Her ay olduğu gibi, bu ay da hem içeride hem de dışarıda merkez bankalarının faiz kararlarını ve bu kararları destekleyen açıklamalarını takip ettik. Öncesinde ve sonrasında ortaya çıkan yorumların ortak noktası ise küresel merkez bankalarının faiz arttırma konusunda ellerinin eskisi kadar rahat olmadığı yönündeydi.
Geçtiğimiz günlerde ilk karar Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) geldi. ECB beklentinin de üstünde bir oranda 50 bp’lik faiz artışı yaptığını duyurdu. Ancak banka başkanı Lagarde’ın konuşmasındaki “hem finansal riskleri hem de enflasyonu eşit derecede önemsedikleri” yönündeki ton, dikkat çekiciydi.
Bilindiği üzere Lagarde bu kararı verdiği sıralarda İsviçre Merkez Bankası da küresel piyasalara hatırı sayılır bir destek olacak önemli bir karar almış ve likidite sorunu yaşayan İsviçreli Credit Suisse’e gerekli desteği sağlayacağını açıklamıştı.
Nihayetinde, Credit Suisse ile UBS bir çeşit töre evliliği gerçekleştirdi. Bu evlilik sonrasında endişeler hafiflemiş olsa da alınan kararlar, İsviçreli yetkililerin 16 milyar İsviçre Frangı değerindeki tahvili ortadan kaldırarak hissedarları 3 milyar frank ile tazmin etmeleri büyük tartışma yarattı.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!