Başlıktaki soruyu hemen yanıtlayayım: Bilmiyorum.
Aynı soru ABD Merkez Bankası Fed’in toplantısı öncesi sorulsa yanıtlardım. Çünkü Fed sürpriz yapmıyor. Önce yapacağı hamleye piyasayı hazırlıyor, sonra da ne yönde piyasayı hazırlamışsa o yönde karar veriyor. O nedenle de Merkez Bankası olarak yüksek bir itibara sahip bulunuyor.
İnsanın kendi ülkesinin Merkez Bankasının tam olarak ne yapacağını bilmemesine karşılık başka bir ülkenin Merkez Bankasının ne yapacağını tam olarak tahmin edebilmesi çok tuhaf bir durum. Ama gerçek bu. O nedenle ben hiçbir zaman bizim Merkez Bankasının faiz toplantısından nasıl bir karar çıkacağı konusunda yorum yapmadım. Çünkü toplantı öncesinde bilgi paylaşılmıyor. Sadece önceki toplantıdan kalma bir bilgi notu var elimizde. Oysa o toplantıdan sonra olanlar başka ülkelerde bir yılda bile olmayacak yoğunlukta işler.
Enflasyondaki düşüşün baz etkisiyle ortaya çıktığını ve Ekim ayında geçen yılın Ekim ayındaki yüzde 2,67’lik yüksek oran dolayısıyla baz etkisinin enflasyonu düşürücü etkisinin devam edeceğini sokaktaki insan bile biliyor artık. Ne var ki geçen yılın Kasım ayında enflasyonun yüzde eksi 1,44 olduğunu ve Aralık ayında da yüzde 0,40 oranının olduğunu fazla bilen yok. Bu demektir ki Ekim ayında da düşüş sürecek ama Kasım ayından itibaren enflasyon yükselişe geçecek.
Öte yandan Türkiye’nin risk primi, hala 5 ülkeyle birlikte en kötü düzeyde (300’ün üzeri) bulunuyor. Bu yüksek risk primiyle ekonomide ortaya çıkabilecek en ufak bir ilave bozulmada kurun yukarı giderek enflasyonu da tekrar yukarı taşıyacağını tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok.
Merkez Bankasının ne yapacağına ilişkin tahmin yapmamakla birlikte ne yapması gerektiği konusunda bir düşüncem var.
Ben esnek para politikasını savunuyorum. Yani hangi nedenle olursa olsun enflasyonun düşüşe geçtiği ya da geçmesinin beklendiği dönemlerde Merkez Bankası faizi indirmeli, enflasyonun çıkışa geçtiği ya da geçeceğinin tahmin edildiği dönemlerde de Merkez Bankası faizi artırmalı. Ne var ki bizde Merkez Bankasının faizi yükseltmesi, indirmesi kadar kolay olmuyor. Bu durumda bu teorik yaklaşımdan giderek uygulamada yapılması gerekeni önermek yani Merkez Bankasının gerektiğinde arttırmakta zorlanacağı bir faiz indirimi yapmasını önermek çok akıllıca görünmüyor.