Küresel düzen yeniden yapılanırken, küresel jeopolitik ve jeoekonomik fay hatlarından kaynaklanan meydan okumalar derinleşirken, dünyanın önde gelen 40 ekonomisi ‘ulusal güvenlik’ bazlı hazırlıklarını hızlandırmış durumdalar. 40 önde gelen ülke arasında artan ‘ekonomipolitik rekabet mücadelesi’nin önemli sacayaklarından birisini ise ‘yetenekler’in etkinleştirilmesi ve yönetilmesi oluşturuyor. Her ülkenin ulusal düzeydeki yetenekleri ve bireysel düzeyde yetenek sahibi insanlarının becerilerini ekonomiye kanalize etmeleri ülke arasında ayrışmayı tetikleyen ve derinleştiren en kritik alanı temsil etmekte.
Türkiye, öteden beri bu alanda tarihi ve insani birikimleriyle şanslı ülkeler arasında ön grupta yer alıyor. Bu müstesna konumumuzun en fazla vücut bulduğu alan ise son dönemde savunma, havacılık ve uzay teknolojileri alanında birbiri ardına başardığımız ve dünyada büyük yankılara sebep olan projelerde kendisini gösteriyor. Türkiye’nin motor teknolojileri, enerji verimliliği odaklı teknolojiler, makine teknolojileri alanında ortaya koyduğu ‘yetenek’ bazlı başarılar da uluslararası ölçekte merakla takip ediliyor. Ülkemiz, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, bilim ve teknoloji alanındaki ‘yetenek’ gücümüzü ve ‘beceri’lerimizi mobilize etme kabiliyetimizi gelecek nesillere taşımak üzere de, dünyada benzeri olmayan etkinliklere, platformlara da imza atıyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!