Kırılgan Ekonomilerin En Kırılganları

Mahfi Eğilmez – 18.09.2015

Fed, Mayıs 2013’deki toplantısında parasal genişleme (QE) politikasına son vereceklerini ve bu adımı yılsonundan önce atacaklarını açıkladığında gözler dış finansman bağımlılığı yüksek gelişme yolundaki ekonomilere çevrildi. Bu ekonomiler, Fed’in bu kararından nasıl etkileneceklerdi?

‘Kırılgan Beşli’ sınıflandırması 2013 yılında J.P.Morgan analistlerinden James Lord tarafından ilk kez ortaya atıldığında Brezilya, Hindistan, Türkiye, Endonezya ve Güney Afrika’yı kapsıyordu. Bu ülkelerin birlikte bu başlık altında sınıflandırılmasının bazı nedenleri vardı. Bu nedenlerin başlıcalarını şöylece sıralayabiliriz: (1) Bu ülkelerde yapılacak seçimler nedeniyle siyasal istikrarsızlık gündemdeydi. (2) Bazılarında ortaya çıkan yolsuzluklar istikrarsızlığı iyiden iyiye artırıyordu. (3) Ekonomileri, büyüme, enflasyon cari açık, işsizlik gibi alanlarda ivme kaybetmeye başlamıştı. (4) Bu ekonomilerin hepsi orta gelir tuzağında bulunuyor, geldikleri kişi başına gelir düzeyini yukarıya taşıyamıyorlardı. (5) Bu ekonomilerin dış finansmana olan bağımlılıkları yüksekti. (6) Fed’in açıklamasından sonra ortaya çıkan dış finansmana erişim sıkıntıları nedeniyle paraları diğer ekonomilere göre daha hızlı değer kaybetmeye başlamıştı.

2013 yılı Ağustos ayından bugüne kadar geçen süresinde kırılgan beşli arasında yer alan Hindistan ve Endonezya önemli bir toparlanma sürecine girdiler. Güney Afrika açısından pek fazla bir değişme olmadı. Buna karşılık Brezilya ve Türkiye, iç siyasal ve sosyal karışıklığın da etkisiyle giderek daha da kırılgan hale geldiler. Bugünlerde Türkiye, kırılganların en kırılganı olarak sınıflandırılıyor. Yine bu süre içinde Kırım işgaliyle başlayan bir dizi gelişme Rusya ekonomisinin ciddi hasar görmesine yol açtı. ABD ve AB, Rusya’ya ekonomik ambargo uygulamaya başladılar. Ruble hızla değer kaybetti, Rusya Merkez Bankası art arda faiz artırımlarına başvurdu, büyüme ivmesini kaybederken enflasyon da ciddi biçimde yükseldi. Bu gelişmeler Rusya’yı da kırılgan ekonomiler arasına soktu.

Kırılgan beşli ve Rusya’nın ekonomik görünümü (başlıca makro göstergeler itibariyle) aşağıdaki tabloda sunulmaktadır (Kaynaklar: IMF, Trading Economies, Knoema, The Economist)

GSYH KB GSYH Büyüme Enflasyon İşsizlik Bütçe Açığı Cari Açık
Milyar USD USD % % % % %
Brezilya 2.353 11.604 -1,9 8,6 7,5 -5,8 -4,1
Hindistan 2.050 1.627 7,5 5,3 4,9 -4,1 -1,2
Rusya 1.857 12.926 -3,6 14,8 5,3 -2,8 4,9
Endonezya 889 3.534 4,8 6,4 5,8 -2,0 -2,4
Türkiye 800 10.400 2,8 7,3 9,6 -1,6 -4,7
Güney Afrika 350 6.483 1,8 4,8 25,0 -3,8 -5,1

 

Tablo bize Hindistan ve Endonezya’nın bütün göstergeler itibariyle ötekilerden pozitif yönde ayrıştığını gösteriyor.

Bu ülkelerin para birimlerinin Dolara karşı olan durumunda ve risk primlerinde (CDS) 2013 Mayıs ayındaki Fed açıklamasından bu yana yaşanan gelişmeleri de aşağıdaki tabloda sunuyorum (Kaynaklar: Deutsche Bank, CNBC, Bloomberg, vd.)

Yerli Para/USD

2013

Yerli Para/USD

2015

Değişim

%

CDS

2013

CDS

2015

Değişim

Misli

Brezilya 2,05 3,90 90,2 130 376 2,9
Hindistan 58 66 13,7 Veri yok Veri yok Veri yok
Rusya 31,3 65,6 109,6 136 384 2,8
Endonezya 9.775 14.477 48,1 140 246 1,8
Türkiye 1,84 3,01 65,6 118 277 2,3
Güney Afrika 9,5 13,3 40,0 169 267 1,6

 

Tabloya göre 2013 Mayısından bu yana en yüksek değer kaybı Rus Rublesinde görülmüş. Rusya’yı, Brezilya ve Türkiye izliyor. Bu süre içinde en az değer kaybına uğrayan para birimi ise Hindistan Rupisi.

Bu süre içinde riskleri en hızlı yükselen ekonomiler sırasıyla Brezilya, Rusya ve Türkiye olmuştur.

Özetle söylemek gerekirse kırılgan beşli sınıflandırmasının ortaya atıldığı 2013 yılından bu yana Hindistan ve Endonezya’nın kırılganlığı azalmış, Brezilya ve Türkiye’nin kırılganlığı ise artmıştır. Bu ikiliye, başlangıçta gruba dâhil olmayan, Rusya da eşlik eder olmuştur.

Esnek olan şeyler zor kırılır. Örneğin dalgalı (esnek) kur rejimi, sabit kur rejimi gibi katı değildir. O nedenle Türkiye’de dalgalı kur rejimine geçilmesi döviz krizlerini önlemiştir. Ekonomide kırılganlıktan kurtulmanın yolu; kur rejiminde sabit kurdan esnek kura geçişi sağlayan yapısal reform gibi reformları yapmaktan geçer.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir