TCMB verilerine göre, 6 Eylül’de biten haftada toplam krediler haftalık %0.4, kurumsal krediler ise %0.3 artış gösterdi. Aşağıda anlamını açıklayacağım 13 haftalık hareketli ortalama kur etkisinden arındırılmış krediler ise yıllıklandırılmış olarak %18.9 arttı.
Reel bazda kredi artışı sıfır, hatta bazı kalemlerde negatife dönüşmüş durumda. Tüketici kredileri yükselen faizlere rağmen hala güçlü sayılabilecek bir tempoda artışını sürdürüyor, ama ticari krediler bir türlü canlanmıyor.
Önümüzdeki aylarda, TCMB politika faizi ve banka bilançolarında kısıtlamaların azaltılması ile kredi ve mevduat faizlerinin daha da yükselmesi bekleniyor.
Ekonomi yönetimi enflasyon ve cari açıkla mücadelesinde politika faizi kadar, kredi hacmini kontrol yöntemini de kullanıyor. Yani kredi hacminin daralması bu iki değişkende hedefe yaklaşmanın önemli bir şartı.
Genelde, reel kredi hacmi ve ekonomik aktivite aynı tempoda büyür-küçülür. Ekonomi politikası gereği reel kredi hacminin daralması bir çeyrek arayla ekonominin de yavaşlayacağı anlamını taşır. Ancak, bu kez durum farklı olabilir, çünkü 4Ç’de çok yüklü kamu harcaması öngörülüyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!