Bu köşede, 1942’de kurulmuş ve 1995’de uluslararası kimlik kazanmış, dünya genelinde 3 bin kişinin görev aldığı bir araştırma platformu olan Birleşik Krallık bazlı Oxfam, Oxford Kıtlıklara (Yokluklara) Yardım Komitesi’nin (Oxford Committee for Famine Relief) raporlarından bahsetmiştim. Oxfam’ın son raporu, son 4 yılda, küresel ölçekte zenginler ve yoksullar arasındaki yaşam standardı uçurumunun daha da derinleştiğine işaret ediyor. Küresel virüs salgını, Rusya- Ukrayna Savaşı ve İklim Krizi gibi etkileri tüm dünyada hissedilmiş olan büyük çaplı sorunların sebep olduğu ekonomik şoklar, zenginlere daha fazla servet, düşük gelirli ve yoksul kesimlere ise hayat pahalılığı olarak dönmüş durumda.
Oxfam’ın raporu, dünya genelinde zenginlerin, bilhassa milyar dolar serveti olan kesimin son 5 yılda 3,3 trilyon dolar daha, yani mevcut servetlerinin üzerine yüzde 34 daha ekleyerek zenginleştiklerine işaret ediyor. Söz konusu zenginleşme, küresel enflasyon oranının üç katı bir servet artışına işaret etmekte. ‘Eşitsizlik (Inequality Inc) başlıklı rapor, ‘Kovid- 19’ öncesinde dünya liderlerinin sürdürülebilir kalkınma, adil ve eşit bir dünya ekonomisi adına atabilecekleri tarihi adımlara cesaret edemediklerini vurguluyor. Bu nedenle, 2030’a kadar zengin ve fakir kesim arasındaki ayrışmanın derinleşeceği, eşitsizliğin daha genişleyeceği ve insanların ekonomik gelecekleri için umut besleme, hayal kurma motivasyonunu kaybedecekleri bir döneme girildiğine işaret edilmekte.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!