Küresel ekonomi-politik sistem Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında tarihinin en önemli sınamalarından birinden geçiyor. Söz konusu sınamanın kritik başlıkları kendisini gıda arz güvenliği, enerji arz güvenliği ve küresel tedarik zinciri güvenliği olarak öne çıkmakta. Üstelik, Savaş’ın görünen ve görünmeyen ‘geleceğe yönelik’ yansımaları ve küresel sistemi zehirleyen etkileri, Afrika’da istikrarsızlığa sebep olabilecek siyasi çalkantıları da tetiklemekte. Küresel ekonomi-politik sistemin yaşanmakta olan söz konusu çalkantıdan sağ ve salimen çıkabilmesi ise, ancak Küresel Güney ile Küresel Kuzey arasında güçlü bir diyalog mekanizmasının tesis edilmesi ile mümkün olabilir. İşte, tam da bu noktada Küresel Kuzey’in ‘stratejik körlük’ sorunu baş gösteriyor.
Stratejik körlük sorununun en önemli gerekçelerinden birisini ‘kendini beğenmişlik’ sendromu oluşturmakta. Özü, Küresel Kuzey’in halen ve halen küresel ekonomi-politik sisteme tam anlamıyla hakim olduğunu sanması ve bu nedenle çözüme katkı sağlayacak Küresel Güney’le gerçek manada diyaloğa yanaşmaması. Bu nedenle, çözüm diye ortaya koydukları öneriler veya attıkları adımlar, tersine zaten hayli karmaşık olan süreçleri ‘kaotik’ boyutta, içinden daha da çıkılamaz hale getiriyor. Stratejik körlük sorunun ikinci gerekçesi ise ‘samimiyet testi’ sorunu. Küresel Kuzey’in küresel ekonomi-politik sistemdeki sorunlara yönelik çözüm önerileri sıklıkla o kadar zayıf, o kadar içi boş yaklaşımlara karşılık geliyor ki, küresel ekonomi-politik sistemin önde gelen aktörleri Küresel Kuzey’in çözüm üretme noktasında samimi olup olmadığına dair kuşkuya kapılıyorlar.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!