İki siyah kuğu, ‘Kovid-19’ küresel virüs salgını ve hemen ardından patlak veren Rusya-Ukrayna Savaşı, ana ve artçı şoklarını halen derinlemesine konuştuğumuz küresel tehditler. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın teyit ettiği ‘küresel ve bölgesel jeopolitik tehditler’e yönelik belirsizlik algısı, ‘Gazze Trajedisi’ ile daha da çetrefilli bir aşamaya geçti. Gelinen noktada, dünyanın önde gelen 40 önemli ekonomisi küresel ekonomipolitik sistemdeki artan belirsizlikleri yönetebilmek adına, ‘Yeniden Risklendirme’ (Re-Risking) sürecini hızlandırmış durumdalar. Bu ifadenin anlamı, 40 önde gelen ülkenin ekonomik, siyasi ve askeri alandaki işbirliklerini, müttefiklik ilişkilerini, hangi ülkeden neyi temin ettiğini, tedariğini hangi ülke ve coğrafyalardan sağladığını masaya yatırması.
2020’den bu yana yaşanan küresel olaylar, bölgesel ve küresel jeopolitik gerginlikler, ülkelerin küresel gıda ve enerji arz güvenliğine yönelik algıladıkları tehditler, birbirleriyle yoğun ekonomik ve ticari işbirliği olan ülkelerin tümünü ‘alışılmamış’ tedbirlere zorluyor. Ülkeler, önce kendi gıda ve enerji güvenliklerini sağlamak adına, gerçekleştirdikleri ihracatlara kısıtlama getiriyorlar. Ülkeler birbirlerinden artık ‘sermaye hareketi’ de esirgeme derdindeler. Her ülke kendi girişimcisini, kendi yatırımcısını önce kendi ülkesinde yatırım yapmaya özendirmeye, hatta zorlamaya çalışıyor. Bu amaçla, ABD’den AB’ye, ülkelerin ve ekonomik bölgelerin birbirlerine adeta ekonomik ve ticari yaptırımlar uygulayabildikleri, birbirlerine sermaye hareketlerine dolaylı engeller getirmeye gayret ettikleri önemli bir sürecin içinden geçiyoruz.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!