Cushman & Wakefield “Türkiye Pazar Analizleri 2020 Yarı Yıl” Raporunu Yayınladı
Türkiye ekonomisi, pandemiye bağlı olarak Nisan ayında görülen ciddi daralmanın ardından, yılın ilk yarısının sonlarına doğru toparlanma sürecine girmiştir. İstanbul ofis pazarında genel arz 6,46 milyon m² olarak aynı seviyede kalmasına karşın, sağlıklı çalışma alanları çözümlerinin gerekliliği gereği arzın yeniden sınıflandırılması gerekirken, sosyal mesafe önlemleri doğrultusunda ofis pazarındaki temel yaklaşım; sağlık,verimlilik ve maliyet yönünden esneklik yönünde şekillenecektir Sanayi ve lojistik sektöründe kiralama faaliyetlerinde görülen belirgin artış, KOVİD-19 pandemisine bağlı kısa vadeli depo gereksinimleri için acil talebi yansıtmaktadır.
Ticari gayrimenkul danışmanlık pazarının küresel liderlerinden Cushman & Wakefield’in ofis, perakende, sanayi, lojistik, konut ve otel sektörlerine yönelik hazırladığı ‘Türkiye Pazar Analizleri 2020 Yarı Yıl’ raporu yayınlandı.
Türkiye ekonomisi 1. Çeyrekte pozitif eğilime geçerek %4,5 büyüme kaydederken, mali tedbiler doğrultusunda politika faiz oranı %8,25’e düşürülmesi beraberinde sektörlerin yeniden açılmasıyla yılın ilk yarısının sonlarına doğru kısmi toparlanma sürecine girmiştir. Bunun yanı sıra, beklentiler 2020 yıl sonu ekonomisinin %5,1 daralması yönündedir.
Kiralama faaliyetleri pandeminin etkisiyle ikinci çeyrekte yavaşlasa da yılın ilk yarısında artış gösterdi
Küresel salgından kaynaklanan sert rüzgarların yanısması olarak yıl sonu ekonomik büyüme tahminlerinde düşüş yaşanacağı ve daralma kaydedileceği belirtilmesinin yanı sıra, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranından da yıl sonuna göre artış göstermesi beklenmektedir. Öte yandan, yıl sonu enflasyonun düşen enerji fiyatları ve azalan talep doğrultusunda düşüş kaydederek tek hane olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir. Bunun yanı sıra, pandemi nedeniyle ekonomideki daralma beklentisi ve Türk Lirası’nın değer kaybı, ofis pazarında da kiralama ve yatırım faaliyetleri üzerinde etkili olacaktır. Rapora göre, gelecek arza yönelik planlanan projeler önceki yıllara kıyasla oldukça kısıtlı olurken, yeni yapı ruhsatlarında belirgin bir düşüş kaydedilmiştir.
Yılın ilk yarısında yaklaşık 132 bin m2 kiralama işlemi kaydedilirken, ikinci çeyrekte, metrekare bazında anlaşmaların, %50,2’si MİA’da gerçekleşmiş olup bir önceki çeyreğe göre iki katından fazla bir oranda artış gösterirken, ofis kiraları metrekare başına ₺170 ile en yüksek İstanbul Levent bölgesindedir. Birincil kiraların kısa ve orta vadede sabit seviyede kalması beklenen raporda, birincil getiri oranlarının da kısa ve orta vadede daha az etkilenmesi beklendiği vurgulanmaktadır.
E-ticarete ve online satışlara bağlı olarak acil ve esnek depo ihtiyaçları hızlandı
KOVİD-19 küresel salgının yarattığı dalgalanmalar, ihracat ticaret hacminde bir önceki çeyreğe paralel olarak yılın ikinci çeyreğinde kaydedilen belirgin düşüşün devam etmesine neden olurken, depo alanı kiralama faaliyetleri, ikinci çeyrekte 123.987 m² olarak gerçekleşirken yılın ilk yarısındaki toplam işlem hacmi 238.546 m² olarak kaydedilmiştir.
Kiralama faaliyetlerinde önemli ölçüde gerçekleşen bu artış; geçtiğimiz yıla kıyasla işlem sayısı yerine metrekare bazında çok daha büyük işlemlerden oluşmasından kaynaklı olup, kaydedilen bu belirgin ivme; tedarik zinciri yöntemine paralel olarak KOVİD-19 pandemisine bağlı kısa vadeli depo gereksinimleri için acil talebi yansıtmaktadır.
KOVİD-19 küresel salgının yarattığı etki ile sanayi ve lojistik pazarında özellikle Mart ve Nisan aylarında üretim genel anlamda geçici olarak durdurulurken, Mayıs itibariyle toparlanma sürecine doğru girerken üretim ve dağıtım tesisleri büyük ölçüde operasyonlarına kademeli olarak devam etmişlerdir.
Fiziksel perakende dijitalleşmeye yöneliyor
Özellikle hızlı tüketim sektörü olmak üzere belirgin şekilde büyüme gösteren online satışlar ve e-ticaret, pandeminin Türkiye’de etkisini gösterdiği ilk sekiz haftada, e-ticaret satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre üç katı şeklinde dramatik bir artış göstererek %183 büyümüştür. Bu doğrultuda hızla değişen tüketici davranışları ışığında, çok yönlü kanal stratejileri hız kazanacak olup fiziksel perakendenin bu yönde dijitalleşmeye daha çok yönleneceği beklenirken, ivme kazanan online perakende ile aynı şekilde büyük mağaza perakendeciliğinin de giderek güçlenmesi beklenmektedir.
Bunun yanı sıra, perakende pazarında fırsatçı yatırımcıların artan satılık gayrimenkullere göstereceği ilginin ikincil şehirlerde bulunan alışveriş merkezleri dahil olmak üzere, önümüzdeki dönemlerde tekrar hareketlenmesi beklenmektedir.
KOVİD-19 pandemisinin perakende pazarında yarattığı zorluklar karşısında perakendeci büyümesi yılın ilk yarısında oldukça kısıtlı olurken, toplam arz 13,22 milyon m² ve 424 alışveriş merkezi ile sabit bir seviyede kalmıştır.
Turizm sektörünün toparlanması zaman alacak
KOVİD-19 pandemisinin turizm sektörü üzerinde yarattığı etki diğer birçok sektöre kıyasla daha fazla olmuştur. Geniş çaplı seyahat kısıtlamaları, önemli ölçüde doluluk oranlarında ve beraberinde de gelirlerde düşüşe sebep olmuştur.
KOVİD-19 pandemisi seyahat kısıtlandırmaları ve yolcular arasındaki talebin önemli ölçüde azalmasına bağlı olarak yolcu trafiği üzerinde belirgin bir şekilde etkilemiştir. 2020 yılının ilk yarısında, Türkiye genelinde toplam yolcu sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre %61,5 oranında önemli bir azalışla 36,5 milyona ulaşmıştır.
Ocak – Mayıs 2020 döneminde, Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı pandeminin etkilerinin bir yansıması olarak bir önceki yıla göre %66,35 oranında belirgin bir azalışla 4,92 milyon ile sınırlı kalmıştır. Bununla birlikte, aynı dönemde en çok ziyaretçi gönderen ülke sıralamasında %9,46’lık pay ile Bulgaristan (406.245) birinci, %8,32’lik pay ile Almanya (357.092) ikinci, %7,75’lik pay ile de Gürcistan (332.731) üçüncü sırada olup Gürcistan’ı sırasıyla Rusya Federasyonu ve İran izlemektedir. İstanbul için 2020’nin ilk beş ayında en çok ziyaretçi gönderen ülke sıralamasında %7,27’lik pay ile Almanya (171.260) ile birinci, %6,41’lik pay ile Rusya Federasyonu (150.868) ikinci, %5,77’lik pay ile İran (135.849) üçüncü sırada olup İran’ı sırasıyla İngiltere ve Fransa izlemektedir.
Konut satışları düşük faizli kredi uygulamaları ile yükseldi
2020 yılının ilk yarısında Türkiye konut satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre %23,5 artış göstererek 625 bin olarak kaydedilirken kaydedilen artıştaki belirgin etkenlerden, kamu bankalarının devreye aldığı düşük faizli kredi uygulaması olmuştur. Özellikle Haziran ayında, %209,7 oranında çarpıcı bir yükseliş gösteren konut satışlarında, ipotekli satışlar yılın ilk yarısında önemli ölçüde artmıştır.
Yabancılara satışta, bir önceki yılın aynı dönemine göre %39, azalma gösterirken, yılın ilk 6 ayında en fazla konut alımı yapan ülke sıralamasında İran 2.628 konutla ilk sırayı alırken, 2.359 konut alımı ile Irak ikinci sırada yer almıştır. Çin, üç yıl aradan sonra, sekizinci sırada olarak ilk 10’da yer almıştır.
Yapı izinleri, bir önceki yıl sonunda kaydedilen düşüş eğilimine devam ederken yapı ruhsatlarının daire sayısı yaklaşık 80 bin ile, geçen yılın aynı periyoduna göre %45,4 oranında belirgin bir oranda azalmıştır.