Mahfi Eğilmez – 29.06.2013
Kralın soytarısı (İngilicesi court jester veya king’s fool) ortaçağda kralı eğlendirmek için onun yanında bulunan kişiye verilen addır.
Geçmişi ne kadar eskiye gidiyor bilmiyorum, yani en eski kabile şeflerinin de soytarıları var mıydı bilgim yok. Ama bu mesleğin daha ileriki yüzyıllarda özellikle insanın yerleşik düzene ve tarıma başlamasıyla birlikte doğduğunu sanıyorum. Bu mesleğin, yerleşik düzenle birlikte ortaya çıkan artık zamanın değerlendirilmesiyle sanata yönelik faaliyetlerin ortaya çıkması kapsamında doğduğunu sanıyorum. İşin resmileşmesi ise esas olarak ortaçağda gerçekleşmiş görünüyor.
Ortaçağda kasabadan kasabaya dolaşan jonklörler, illüzyon ustaları, soytarılar, özellikle de aralarında çok şöhretli olanlar, dönem dönem kralı ve sofrasında bulunanları eğlendirmek için saraya da davet edilir olmuş. Bir süre sonra kralın en çok beğendiği soytarılar sürekli olarak sarayda kalmaya ve onu eğlendirmeye başlamış. Yani zaman içinde soytarılık işi bir çeşit kadrolu işe dönüşmüş.
Kralların, bu kadar yakınında bulunan kişiye zamanla düşüncesini sormamaları düşünülemez. Bir süre sonra kral bazı devlet işlerinde bunlara düşüncelerini sorar olmuş. Yani zaman geçtikçe bu soytarılar kralı eğlendirmenin yanı sıra ona düşüncelerini ve görüşlerini açıklar olmuşlar. Hiç kuşkusuz kralların en yakın arkadaşları, üst düzey görevliler de onlara danışmanlık yapmış olsalar da profesyonel danışmanlık mesleğinin böylece ortaya çıktığı sanılıyor.
İlerleyen dönemlerde bu danışmanların pek çoğu artık soytarılık yapmayıp krala doğru bildiğini anlatan onu eleştirebilen kişiler haline gelmiş. Yani gerçek anlamda danışmanlık yapmaya başlamışlar. Buna karşılık danışmanlar arasında krala gerçekleri değil de onun istediklerini söyleyenler de var olmaya devam etmiş. Hangisinin tercih edildiği tamamen kralın düşüncesine ve bakış açısına göre belirlenmiş.
Bu tür soytarılıkla danışmanlık arasındaki geçiş konusundaki en önemli isimlerden birisi Will Sommers’dir. Sommers, İngiltere’nin en ünlü krallarından 8. Henry’nin (1491 – 1547) soytarısı ve danışmanı olarak görev yapmış. Hatta onun notlarına dayanılarak yazıldığı söylenen 8. Henry biyografisi uzun süre çok satanlar listesinde kalmıştı (The Autobiography of Henry the 8th: With Notes by his Fool Will Sommers, yazarı: Margaret George.)
Günümüzde danışmanlar ikiye ayrılıyor: Kendilerine danışan yöneticilere bildikleri, duydukları, gördükleri gerçekleri anlatan, yöneticinin yaptığı hataları ona söyleyebilen ve bu uğurda işini kaybetmeyi göze alabilenler. (2) Yöneticinin aklındakileri okumaya çalışıp onun duymak istediklerini ona söyleyen, hatta bazen onun düşündüğünden bile ötesini söyleyenler (kraldan çok kralcı olanlar) ve bu yolla işini sürdürmeyi garanti etmeyi düşünenler. İlk gruptakiler gelişmiş demokrasilerde yöneticilerin yanlarında bulundurmayı isteyecekleri insanlardır. İkinci gruptakiler danışmanlık aşamasına tam olarak geçemeyip soytarılık aşamasında kalmış kişilerdir. Batıda bu tür danışmanlar pek iş bulamazlar. Ortadoğuda ise makbul olan danışmanlar bunlardır.
Batıda genellikle hata yapan yönetici belirli bazı kayıplarla hatasını düzeltirken ortadoğuda hata yapan yönetici genellikle hatasında ısrar etmeye yöneliyor. Bunun bir nedeni danışmanlarının krala gerçeği söyleyememesidir. Bu da ortadoğuda danışman ile soytarı arasındaki geçiş sürecinin henüz tamamlanmamış olduğunu gösteriyor.