Mahfi Eğilmez – 22.12.2015
Merkez Bankası’nın piyasa faizlerini etkilemek için kullandığı iki temel faizi var: (1) Haftalık olarak bankalara açtığı repo ihalesinden borç alanlara uyguladığı faiz (politika faizi) (2) Gecelik olarak kendisine borç verenlere uyguladığı gecelik borç alma faizi ve yine gecelik olarak kendisinden borç alanlara uyguladığı borç verme faizi. İkinci grupta yer alan iki faizin arasındaki farka koridor bu iki faize de koridor faizi deniyor. Merkez Bankasının haftalık ve gecelik olarak verdiği borçlara uyguladığı faizlerin, verdiği miktarlarla ağırlıklandırılması yoluyla hesaplanan paçal faize de Ağırlıklandırılmış Ortalama Fonlama Maliyeti deniyor.
Merkez Bankası, 22 Aralık toplantısından önce yaptığı açıklamalarda birden çok faizli bu uygulamanın geçmişte başarılı sonuçlar verdiğini, bundan böyle önce faiz oranlarının birbirine yaklaştırılması, sonra da tek bir orana indirilmesi yoluyla sadeleştirmeye gidileceğini açıklamıştı. Bu açıklamayla Merkez Bankası ana akım (ortodoks) para politikasına geri döneceğinin sinyalini vermişti. Dolayısıyla uzmanlar, bu açıklamaları çerçevesinde, Merkez Bankası’nın 22 Aralık toplantısında gecelik borç alma faizini ve politika faizini artıracağını, gecelik borç verme faizini de indireceğini tahmin ediyordu. Benim tahminim de bu yöndeydi.
TCMB Para Politikası Kurulu, 22 Aralık günü yaptığı toplantıda aldığı kararla faiz oranlarını değiştirmedi. Bir başka ifadeyle uzmanların beklediği sadeleştirme adımlarını atmadı. Buna göre faizler aşağıdaki tablodaki gibi kalmaya devam ediyor.
Önceki Oran (%) | |
Politika Faizi | 7,50 |
Gecelik Borç Alma Faizi | 7,25 |
Gecelik Borç Verme Faizi | 10,75 |
2015 yılında söz konusu faizlerin ve ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin görünümü aşağıdaki grafikte yer alıyor.
Not: GBVF gecelik borç verme faizi, GBAF gecelik borç alma faizi, POLF politika faizi ya da haftalık repo ihalesi faizi, AOFM ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti.
Aşağıdaki grafik piyasa faizini temsil eden gösterge faizle (GF), TCMB’nin politika faizi (POLF) ve ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini (AOFM) gösteriyor.
Grafikten de görüleceği gibi Merkez Bankası faizlerini istediği kadar düşük tutsun piyasa faizi yükseliyor ve Merkez Bankası, yeşil çizgi ile mavi çizgi arasındaki farkı piyasaya (bankalara) aktarmaya devam ediyor.
TCMB’nin 22 Aralık toplantısından çıkan kararların sonuçlarını şöylece özetleyebiliriz: (1) Sadeleştirme uygulamasına giremeyerek verdiği sözleri tutma konusunda kuşku yarattı. Zaten iletişim sorunu vardı, bu sorun daha da büyümüş oldu. (2) Fed’in faiz artışına yanıt vermedi ve Türkiye’den döviz çıkışı meselesinde adeta meydan okudu. Bu konuda ne kadar haklı çıkacağını zaman gösterecek. (3) Bağımsızlığı konusundaki tartışmalardan kurtulamadı. Aldığı ya da alamadığı kararlar sorgulanmaya devam ediyor. (4) Piyasada faizler Merkez Bankasının faiz artırmamasına karşın artmaya devam ediyor. Gösterge faiz yüzde 11’e yakın seyrediyor, mevduat faizleri yüzde 11 – 13 arasında değişiyor. Bu durumda Merkez Bankası, kendi faizini düşük tutarak piyasayı pek etkileyemiyor ama bankaları ucuza fonlamayı sürdürüyor.