Ekonominin Resmi Falı (OVP)

Mahfi Eğilmez – 09.10.2014

Orta Vadeli Program

Hükümet 2015 – 2017 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programı’nı (OVP) açıkladı. Bu programda yer alan istatistik veriler gerçekleşmiş olan 2013 yılından başlıyor, henüz tamamlanmamış bulunan 2014 yılı gerçekleşme tahminini ve 2015, 2016, 2017 yıllarına ilişkin tahminleri kapsıyor. Ben burada 2015 sonrasına ilişkin tahminleri ayrıntılı olarak ele almayacağım. İçinde bulunduğumuz ekonomik ortama bakınca bunların çok hızlı değişeceğini düşünüyorum. O nedenle ağırlığı 2014 ve biraz da 2015 yılına vererek bir değerlendirme yapmaya çalışacağım.

Önce verileri özet bir tablo olarak sunayım

Göstergeler 2014 (Eski OVP) 2014 (Yeni OVP) 2015
GSYH (milyar TL) 1,719 1.764 2.150
GSYH (milyar USD) 867 810 850
Kişi başına gelir (USD) 11.277 10.537 10.936
GSYH büyümesi (%) 4,0 3,3 4,0
İşsizlik oranı (%) 9,4 9,6 9,5
Enflasyon (yılsonu, TÜFE, %) 5,3 9,4 6,3
Cari denge (milyar USD) -55,5 -46,0 -46,0
Cari denge / GSYH (%) -6,4 -5,7 -5,4
Bütçe dengesi / GSYH (%) -1,9 -1,4 -1,1
Ham petrol fiyatı (Brent, USD/Varil) 103,2 105,4 101,9

 

kaynak: http://www.kalkinma.gov.tr

2014 Tahminlerinin Değerlendirilmesi

(1) 2014 yılına ilişkin GSYH tahmini geçen yılki OVP’de 1.719 milyar TL ve 867 milyar USD olarak açıklanmıştı. Buradan giderek ortalama USD kurunun 1,98 olarak tahmin edildiği anlaşılıyordu. 2014 – 2017 dönemini kapsayacak şekilde açıklanan yeni OVP’de GSYH tahminleri 1.764 milyar TL ve 810 milyar USD olarak açıklandı. Buna göre yıllık ortalama USD kuru tahmini 2,18 olarak belirlenmiş görünüyor. Bu tahmin gerçekleşecek olursa GSYH’mız 2013 yılına göre 12 milyar USD azalmış olacak. Buna paralel olarak önceki OVP’de 11.277 USD olarak tahmin edilen kişi başına gelir 10.537 olarak revize edilmiş oluyor. Eğer bu yeni tahmin gerçekleşecek olursa kişi başına gelirimiz 2013 yılına göre 270 USD gerilemiş olacak. Orta gelir tuzağında olduğumuzun kanıtı giderek elle tutulur hale geliyor. GSYH ve kişi başına gelirdeki bu tahmin sapmalarının nedeni hem büyümenin beklenen düzeyin altında kalması hem de kurun beklenen düzeyin üzerinde gerçekleşmesidir.

(2) Önceki OVP’de 2014 yılı için yüzde 4 olarak tahmin edilen büyüme oranı yeni OVP’de yüzde 3,3’e gerilemiş bulunuyor. Yüzde 3,3’lük büyüme oranı aynı zamanda 2014 yılının ilk yarısının da ortalama büyüme oranı. Eğer bu şekliyle gerçekleşecek olursa peş peşe üç yıldır potansiyel büyüme oranımızın gerisinde kalacağımızı gösteriyor. Yüzde 3,3’lük büyüme oranı tahmini, eski OVP’ye göre 0,7 puanlık bir düşüş gösterse de piyasa analistlerinin tahminlerine göre yüksek kalıyor. Piyasa beklentisi yüzde 2,5 ile 3 arasında değişiyor. Benim Mayıs ayında revize ederek açıkladığım tahmin yüzde 3 idi. IMF’nin Ekim 2014 tarihli Dünya Ekonomik Görünümü (WEO) raporundaki Türkiye büyüme tahmini de yüzde 3 olarak açıklanmış bulunuyor. Dış finansman sıkıntıları dolayısıyla cari açığın düşürülme zorunluluğunun ortaya çıkması ve buna bağlı olarak da ekonominin yavaşlaması üyüme tahmininin aşağı yönlü revize edilmesinin nedenleri arasında sayılabilir.

(3) Önceki OVP’de 2014 yılsonu enflasyonu tahmini yüzde 5,3 idi, bu kez bu tahmin yüzde 9,4’e çekilmiş görünüyor. Neredeyse iki katına yakın bir olumsuz sapma söz konusu. Bence üzerinde en fazla durulması gereken konu budur. Çünkü başlangıçta Merkez Bankası yüzde 5’lik enflasyon hedefini koyup, hükümet de buna dayanarak yüzde 5,3’lük bir tahmin yapınca ücret artışları buna göre biçimleniyor. Bu ilk kez olan bir şey değil. Yıllardır tekrarlanıyor. Dolayısıyla burada basit bir tahmin hatasından çok ücret artışlarını sınırlama yönünde bir yönlendirme yapıldığı kuşkusu doğuyor. Hükümet böyle tahmin yapabilir. Ne var ki Merkez Bankası’nın bu tür bir yönlendirmenin içinde olmaması gerekir. Bence bu yaklaşım, Merkez Bankası bağımsızlığı açısından en az faiz kararındaki bağımsız tavır kadar net bir ölçüdür. IMF’nin WEO raporundaki Türkiye 2014 enflasyonu tahmini yüzde 9 ile hükümetten daha iyimser görünüyor.

(4) Önceki OVP’de 2014 yılı için yüzde 9,4’lük bir işsizlik oranı tahmini yapılmışken, bunun yeni OVP’de yüzde 9,6’ya yükseltilmesi büyüme tahminindeki düşüşle uyumlu görünüyor. Yine de bu tahminin biraz iyimser olduğunu düşünüyorum. Mayıs ayında yaptığım revizyona göre benim tahminim yüzde 10,5 idi. Yılsonunda bu iki tahminin arasında bir işsizlik oranı gerçekleşmesi görebiliriz.

(5) Cari açık / GSYH tahmini yeni OVP’de yüzde 5,7 olarak revize edilmiş durumda (eski tahmin yüzde 6,4 idi.) Eğer ilk OVP’deki GSYH büyüklüğü tahmini olan 867 milyar dolarlık bir GSYH’ya ulaşılabilseydi cari açık yüzde 5,3’de kalacaktı. IMF’nin WEO raporundaki 2014 cari açık tahmini yüzde 5,8.

(6) Bütçe açığı / GSYH tahmini ilk OVP’de yüzde – 1,9 tahmin edilmişken bu kez tahmin yüzde – 1,4’e düşürülmüş bulunuyor. İlk 8 ayın bütçe gerçekleşme verilerine göre faiz dışı giderler yüzde 13,6, vergi gelirleri ise yüzde 7,6 oranında artmış bulunuyor. Bir başka deyişle faiz dışı giderler enflasyon ortalamasının iki katına yakın artarken vergi gelirleri enflasyon ortalaması kadar artmış görünüyor. Buna karşın bütçe açığının düşük kalmasının nedeni bir seferlik gelirlerden kaynaklanıyor. Bu tür gelirlerin gün gelip tükenmesi halinde bütçe açıklarının büyüyerek sorun oluşturacağını bir kez daha vurgulamakta yarar var.

2015 Tahminlerine İlişkin İlk Görüşler

2015’de cari açığın düşmeye devam etmesi halinde büyümenin artışa geçmesinin gerçekçi olmayacağını düşünüyorum. O nedenle ya büyümenin yüzde 4’ün altında (yüzde 3 dolaylarında) kalacağı ya da eğer büyüme yüzde 4’e çıkarsa cari açığın yüzde 6 veya biraz üstünde olacağı tahminini yapıyorum.

Eğer benim büyüme tahminim doğru çıkarsa işsizlik oranı yine yüzde 10’larda kalabilir. Ben, enflasyonun OVP’de tahmin edildiği kadar net bir düşüş gösterebileceği kanısında değilim. Dolayısıyla burada yine bir ücret artışı yönlendirmesi olduğu kuşkusu ortaya çıkıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir