Mahfi Eğilmez – 12.10.2016
Kamu kesimi, mali açıdan 4 parçadan oluşur: (1) Merkezi yönetim, (2) sosyal güvenlik kurumları (SGK gibi sosyal güvenlik hizmeti sunan kurumlar), (3) mahalli idareler (belediyeler, il özel idareleri ve mahalli idare birlikleri) ve (4) sermayesinin yarısından fazlası kamu kesimine ait olan KİT’ler.
Merkezi yönetim üç parçanın bir araya gelmesiyle oluşur: (a) Genel bütçeye dahil idareler (TBMM, Bakanlıklar, Emniyet Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlar), (b) Özel bütçeli idareler (YÖK, TÜBİTAK, TSE gibi kurumlar), (c) Düzenleyici ve denetleyici kurumlar (RTÜK, SPK, BDDK gibi kurumlar.)
Merkezi yönetime dahil kurumların bütçelerinin oluşturduğu bütçeye merkezi yönetim bütçesi deniyor. Kısaca bütçe denildiğinde Türkiye uygulamasında anlaşılması gereken şey merkezi yönetim bütçesidir. Merkezi yönetim bütçe dengesini şöyle ifade edebiliriz:
Bütçe Dengesi = Bütçe Gelirleri – Bütçe Giderleri
Bütçede, giderler tahakkuk (üstlenme), gelirler tahsilat bazında izlenir. Bir giderin yapılması için işlemler tamamlandığında o miktar, alacaklısına ödenip ödenmediğine, Hazineden para çıkışı olup olmadığına bakılmaksızın bütçeye gider yazılır. Eğer alacaklısına herhangi bir nedenle o aşamada ödenememişse emanete alınır. Bu durumda gider yazılmış ama ödeme yapılmadığı için nakit çıkışı oluşmamıştır. Bazen de tersi olur ve henüz bütçeye gider yazılmamış bir işlem için nakit çıkışı gerçekleşir. Örneğin işe başlaması için müteahhide verilen avans nakit olarak ödenir ancak henüz harcama yapılıp belgeleri getirilmediği için bütçeye o aşamada gider yazılmaz. Avansın gider yazılması harcamanın belgelerinin getirilip avansın kapatılması sırasında olur. Emanet ve avanslar işin içine katılınca bütçe dengesi ile nakit dengesi farklı hale gelir. Bunu da bir denklemle gösterelim:
Bütçe Nakit Dengesi = Bütçe Dengesi +/- Emanetler +/- Avanslar
Hazine nakit dengesi, bütçe nakit dengesinden farklıdır. Bütçe nakit dengesi merkezi bütçenin nakit dengesini ifade ettiği halde Hazine nakit dengesi merkezi bütçenin bir parçası olan genel bütçenin gelirleriyle giderleri arasındaki farkı ifade eder (Emanet ve avanslar burada da aynı mantıkla hesaba girer.) Buna göre Hazine nakit dengesini şöyle bir denklemle ifade edebiliriz:
Hazine Nakit Dengesi = Genel Bütçe Gelirleri – Genel Bütçe Giderleri +/- Emanetler +/- Avanslar
2016 yılının ilk 8 ayındaki sonuçlara göre bunları sayılara dökelim:
Bütçe Dengesi = 363,5 – 368,4 = 4,9
Bütçe Nakit Dengesi = 4,9 – 3,8 + 3,7 = 4,8
Hazine Nakit Dengesi = 370,1 – 374,6 = – 4,5
Normal koşullarda bütçe nakit dengesi ile hazine nakit dengesi arasında farklar olur ama bu farklar çok büyük olmaz. 2016 yılının ilk 8 ayında bütçe nakit dengesi 4,8 milyar TL fazla verirken hazine nakit dengesi 4,5 milyar TL açık vermişti. İki denge arasındaki fark 9,3 milyar TL gibi büyük bir miktara yükselmişti. Hazine nakit dengesi bütçeden önce açıklanır. Şu anda elimizde Eylül ayı hazine nakit dengesi var ama henüz Eylül ayına ilişkin bütçe nakit dengesi yok. Aradaki fark giderek açılmış görünüyor. Çünkü Eylül ayında ilk 9 aya ilişkin hazine nakit açığı 21 milyar TL’ye yükselmiş bulunuyor.
Yeni açıklanan Orta Vadeli Programda 2016 yılı için öngörülen bütçe dengesi / GSYH oranı tahmini (yani bütçe açığı) yüzde 1,3’den yüzde 1,6’ya yükseltildi. 2016 yılı için 2.148 trilyon TL GSYH tahmin edildiğine ve bunun yüzde 1,6’sı da 34,4 milyar TL ettiğine göre yılın son dört ayında hızlı bir bütçe açığı artışı ortaya çıkacak demektir. Hazine nakit açığının Eylül ayında 21 milyar TL’ye yükselmesi bu tahmini doğruluyor.
Yılın ilk 8 ayında fazla veren bütçenin yılın kalan 4 ayında bu kadar hızlı büyüyen bir açıkla karşılaşması ilginç bir durum.