Mayıs’ta Satıp Gidelim Mi?

Aydın Eroğlu – 02.05.2014

Bu soruya hemen ”Hangi seviyeden bahsediyoruz?” diye sormak istiyorum. Son günlerde bir çok ekrandan tanıdığımız simanın Mayıs’ta satıp gidin dediklerini duyuyoruz. Herkesin düşüncesine saygı duyarım, kişiler kendi düşüncelerini istedikleri gibi ifade edebilirler. Ama böyle bir söz söylendiği zaman, bunun bir endeks seviyesi olması gerektiği düşüncesindeyim. Yoksa Mayıs’ta satıp gidin diyenlere göre dün 1 Mayıs’dı. O zaman Mayıs’ın ilk açık günü olan bugün satıp çıkalım ve yaz sonu mu dönelim? Yoksa Mayıs’ın ilk yarısında mı satıp çıkalım? Ya da son yarısında veya son çeyreğinde mi satalım?

Ben hemen kendi düşüncelerimle bu düşünceyi cevaplamak istiyorum;
BIST’in Mayıs’ın ilk işlem gününe girdiği 74.400 civarı seviyesinden satıp da çıkılmasını doğru bulmuyorum. Ancak, 74.440 teknik olarak bollinger direncine denk geldiği için, acaba verip de alttan verdiklerimizi yerine koyabilir miyiz diye düşünenler, bu mantıkla 74.400 ile 75.000 arasında realize yapmayı deneyebilirler. Ama 75.000 seviyesi geçilirse, teknik anlamda önemli bir direnç geçilmiş olur. Bu takdirde, BIST’in de 80.000’li seviyelere yönelmesini beklerim. Kaldı ki, bir süredir bu teknik seviyelere dikkat çekip, endeks için 80.000’li seviyeleri beklediğimi sık sık belirtiyorum. Kısacası 78.500 ile 80.462 seviyeleri arasında Mayıs sendromu korkusu ile satış belki yapılabilir. Ama bu seviyelerin altındaki satış düşüncesinin yanlış olacağını düşünüyorum.

ABD’de işler, bugün beklenen 210 bin kişilik tarım dışı istihdam beklentisinin altında bir veri bile gelse iyiye gidiyor. Sadece normalin ötesinde sert bir kış yaşandığı için, geçici düşük rakamlar görülebilir. Ama ABD büyüme yönünde yoluna devam edecek gibi duruyor. AB’de de ekonomiyi düzelten ülkeler kervanına Almanya’dan sonra İngiltere, İspanya ve hatta Yunanistan bile girmeye başladı. ECB’nin olası piyasaya likidite verme kararı da çıkarsa, Avrupa Birliği için de ekonomik toparlanmanın artacağını düşünüyorum. Özellikle AB bölgesinin toparlanması, normal zamanlarda ihracatının % 60 civarındaki kısmını AB ile yapan Türkiye’ye yarayacaktır ki, sanayi şirketlerinde bunun izlerini bilançolardan ve son ihracat rakamlarından görüyoruz.

Ayrıca, TCMB başkanı faizde indirim sürecine girileceğinin sinyalini verdi. Biliyorsunuz, yakın tarihli bir yazımda TCMB’nin enflasyonun zirve yapmasını beklediği Mayıs ayından sonra enflasyonda aşağı ivmelenmenin başlayacağı düşüncesi ile, Mayıs sonu ya da Haziran gibi faiz indirimlerinin başlamasını beklediğimi yazmıştım. Bu düşüncem, Başçı’nın son konuşmasından sonra daha da kuvvetlendi. Peki faiz indirim sürecine girilirse, bu durum bankaların karlarını arttıracağı için, bankaların beklentilerinin sürmesine, hatta artmasına neden olmayacak mı? Bankaların beklentilerinin artacağı bir süreçte BIST için Mayıs’ta sat ve git demek sürecin iyi analiz edilmediğini gösteriyor. Tabii bu benim düşüncem, belki de yanılan ben olurum. Ama Borsada mevsimsel beklentiler büyük benzerlikler gösterse de, kesin bir kural olamaz. Yaşanan gelişmelere göre, beklentiler de değişebilir. Her zaman aynı süreci takip ettiğini düşündüğümüz mevsimler bile, artık aynı olmuyor!

ABD Tarım Dışı İstihdam Verisi Gelecek!
Beklenti 210 bin. Peki altında ya da üstünde kalırsa ne olacak? Yani kötü gelirse gelişmekte olan ülkeler için sevinip, daha iyi gelirse korkacak mıyız? Aylardır bu mantığı yanlış bulduğumu yazıyorum. Esas olan piyasalardaki suni likidite bolluğu değil, gerçek taleple yaşanan ekonomik büyümelerdir. Büyüme başta ABD’de görülmeye başlanıp, sonra AB’ye de yansıdı mı, Türkiye bu durumdan en çok fayda görecek ülke olur. Kısacası tarım dışı istihdam verisi benim için artık çok önemli değil. Bundan sonra ABD faiz artışı sürecinin başlangıcı daha önemli olacaktır. O tarih geldiğinde sermaye hareketlerinde yeniden ciddi oynamalar görebiliriz. Bu aradaki istihdam verileri ise geçici dalgalanmaların ötesinde bir sonuç doğurmayacaktır.

BIST 75.000 Direncini Kıracak Mı?
İşte asıl soru bu bence! Çünkü eğer bir süredir yazılarımda ve Destek-Direnç Tablomuzda dikkat çektiğim bu önemli direnç kırılırsa, bana göre teknik olarak büyük bir çanak ya da fincan-kulp diyebileceğimiz bir teknik formasyon oluşacak. Bu görüntüye göre 75.000 üzerinde sırası ile 77.000, 78.360 ve 80.462 seviyelerine doğru bir yükselişin başlamasını bekleyeceğim. Ancak 75.000 civarında düzeltme denemeleri de yapılacaktır. Kim güçlü çıkacak göreceğiz.Teknik olarak 75.000 seviyesi civarında verip, düzeltme yaşanırsa, alttan yerine koymak denenebilir. Ama 75.000 geçilirse, bu mantıkla vermiş olanların da, gerekirse verdikleri hisselerini daha yukarıdan yerine koymaları gerektiğini bilerek bu denemeyi yapmaları doğru olur. Yoksa BIST’in 75.000 üstünde yaşayabileceği yükseliş kaçırılır!

Bilançolar Hızlandı!
Üç aylık bilançolar hızla tamamlanıyor. Bankalar için çok önceden yazdığımız gibi geçen yılki karlarına göre % 20, % 25 arası kar düşüşleri görülüyor. Ancak sonuçta yine de dünya ile kıyaslandığında oldukça iyi karlar açıkladıkları gözden kaçmamalı. Bu bilançolardan sonra bankaların karlarında artışların başlayacağı beklentisindeyim. Bu beklentimin en büyük dayanağı da, TCMB’nın faiz indirim sürecine girecek olmasıdır.

Sanayi şirketlerinde, özellikle de çimento şirketlerinde çok ciddi karların geldiği görülüyor. Yani borsanın genelinde bir yükseliş için şartlar ve bilançolar uygun diyebilirim.

Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.

Saygılarımla

www.aydineroglu.comwww.borsaanalizci.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir