Mahfi Eğilmez – 18.12.2013
Merkez Bankası Faizleri
1. Bir ay vadeli repo işlemlerine uygulanan faiz: Bu uygulama kaldırılmış bulunuyor.
2. Bir hafta vadeli repo işlemlerine uygulanan faiz: TCMB, 1 hafta vade ile repo ihalesi açıyor, bankalar ellerindeki tahvil ve bonoları TCMB’ye verip karşılığında para alıyorlar ve vade sonunda parayı iade edip kağıtlarını geri alıyorlar. TCMB bu araçla banka ve finans kurumlarının piyasada uyguladığı faiz oranlarını, bankalardan alınan kredilerin miktarını, hisse senedi ve döviz gibi varlıkların fiyatlarını etkileyebiliyor. Bu işlemde faiz oranı bugün itibariyle yıllık % 4,50 olarak uygulanıyor.
3. Gecelik işlemlerde uygulanan faiz: TCMB’nin, gecelik olarak borç almak ya da gecelik olarak borç vermek isteyen bankalara uyguladığı faize bu ad veriliyor. TCMB, bu yolla ikincil piyasada oluşan kısa vadeli faiz oranlarını, döviz kurlarını ve kredilerin büyüme hızını etkileyebiliyor. TCMB’nin gecelik borç almada uyguladığı faiz oranı bugün için yıllık % 3,5, gecelik borç vermede uyguladığı faiz oranı yıllık yüzde 7,75 (piyasa yapıcısı bankalara repo karşılığı % 6,75) düzeyinde bulunuyor.
4. Geç likidite penceresi faizi: Hesaplarını kapatmak ya da ellerinde bulunan parayı borç vermek için son ana kadar bekleyen bankalara uygulanan faiz oranlarına verilen addır. Bu uygulamada saat 16.00 ile 17.00 arasında TCMB’ye gecelik borç vermek isteyenlere yıllık % 0, gecelik olarak TCMB’den borç almak isteyenlere yıllık % 10,25 faiz uygulanıyor.
5. Reeskont kredisi ve avans faizi: Vadesi henüz gelmemiş olan alacak senetlerinin kabulü karşılığında verilen kredilere reeskont kredisi deniyor. Bankalar kredi açarken şirketlerden bu krediye karşılık alacak senetleri alıyorlarsa bunları genellikle iskonto ederek alırlar. Daha sonra likidite ihtiyacı duyan banka bu senedi TCMB’ye yeniden iskonto edilerek krediye dönüştürülmek üzere verir. TCMB uygulamada vadesine en çok üç ay kalmış olan senetleri reeskonta kabul ediyor ve bu yolla açacağı kredilere yüzde 9,50 faiz uyguluyor. Avans uygulamasında bankalar Devlet Tahviline dayalı borç senedi düzenleyerek TCMB’ye veriyor ve karşılığında kredi alıyorlar. TCMB, bu şekilde avans olarak açtığı krediler için de yüzde 11 faiz uyguluyor.
6. İhracat reeskont kredisi faizi: İhracatçılara uygun maliyetli kredi sağlamak amacıyla TCMB’nin Türk Eximbank’a ve diğer bankalara tanıdığı limit dahilinde kullandırılan kredilere ihracat reeskont kredisi bu krediye uygulanan faize de reeskont faizi deniyor. Merkez Bankası bu kredileri açtığı Türk Eximbank ve bankalardan tahsil etmekte, kredi kullanan şirketler ise ödeme açısından Türk Eximbank ve bankalara muhatap olmaktadır.
Buraya kadar anlattığım faizler içinde bir haftalık repo uygulamasının faizi olan yüzde 4,5’luk faiz iki ay öncesine kadar “politika faizi” olarak adlandırılıyordu. İki ay önceki Para Politikası Kurulu tutanağından politika faizi deyimi kaldırıldı. Merkez Bankası Başkanı da geçenlerde yaptığı bir konuşmada TCMB’nin haftalık repoda ve gecelik fonlama işlemlerinde uyguladığı faizlerin tümünün artık politika faizi olduğunu belirterek birden fazla politika faizi olduğu açıklamasında bulundu.
Gecelik fonlama faizleri gecelik repo faizi ya da alt ve üst limitler arasında yani bir koridor içinde hareket ettiği için koridor faizi gibi adlarla da anılıyor.
Faiz Politikası
Faiz politikası, merkez bankalarının bankalara uyguladıkları faizlerde yaptıkları düzenlemeler yoluyla piyasa faizlerini, dolayısıyla parasal işlemleri ve oradan hareketle piyasaları ve ekonomiyi etkilemeyi sağlayan bir politikadır. Para politikasının en etkin aracıdır.
Yukarıda sayılanlardan (istisnai hallerde uygulanan geç likidite penceresi faizini bir yana bırakırsak) hepsinin derece derece ekonomi ve piyasalar üzerinde etkilerinin olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin Merkez Bankası’nın haftalık repo faizini yüzde 4,5’dan 5,5’a yükseltmesi ya da gecelik fonlama faizini (borç verme) yüzde 7,75’den 8,50’ye yükseltmesi halinde bu fonlardan yararlanan bankaların ortalama maliyetleri yükseleceği için ister istemez kredi faizleri de yükselecek ve bu gelişme kredi kullanımında bir daralmaya yol açacaktır. Tam tersine eğer Merkez Bankası ekonomide genişlemeye yol açmak istiyorsa o zaman piyasaya daha fazla likidite sunmak amacıyla bu faizleri düşürme yoluna gidecektir. Benzer bir durum reeskont kredisi ve avans faizlerinde de geçerlidir. Merkez Bankası, bu faizleri artırarak ekonomide genişlemeye, düşürerek ekonomide daralmaya yol açabilir. İhracat reeskont kredisi faizi ise ihracatı artırma ve teşvik etmek amacını güttüğü için daha çok dış dengeyle ilgili sonuçlar verir. Merkez Bankası’nın bu faizi düşürmesi ihracatın daha fazla desteklenmesine yol açar.
TCMB’nin İzlediği Faiz Politikası
Bugüne kadarki uygulamalarına baktığımızda, TCMB’nin, faizleri düşürmek konusunda konvansiyonel politikaya yani faizi doğrudan düşürmeye yönelik uygulama yaptığını görüyoruz. Eğer ekonomide bir daralma ortaya çıkmış ve enflasyonda da yukarı yönlü bir baskı yoksa o zaman TCMB, faiz politikasını, doğrudan faizlerini düşürerek uyguluyor. Buna karşılık sıra faiz artırmaya geldiğinde TCMB faiz politikasını bazen doğrudan çoğunlukla da dolaylı şekilde kullanmayı tercih ediyor.
Bunları örneklerle açıklayalım. Aşağıdaki tabloda bu yıl içinde gecelik fonlama faizlerinde yapılan değişiklikler yer alıyor.
Tarih
|
Borç Alma (%)
|
Borç Verme (%)
|
23.01.13
|
4.75
|
8.75
|
20.02.13
|
4.50
|
8.50
|
27.03.13
|
4.50
|
7.50
|
17.04.13
|
4.00
|
7.00
|
17.05.13
|
3.50
|
6.50
|
24.07.13
|
3.50
|
7.25
|
21.08.13
|
3.50
|
7.75
|
17.05.2013 tarihindeki son faiz indirimine kadar TCMB, gecelik fonlama faizlerindeki indirimi tereddütsüz ve doğrudan yaptı. Dolaylı yollara başvurmadı. 24 Temmuz ve 21 Ağustos tarihlerindeki faiz artırımlarını da aynı şekilde doğrudan yaptı ama piyasada tereddüt ettiği ve gecikmeli karar aldığı izleniminin doğmasına engel olamadı.
Faiz artırımı açısından son uygulama bu ay yapılan Para Politikası Kurulu toplantısında yaşandı. TCMB, faizlerde görünürde bir değişikliğe gitmese de parasal sıkılaştırma adı altında bazı düzenlemeler yaptı. Bunlara değinelim. TCMB, faizleri değiştirmedi ancak bir haftalık repo ihalesiyle sağladığı fonlamayı 10 milyar TL’den 6 milyar TL’ye düşürdü. Bu yolla haftalık repo ihalesiyle fon sağlayan bankaları gecelik fonlamayla likidite bulmaya yöneltti. Gecelik fonlamada ise piyasa yapıcısı bankalara sağlanan fonlama tutarını 23 milyar TL’den 6,5 milyar TL’ye düşürdü. Bu yolla da bu miktarın ötesinde ihtiyacı olan piyasa yapıcısı bankaları 7,75’lik limitle borçlanmaya yöneltmiş oldu. Bu karar öncesinde Merkez Bankası’ndan fonlama sağlayan bankaların ortalama fonlama maliyeti yüzde 7’nin altındayken bu düzenlemeler sonucu bu maliyet yüzde 7’nin üzerine çıkmış oldu. Böylece Merkez Bankası faizleri doğrudan artırmasa da dolaylı olarak artırmış oldu. Buna piyasada “örtülü faiz artışı” deniyor.