Konvertibilite

Mahfi Eğilmez – 09.03.2014

Konvertibilite, genel olarak bir değerin bir başka değere dönüştürülebilmesi işlemini ve bu işlemin hangi koşullarla yapılacağını ifade eder. Konu para olduğunda konvertibilite, bir ülke parasının altına veya diğer ülke paralarına, adına kur ya da parite denilen bir ölçü çerçevesinde dönüştürülebilmesi anlamına gelir. Bir başka ifadeyle eğer bir ülkenin parasını o ülkenin bankalarına götürüp karşılığında yabancı bir ülke parası almak istediğinizde kur denilen ölçü uygulanarak alabiliyorsanız bu durum bulunduğunuz ülke parasının konvertibl olduğunu gösterir. Konvertibilite söz konusuysa, kişi elindeki TL’yi getirip örneğin dolara çevirmek isterse Merkez Bankası bu değişimi geçerli olan kurdan yapacağını taahhüt eder. Merkez Bankası’nın bu taahhüdü, öteki bankaların ya da döviz bürolarının da aynı şeyi yapmalarına olanak sağlar. Konvertibilite budur. Pek çok kişi konvertibilite denildiği zaman TL’nin yabancı bir ülkede ödeme aracı olarak kabul edilmesinin anlaşılması gerektiğini düşünür. Bu bir tanınırlık meselesidir. Biz nasıl ki Tayland Bahtı’nı bilmediğimiz için ödeme aracı olarak kabul etmiyorsak Tayland’a gittiğimizde de TL ile ödeme yapmak istediğimizde Taylandlı satıcının TL’yi kabul etmemesi normaldir. Konvertibilitede önemli olan bir ülkenin kendi bastığı parayı kendisinin değişime kabul etmesidir.

Eğer bir ülkenin parası başka ülkelerin bankaları ya da kişi ve kurumları tarafından da ödeme aracı olarak kabul ediliyorsa o para sadece konvertibl değil aynı zamanda rezerv para konumundadır. Dolar ve Euro, hem konvertibl hem de rezerv paraya örnektir. Kısmen Yen, Pound, İsviçre Frangı da benzer konumda kabul edilebilir. Bir yabancı Türkiye’de satın aldığı bir malın bedelini ödemeyi Dolar ya da Euro ile yapmak isterse satıcı bunu kabul edebilir. Çünkü Dolar da Euro da sadece konvertibl değil aynı zamanda her yerde geçer akçe yani rezerv para konumundadır. Buna karşılık benzer bir uygulamayı TL ile İngiltere’de yapsanız bunun kabul edilmesi istisnai bazı haller dışında mümkün olmaz. Bu durum, TL’nin konvertibl olmadığını değil rezerv para konumunda bulunmadığını gösterir.

Eğer bir ülke kambiyo kısıtlamaları uyguluyorsa o zaman parası ya konvertibl değildir ya da uygulanan kambiyo kısıtlamalarının derecesine göre kısıtlı bir konvertibiliteye sahip demektir. Kağıt paraların altın karşılığı varken konvertibilite paranın altın aracılığıyla öteki paralara dönüştürülmesini ifade ederdi. Bu bir anlamda araya bir araç (altın) girdiği için yarım konvertibiliteydi. Bugün sermaye hareketlerini serbest bırakmış ekonomilerde artık paralar birbirine, araya başka bir araç girmeden dönüştürülebiliyor. Buna tam konvertibilite deniyor.

Türkiye’nin, TL’sını konvertibilite aşamasına getirmesi yaklaşık on yıllık bir süre içinde gerçekleşti. 24 Ocak 1980 tarihinde yürürlüğe konulan politikalarla önce sabit kur rejimi ve çoklu kur uygulaması terk edilerek yerine günlük kur ayarlaması rejimi getirildi. O tarihe kadar Merkez Bankası sabit kur ilan eder ve bunu uzun süre değiştirmez, sıkıntılar ortaya çıkarsa devalüasyona başvurarak düzeltme yapar, kuru yeniden ilan ederdi. Günlük kur uygulamasına geçilince Merkez Bankası her gün TL’nin döviz kurlarını ilan etmeye başladı. Bunun sonucunda TL’nin dış değeri yani döviz kurları her gün değişmeye başladı. 1983 ve izleyen yıllarda daha ileri düzenlemeler yapıldı, ithalattaki yasaklamalar kaldırıldı, sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesi adımıyla finansal sistemin liberalleştirilmesinde önemli adımlar atıldı. 1989’da ve 1990 başlarındaki düzenlemelerle sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesi son aşamaya taşındı ve Türkiye’de yerleşik kişilerin uluslararası piyasalardan borçlanması serbest bırakıldı. Bu adımlardan sonra, Nisan 1990’da IMF, Türkiye’nin başvurusunu değerlendirerek Türkiye’nin, IMF Anasözleşmesinin 8. Maddesinin 2,3 ve 4 numaralı bölümlerindeki yükümlülükleri kabul ettiğini ve dolayısıyla TL’nin konvertibl hale geldiğini duyurdu.

Özetle söylemek gerekirse TL bugün konvertibl paradır ama rezerv para değildir. Buna karşılık Dolar hem konvertibl hem de rezerv paradır. O nedenle de bizim Merkez Bankamız döviz rezervi tutmak durumunda olduğu halde Fed döviz rezervi tutmak durumunda değildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir