Türkiye’nin ve Birleşmiş Milletler’in (BM) yoğun diplomatik çabaları ve başarısı ile, bir yıl boyunca yürürlükte kalarak dünya ekonomisini ciddi riskleri olacak bir küresel gıda arzı krizinden uzak tutmuş olan Karadeniz Tahıl Koridoru İnisiyatifi’nin son bir aydır muallakta kalması, anında küresel tarım ve gıda fiyatlarına yansıdı. BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) Gıda Fiyat Endeksi (FFPI), geçtiğimiz Haziran ayına göre 1.5 puan (yüzde 1.3) artışla, geçtiğimiz ay ortalama 123.9 puana ulaştı. Bununla birlikte, Karadeniz Tahıl Koridoru İnisiyatifi’nin ne kadar kritik önemde olduğunun kanıtı olarak, söz konusu inisiyatifin geleceğinin geçen ay muallak kalması ile küresel gıda fiyatları son bir ayda bir miktar hareketlenmiş olmasına rağmen, FAO Gıda Fiyat Endeksi halen 2022’nin, bir önceki yılın Temmuz ayına göre halen 16.6 puan (yüzde 11.8) aşağıda. FFPI’nin Temmuz ayında yukarı doğru hareketlenmesinde, bitkisel yağlar (ayçiçek) fiyat endeksindeki güçlü yükseliş etkili olmuş gözüküyor. Tahıl fiyatlarında Karadeniz Tahıl Koridoru İnisiyatifi sayesinde gözlenen gevşeme ise durdu.
Temmuz ayında küresel gıda fiyatlarında ciddi bir sıçrama yaşanmamış olmasında, esas küresel şeker fiyat endeksindeki önemli düşüşün yanı sıra, tahıl, süt ürünleri ve et fiyat endekslerindeki kısmi gerilemenin etkisi göz ardı edilmemeli. FAO Tahıl Fiyat Endeksi’nin detaylarına baktığımızda ise, geçtiğimiz temmuz ayında, Haziran ayına göre 0.7 puan (yüzde 0.5) ve bir önceki yılın aynı dönemine göre 21.3 puan (yüzde 14.5) düşüşle ortalama 125.9 puanlık seviye, henüz panik olunacak bir noktada olunmadığına işaret etmekte. Bununla birlikte, geçtiğimiz temmuz ayındaki bu hafif düşüşün nedeninin, Haziran ayına göre yüzde 4.8 oranında gerileyen uluslararası iri taneli tahıl fiyatlarındaki olumlu tablodan kaynaklandığı göz ardı edilmemeli. Bu noktada, küresel mısır fiyatlarını incelediğimizde, Arjantin ve Brezilya’da devam eden hasatlardan kaynaklanan mevsimsel arz artışı ve mahsül toplama sürecinin göreceli olarak iyileştiği; bunun yanı sıra, ekili alan büyüklüğünün yukarı doğru revize edildiği ABD’de de potansiyel olarak başlangıçta beklenenden daha yüksek üretim nedeniyle de fiyatlardaki düşüş eğiliminin sürdüğü görülmekte.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!