Hafta sonu seçim haberlerini seyrederek geçirdim. Şimdiden heyecanla 31 Mart gecesini bekliyorum. Oyumu kullandıktan hemen sonra içmeye başlayıp, geçen Mayıs’ta yaptığım gibi şanlı zaferimizin hayalini kuracağım. Sokaklarda “İmamoğlu, Yavaş, CHP, Özgür Özel, TİP geliyor TİP!!!” diye nara atarak dolaşacağım. Saat 20:00’de ekran başına geçip 5 değişik kanaldan beş değişik seçimi seyredeceğim. Sonunda hepsi aynı noktaya gelecekler: Her kentte açık farkla önde giden CHP adayları son saatte sayılan oylarla derin bir hezimete uğrayacaklar.
Yüce Odin’e yalvarıyorum, bu 2028’e kadar son seçim olmasın. 1 Nisan’da hemen yeni anayasayı konuşmaya başlayalım. 2025’in ilk çeyreğinde önümüze bir sandık daha gelsin. Reis’im kaybetsin, erken seçime gidilsin. Sonra AKP-MHP’lilerin yönetmediği tüm belediyelere kayyım atansın, bir de ara-yerel-seçim yapalım. Çünkü, seçim yapılmazsa, fakir fukaranın karnının doyacağı yok.
Sevgili Reis’im 20 yıldır seçimlerde bütçe harcamalarını seçim malzemesi olarak kullanmamıştı. Geçen Mayıs’ta baktı ki, iş zora gidiyor, açtı kesenin ağzını. Seçim rüşveti olarak milli gelirin %4’ü dağıtıldı güzel seçmenime. Bu kez anketleri beklemedi bile Erdoğan, herkese, her zaman, her yerde zam. BeğenmezlersE, zamma bir zam daha.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!