2019 Yılında 600’den Fazla STK İle Çalıştı, 125 Bin Saat Ayırdı
McKinsey & Company, 2019 Sosyal Sorumluluk Raporunu kamuoyu ile paylaştı. Geçen yıl sosyal sorumluluk çalışmalarına 125.000 saat ayıran şirket, dünyanın dört bir yanında toplumsal gelişim sağlayacak çalışmalara imza attı. Aynı zamanda çalışan başına karbon salınımını yüzde 19 oranında azalttı, kadın çalışan ve yöneticileri destekleyen çalışmalarıyla da önemli gelişmeler kaydetti.
Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company, küresel kaynaklarını, teknolojisini ve bilgi birikimini sosyal sorumluluk çalışmaları ile toplumsal ve çevresel gelişim için kullanıyor. Faaliyetlerini sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde yürütmeyi hedefleyen şirketin bu alanda yaptığı çalışmalar 2019 Sosyal Sorumluluk Raporu ile kamuoyuna sunuldu.
Bu çalışmaları değerlendiren McKinsey & Company Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi; “Her yıl 600’den fazla Sivil Toplum Kuruluşu ile çalışarak ve gönüllü faaliyetlerde bulunarak küresel deneyimimizi toplumsal ve çevresel bir değere dönüştürüyoruz. Yapay zeka, veri bilimi gibi uzmanlıklarımızı çözüm yaratmak için kullanıyoruz. Aynı zamanda bu anlayışımızı danışmanlık sunduğumuz şirketlerle paylaşarak onların iş modellerine de kurumsal sorumluluk bilincini entegre etmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda 2019 yılı raporumuz bizim için bir gurur tablosu niteliğinde. Bu yıl uluslararası sürdürülebilirlik derecelendirme kurumu Ecovadis tarafından Platinyum derecesine layık görülmemiz ve değerlendirilmeye alınan 60 binden fazla kurum içerisinde yüzde 1’lik dilim içerisinde yer almamız da bizi mutlu eden bir gelişme oldu. Toplumsal gelişime katkı sağlayan kurumsal sorumluluk faaliyetlerimiz önümüzdeki dönemde de önceliklerimiz arasında olacak.” dedi.
Toplumsal çalışmalar için 125.000 saat hizmet sunuldu
McKinsey 2019’da toplumun gelişimine yönelik çalışmaları için 125.000 saat ayırdı. Birkaç hafta arayla iki kasırganın ciddi hasar yarattığı Mozambik’te McKinsey, UNICEF Mozambik Ofisi ile birlikte çalışarak hasar tespit çalışmalarını ve yardım çalışmalarının gelişimini izlemeyi kolaylaştıracak şekilde veri analizleri yapılmasına yardım etti. Şirket aynı zamanda Mozambik hükümetinin ve ülkedeki diğer paydaşların ulusal okul sistemini yeniden kuracak bir program hazırlamalarını destekledi.
McKinsey çalışanları aynı zamanda şirket tarafından kurulan ve kâr amacı gütmeyen bağımsız bir kuruluş olan Generation’ı desteklemeye devam ediyorlar. Generation eğitim olanaklarına erişimleri kısıtlı gençleri, onların hayatlarını değiştirecek kariyer adımları atmalarını sağlayan eğitim sistemleriyle destekliyor. Generation programları 2019’da 10.000’den fazla mezun verdi. Bu programlardan bugüne kadar mezun olanların sayısı ise 37.000’i geçti.
Kişi başı karbon salınımında yüzde 19 azalma
McKinsey faaliyetleri ve yenilikçi iş modelleriyle çevresel sürdürülebilirliğe küresel düzeyde destek sunuyor. Panama’da kakao ve kereste üretiminin sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilmesine katkı yapan şirket, kereste üretimiyle bozulan orman bölgelerini yeniden ağaçlandırmayı ve karbon salınımlarını dengelemeyi hedefleyen Tropical Mix projesini destekleyerek sağlıklı bir orman ekosisteminin yeniden kurulmasını sağlıyor.
2018’den bu yana net karbon salınımı sıfır olan McKinsey iş yolculuklarının sayısını azaltarak ve çevresel hedeflere ulaşmak için tedarikçileriyle birlikte çalışarak kişi başı karbon ayak izini 2019 yılında yüzde 19 azalttı. Şirket ayrıca, 2025 yılı itibarıyla elektriğini yüzde 100 oranında yenilenebilir kaynaklardan sağlama hedefi doğrultusunda çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Yeni işe alınanların yüzde 49’u kadın
McKinsey’nin dünya çapındaki çalışanlarının yaklaşık yarısını, İcra Kurulu’nun ise yüzde 30’unu kadınlar oluşturuyor. Kadın ortakların sayısı 2015’ten bu yana iki katına ulaştı. Şirket işyerinde çeşitliliğe ve katılımcılığa büyük önem veriyor. Bu kapsamda esnek çalışma programları ve önyargılara karşı bilinçlendirme ve eğitim programları yürütüyor. Ücretlendirme ve yan haklar ırk, cinsiyet, cinsel tercih veya başka bir ayrımcılık söz konusu olmaksızın bütün çalışanlar için adil bir şekilde uygulanıyor.
Aynı zamanda McKinsey işyerinde çeşitliliğin ve katılımın işe sağladığı faydalara dikkat çeken ve bu konuda referans olarak kullanılan araştırmalar yapıyor. Bu kapsamda otomasyonun kadınlar üzerindeki potansiyel etkileri, ABD’de farklı ırktan çalışanlar arasındaki gelir uçurumu ve Orta Doğu’da tam cinsiyet eşitliğinin sağlayacağı faydalar gibi konularda çalışmalar gerçekleştiriyor.
Şirket çeşitlilik, eşitlik ve katılım konularındaki araştırmalar için son on yılda 20 milyon ABD dolarından fazla yatırım yaptı. Son olarak da ırksal adaletsizliklerle mücadele için 10 adımdan oluşan bir aksiyon planını uygulamaya koydu.
Çalışanların tamamı psikoloji sağlığı hizmetlerine erişim olanağına sahip
Duygusal ve psikolojik sağlık ile ilgili sorunların birçok insanın hayatında ortaya çıkabildiğinin ve krizler veya diğer dış etkenlerle birleştiğinde bu sorunların çalışanların sağlığını ve yaşam kalitesini tehlikeye soktuğunun bilincinde olan McKinsey, bu konuda iş dünyasında örnek teşkil eden bir adım attı.
2019 yılında kişisel bilgilerin gizliliğine dayalı bir destek programı olan Mind Matters’ı (Zihin Önemlidir) faaliyete soktu. Program hem bu tür sorunlara vaktinde müdahale edilmesini hem de bu alanda farkındalık yaratılmasını hedefliyor. Mind Matters ile tüm McKinsey çalışanları ve onların aile üyeleri, zihin sağlığı konusunda çalışan profesyonellere ve erken müdahale programlarına erişebiliyor. Program kapsamında bir de web sitesi hazırlandı. Bu sitede psikolojik sorunlar için bulunulan bölgede yardım alınabilecek isimler ve kaynaklar, iç eğitim programları ve belirli durumlara özgü bilgiler yer alıyor.