Küresel enflasyondaki yapışkanlığın temelinde ikircikli politikalar var

2023’ün son aylarından itibaren en büyük bahislere konu olan Fed’in faiz indirimleri, içinde bulunduğumuz ay itibariyle demode kalmaya başladı. Sebebiyse beklenenden yüksek gelen ABD enflasyon verileri.

Artık parti havasından bir türlü çıkamayan hisse piyasaları bile Fed’in üç veya daha az faiz indirimi yapacağı konusunda hem fikir; ancak piyasalar açısından bardağın dolu tarafını görme eğiliminin bir süre baki kalacağını düşünürüm. Ocak ayında beklenenden yüksek gelen enflasyon hakkında yapılan yorumlar genellikle ‘no panic!’ havasındayken şubat ayındaki enflasyon, yavaş yavaş sinirleri germeye başladı…

Şubatta manşette yıllık enflasyon beklentinin hafif üstünde yüzde 3,2 olarak ölçülürken, üretici enflasyonuysa yüzde 1,6 ile beklentileri aştı. Şimdi tüm ümitler, süper çekirdek enflasyon PCE’ye kalmış durumda zira şikayet mal enflasyonundan ziyade hizmet fiyatlarındaki katılıktan geliyor. O halde hizmet fiyatlarından ileri gelen katılığın sorumlusu kim?

Sorunun cevabı bölgelere göre değişiklik göstermekte; örneğin ülkemizde genellikle bu durumdan asgari ya da emekli maaş artışları sorumlu tutulurken, ortalama maaşı asgari ücretin üzerinde 2.000 pound olan İngiltere’de ise merkez bankasının kıdemli üyelerinden Catherine Mann, “daha yüksek ipotek maliyetlerine rağmen ihtiyari satın almalar için hala parası olan yüksek gelirli kişilerin seyahat, dışarıda yemek ve eğlence için ‘orantısız’ harcama yapmasına” bağlıyor. Demek ki bizde dar gelirli, İngiltere’de ise zenginlerden kaynaklanan bir durum.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!