Mahfi Eğilmez – 12.04.2014
Küresel kriz konusunda çeşitli kitaplar ve makaleler yayınlanıyor. Bunlar arasında dikkatimi çekenlerden birisi de Ümit Akçay ve Ali Rıza Gürgen’in Finansallaşma, Borç Krizi ve Çöküş, Küresel Kapitalizmin Geleceği adlı kitabı (Notabene yayınları, Mart 2014.) Kitap, konuyu hemen her boyutuyla ele alıyor ve özgün analiz ve değerlendirmelere tabi tutuyor. Kitabın, konuyu, ağırlıklı olarak Marksist krizler teorisi çerçevesinde ele alması çoğumuz açısından anlaşılmaz görünen bazı noktaların aydınlanmasını sağlıyor. Kapitalizmin, sonsuz bir büyüme hayali üzerine kurulu yapısını her girdiği krizde bir kez daha tartışan ama bir türlü bu hayalden vazgeçemediği için kalıcı ve kesin çözümler üretemeyen ekonomik yaklaşımlara son derecede tutarlı eleştiriler getiriyor. Kitabı, kapitalist sistemin niçin ve nasıl krizler yarattığını ve bunları çözmekte çoğu kez niçin aciz kaldığını merak eden gerek akademisyenlere, gerek öğrencilere gerekse bu konulara ilgi duyanlara öneriyorum.
Son yıllarda giderek artan ilgi ve sürekli yenilenen bulgularla gelişen bakış açıları sonucunda Hitit tarih çalışmaları alanında yepyeni ürünler ortaya çıkmaya başladı. Bunun son ve parlak örneği Meltem Doğan Alparslan ve Metin Alparslan’ın editörlüğünde yayınlanan Hititler: Bir Anadolu İmparatorluğu kitabı (YKY Yayınları, 2014.) Anadolu’da devletleşme sürecini başlatan toplum olması Hititler’in derinliğine incelenmesini gerekli kılıyor. İlk kez Hititler, yönetilmesi son derece zor bir coğrafyaya sahip olan Anadolu’yu birleştirmeyi ve ona hükmetmeyi başardılar. Bunun nasıl olduğunu anlamak bugün aynı topraklarda yaşayan ve giderek birbiriyle kavgalı hale gelen toplumu birlikte tutabilmenin yollarını anlamak için çok önemli. Kitap, dünyanın bu konudaki en önemli bilim insanları tarafından ele alınan Hitit uygarlığının, son bulgular ışığında, bütün yönlerini ortaya koyuyor. Her metnin Türkçe ve İngilizcesinin birlikte yer aldığı kitabı sadece tarihle ilgilenenlere değil bugünü anlamaya çalışanlara da öneriyorum.
Bana sorulan sorulardan birisi para, bankacılık ve finansal piyasalar hakkında en iyi kitabın hangisi olduğu sorusu. Kuşkusuz bu soruyu herkes kendisine göre yanıtlamak durumundadır. Ama bu konuda benim en beğendiğim kitap Frederic Mishkin’in The Economics of Money, Banking and the Financial Markets adlı kitabı. Kitabın, Akademi Yayıncılık yayınları arasından çıkmış olan Para, Bankacılık ve Finansal Piyasalar İktisadı adlı Türkçe baskısı da mevcut. Bu kitap, parasal çerçeveyi ortaya koymanın yanı sıra bankaların ve finansal piyasaların nasıl işlediğini temel kavramları da açıklayarak anlatıyor. Daha çok ekonomi öğrencileri ve iktisatçılara hitap eden bir kitap olduğunu, ekonomi eğitimi almamış olanlar için kolay anlaşılır bir kitap olmadığını belirtmemde yarar var. Finans dünyasının karmaşık yapısını anlamak isteyenlere öneriyorum.
Kitap önerilerimi çok bilinen bir kitapla bitireceğim. İnsan önce varlığını, varlığının nedenini yani varoluşunu anlamalı. Bunu sorgulamadan, anlamadan başka şeyleri anlamak kolay değil. Okumamış olanların mutlaka okuması gereken, okumuş olanların da bir kez daha dönüp okuması için kitap önerim: Jean Paul Sartre, Varlık ve Hiçlik (İthaki yayınları.) Lisedeyken okumuştum şimdi bir kez daha okuyorum. Sizlerle paylaşmak istedim.