G-20 ve OECD üyesi 40 önde gelen ülkenin tümünde KOBİ’ler son iki yıldır ülke ekonomilerinin öncelikli gündeminin ilk sıralarında yer alıyor. KOBİ’ler ülke ekonomisinin belkemiği konumunda. Üretim, istihdam ve ihracatta tartışılmaz bir payları söz konusu. Bu nedenle, önde gelen ekonomilerin sürdürülebilir rekabet becerisi açısından, KOBİ’lerin dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümü başarıyla gerçekleştirmeleri çok önemli. Dijital dönüşüm, konvansiyonel üretim tekniklerinden daha ölçülebilir, takip edilebilir üretim tekniklerine geçiş adına, yeşil dönüşüm ise enerji tasarrufu ve karbon ayak izi adına KOBİ’ler için yaşamsal öneme sahip. Çünkü, küresel rekabette içinde bulunduğumuz dönem, 2020-2030 dönemi, önde gelen tüm ekonomilerin reel sektörü açısından bir ‘maliyet yönetimi’ rekabeti olarak da karşımıza çıkıyor.
KOBİ’lerin üretim maliyetlerini daha ölçülebilir kılması, verimliliği arttıracak dijital dönüşüm, üretim proseslerinin işgücü ve enerji verimliliğini arttıracak şekilde yeniden tasarlanması, ülkelerin küresel tedarik zincirindeki iddiasını koruması ve güçlendirmesi adına hayati önem taşıyor. 2021 yılında küresel ölçekte KOBİ’lere kullandırılan krediler yüzde 0,5 daraldı. 2022’de daralmanın yüzde 2’ye ulaşmış olması muhtemel. Başlangıç aşamasındaki KOBİ’lere ve belirli bir başarıyı yakalayıp, daha iddialı bir aşamaya geçmek isteyen KOBİ’leri desteklemek adına tüm dünyada popüler bir alan olan ‘girişim sermayesi’ ise 2022’de yüzde 20 daralmış gözüküyor. Küresel ölçekte KOBİ’lerin halen yüzde 50’sinin yeşil dönüşüm için, temiz ve yenilenebilir enerji için, enerji verimliliği için finansal kaynağa ulaşma imkanları sorunlu ve ciddi bir kredi açığı söz konusu.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!