani kendi parasıyla dış borç alabilen ülkeler dışında kalan, dolarizasyon etkisi altındaki ülkeler faizi yanlış belirlediklerinde kuru tutmak için döviz satmak zorunda kalırlar. Bunun sonucu olarak rezervler azalır, rezervler azalınca riskler artar, riskler artınca yatırımlar iyice düşer. Görüldüğü gibi 30 Eylül 2022 tarihi itibarıyla TCMB’nin brüt rezervleri 107,1 milyar dolar, net rezervleri de 9,7 milyar dolar olmakla birlikte swaplar hariç net rezervleri eksi 55,9 milyar dolardır. Faizleri düşük tutarken tasarrufların dövize dönmesini önlemek için getirilen kur korumalı mevduat, ihracatçıların yaptığı ihracatın yüzde 40 tutarının TCMB’ye satılması gibi rezervlere katkı yapacak uygulamalara karşın rezervler ekside kalmaya devam etmektedir.
Hangi rezerv miktarına bakmak doğrudur? İktidar partileri brüt rezervleri, muhalefet partileri swaplar hariç net rezervleri hedef alarak açıklama yaparlar. İkisi de doğrudur. Çünkü ikisi farklı şeyleri gösterir. Brüt rezervler elimizde ve banka hesabımızdaki para mevcudunu, swaplar hariç net rezervler ise bu tutarlardan borçlarımızı düştüğümüzde ne durumda olacağımızı anlatır. Önemli olan iktidarın ya da muhalefetin ne dediği değildir, önemli olan yatırımcının nereye bakarak yatırım kararı vereceği sorusunun yanıtıdır. En başta söylediğimiz gibi yatırımcılar bir sorun ortaya çıktığında devreye girecek rezervlerin tutarına baktığı için onlar açısından önemli olan swaplar hariç net rezervlerin durumudur. Ve ne yazık ki o da eksi 55,9 milyar dolardır.