14 Temmuz Çarşamba günü Merkez Bankası Para Politikası Kurulu temmuz ayı toplantısı ile yeni faiz oranlarını açıklayacak.
Ekonomi ile ilgili olan/olmayan pek çok kişi bu toplantıdan çıkacak sonucu bekliyor. Bilindiği gibi şuan için faiz oranları yüzde 19 seviyesindedir. Faiz oranlarını takip eden kişilere sorduğumuza aslında faiz oranlarının ve merkez bankası kararlarının neyi ne kadar etkilediğini pek de açıklayamıyor. Faiz oranları yüksek olduğunda ne olur? veya faiz oranları düşük seviyelerde olunca ülkeye nasıl faydası olur? gibi soruları pek de cevaplayamıyor.
Bugünkü yazımda merkez bankası kararları ile enflasyon oranları arasındaki ilişkiyi anlatmaya çalışacağım.
Merkez Bankası, bir ülkenin parasının basılması ve dolanıma çıkarılmasından, para politikasından sorumlu olan ve bankaların fonlanması işlemlerini yürüten en üst kurumdur. Hükümet politikalarına göre değil, piyasanın ihtiyaçlarına uygun hareket edeceğinden bağımsız bir yapıdadır.
Öncelikle merkez bankasının görev ve sorumluluklarına kısaca değinelim:
- Fiyat istikrarını sağlamak
- Finansal istikrar
- Döviz kuru rejimini belirlemek
- Para basma yetkisi
- Sistemler kurmak.
Yazımda dikkat çekmek istediğim görev, fiyat istikrarını sağlamak görevidir. Fiyat istikrarı ile ekonomik kararlarda dikkate almayı gerektirmeyecek kadar düşük ölçüde bir enflasyon oranı kastedilmektedir. Banka bu amaç doğrultusunda uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı araçları doğrudan kendisi belirler. Merkez bankası aylık yaptığı toplantılarla belirlediği faiz oranları ile fiyat istikrarını sağlamaya da çalışır. Faiz oranında yaptığı değişiklik enflasyon üzerinde etkisi dört kanaldan göstermektedir:
- Diğer banka ve finans kurumlarının uyguladıkları faizler üzerinde
- Kredi miktarı, hisse senedi, döviz vb. varlıkların fiyatlarının üzerinde
- Ülkeye gelen yabancı sermaye üzerinde
- Beklentilerin üzerinde
Merkez bankası 11 haziran 1930 tarih ve 1715 sayılı kanun ile “Türkiye Cumhuriyet(i harfi yoktur) Merkez Bankası” unvanı altında özel hukuk tüzel kişiliğine sahip ve özel sermayenin de katılımıyla anonim ortaklık olarak kurulmuştur. Bankanın amacı yasasında “fiyat istikrarını sağlamak” olarak belirlenmiştir. Bu durumda bankanın amacına ulaşıp ulaşamadığını ölçmenin yolu enflasyon hedefini ne kadar yakaladığından geçer. Merkez bankası uzun yıllardır yıllık enflasyon hedefini yüzde 5 olarak belirler ancak yıl sonunda açıklanan enflasyon bu orandan büyük sapmalar gösterir. Bu durumda Merkez Bankasının başarılı bir politika yürüttüğünü söylemek de pek mümkün olmaz.
İsmail CEBECİ
Bağımsız Denetçi Yardımcısı
E-mail: cbcisml@gmail.com