Mahfi Eğilmez – 15.10.2014
Bugün üç önemli veri seti açıklandı: Ödemeler dengesi Ağustos verileri, işsizlik Temmuz verileri ve merkezi bütçe Eylül verileri. Cari açık Ağustos ayında yeniden yükselişe geçti (kötü haber), işsizlik ciddi biçimde artmaya başladı (kötü haber), bütçe iyi gidiyor (iyi haber.)
Cari açıkta devam eden düşüş Ağustos ayında artışa döndü. Temmuz ayı itibariyle 12 aylık cari açık 48,5 milyar dolar iken Ağustos ayında 12 aylık cari açık 48,9 milyar dolara yükseldi. Yeni OVP’de 810 milyar dolar olarak tahmin edilen GSYH’yı esas alır, Ağustos’taki 12 aylık cari açığı da yıllık değer olarak kabul edersek cari açığın GSYH’ya oranı yüzde 6 oluyor. OVP’deki beklenti, yılsonunda bu oranın yüzde 5,7’ye düşmesi şeklinde. Ağustos ayı, bu beklentiden uzaklaşılmaya başladığını ortaya koyuyor. Buna karşılık bardağın dolu tarafından bakarsak bu artış, büyümede canlanmanın işareti olabilir.
İşsizlik oranı yılın ilk 5 ayında düşüş gösterdi. Yıla yüzde 10,1 işsizlik oranıyla başlayan ekonomi ikinci ayda yüzde 10,2 ile hafif bir artış yaşasa da izleyen aylardaki düşüşlerle Mayıs ayında yüzde 8,8’e kadar inmişti. Haziran ayında yeniden artışa geçen işsizlik yüzde 9,1 oldu ve asıl artış Temmuz ayında ortaya çıktı: Yüzde 9,8. Geçen yılın Temmuz ayında işsizlik oranının yüzde 8,6 olduğu dikkate alınırsa gidişin sıkıntılı olduğu anlaşılabilir. Benzer bir eğilim Temmuz ayında yüzde 10,4’e ulaşan arındırılmış işsizlik oranında da söz konusu. Geçen yılın Temmuz ayında arındırılmış işsizlik oranı yüzde 9,3 idi. Tarım dışı işsizlik de Haziran ayındaki yüzde 11,1’den Temmuz ayında yüzde 12’ye çıkarak yılın ilk aylarındaki yüksek düzeyine geri döndü. Geçen yılın Temmuz ayında bu oran yüzde 10,7 idi. Özetle söylemek gerekirse işsizlikte ciddi artış var. Bakalım Ağustos ayında cari açıkta görülen artış büyümenin de aynı yönde ilerlediğini gösterecek mi? Eğer öyleyse o zaman işsizlikteki artışın da bir süre sonra frenlenebileceğini düşünebiliriz. Ne var ki işsizliğin bu tür gelişmelere ayak uydurması oldukça gecikmeli oluyor.
Bu iki olumsuz gelişmeden sonra bir de olumlu gelişmeden söz edelim. Bütçe iyi gidiyor. İlk 9 ayın sonuçlarına baktığımızda bütçe açığının 11,9 milyar TL’de kaldığını görüyoruz. Bütçeden önce açıklanan ilk 9 aya ilişkin Hazine nakit açığının 9,2 milyar TL’de kalmış olması bütçe sonuçlarının da iyi geleceğinin işaretiydi. İlk 9 aydaki bütçe açığı (1.764 milyar TL olması beklenen GSYH’ya oranlandığında) kabaca yüzde 0,7 oranında bir bütçe açığını gösteriyor. OVP’de yılsonu bütçe açığı / GSYH oranı tahmini yüzde 1,4 idi. Bardağın dolu tarafında Ağustos ayı itibariyle bütçe açığı gerçekleşmesinin, yıllık tahminin tam ortasında ve rahat bir konumda bulunması yer alıyor. Faiz dışı bütçe giderlerinin geçen yılın aynı dönemine göre enflasyonun oldukça üzerinde yüzde 14,5 artmasına karşılık vergi gelirlerinin enflasyonun altında yüzde 7,7 artmış olması da bardağın boş tarafını gösteriyor. Üstelik bu düşük artış, gelir vergisinde görülen yüzde 16,3’lük artışa karşın ortaya çıkıyor. Faiz dışı giderler ile vergi gelirleri arasında ortaya çıkan farkı, faiz giderlerindeki düşüş ve bir seferlik gelirlerin de aralarında bulunduğu vergi dışı gelirlerdeki artış kapatıyor. Büyümenin ve cari açığın düştüğü bir ortamda (dahilde ve ithalde alınan KDV ve ÖTV gibi) dolaylı vergilerin tahsilatının düşmesi vergi dışı gelirlerin ağırlık kazanmasına yol açıyor. Bunların sonsuza kadar sürdürülmesinin mümkün olmadığını bir kez daha vurgulayayım.