Mahfi Eğilmez – 18.11.2013
Morgan Stanley’in Ağustos ayı ekonomi raporunda kırılgan beşli diye bir gruplandırma ortaya atıldı. Kırılgan beşli olarak adlandırılan bu grupta Hindistan, Brezilya, Endonezya, Türkiye ve Güney Afrika yer alıyor. Bir zamanlar BRIC ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) yükselen piyasaların en parlak örnekleri olarak lanse ediliyor, bunların arasına zaman zaman Türkiye, Güney Afrika, Meksika, Endonezya gibi ülkeler de katılıyordu. Şimdi bunlardan Çin, Rusya ve Meksika dışındakiler kırılgan beşli grubunda buluşmuş bulunuyor.
Fed’in 22 Mayıs’ta tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağı yolundaki açıklamasının ardından yükselen piyasa ekonomilerine giden yabancı fonlarda azalma ortaya çıktı. Hatta bu, zaman zaman tersine akımlara da döndü.
Aşağıdaki grafik yükselen piyasa ekonomilerine yönelik yabancı kaynakların gelişim eğilimini göstermektedir (Grafik The Economist dergisinden alınmıştır. Kaynağı Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) raporudur.)
Grafik bize yükselen piyasa ekonomilerine hisse senedi (mavi çizgi) ve tahvil (siyah çizgi) alımı amacıyla yönelen kaynaklarda 2013 yılında, Fed açıklamasıyla başlayan düşüşü gösteriyor.
Kırılgan beşli gruplandırması da ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alımlarını azaltacağına ilişkin açıklamasından sonra ortaya çıktı. Fed’in bu açıklamasının ardından paraları en çok değer kaybeden yükselen piyasa ekonomileri bu beş ülke oldu. Bu ülkelerin böyle bir grubun içinde değerlendirilmesinin nedenleri olarak yüksek cari açık oranları, yüksek enflasyon oranları ve büyüme performansındaki düşüşler gösteriliyor. Bu ülkelerin önümüzdeki dönemde dış finansman ihtiyaçlarında önemli artışlar olacağı ve Fed’in kolay para politikasını terk etmesi halinde bu ekonomilerin gerekli dış finansmanı bulmakta çok zorlanacakları tahmin ediliyor. Bunlara ek olarak bu ülkelerin hepsinde gelecek yıl genel seçimlerin yapılacak olması siyasal belirsizliklerin ortaya çıkmasına ve dolayısıyla risklerin artmasına yol açıyor.
Aşağıdaki tabloda bu beş ülkenin söz konusu göstergeler açısından karşılaştırması yer alıyor (Oranlar The Economist Dergisinden alınmış olup Kasım 2013 itibariyle son durumu göstermektedir.)
Ülkeler
|
Büyüme (%)
|
Enflasyon (%)
|
Bütçe Açığı (%)
|
Cari Açık (%)
|
Brezilya
|
2,5
|
6,2
|
3,0
|
3,5
|
Hindistan
|
5,0
|
9,6
|
5,2
|
3,9
|
Endonezya
|
5,6
|
7,1
|
3,3
|
3,5
|
Güney Afrika
|
1,9
|
5,8
|
4,8
|
7,0
|
Türkiye
|
3,2
|
7,6
|
2,2
|
7,2
|
Büyüme oranı açısından kırılgan beşlinin tam ortasında yer alan Türkiye, enflasyon oranı açısından Hindistan’ın ardından ikinci en kötü, cari açık açısından ise en kötü ekonomi durumunda bulunuyor. Bütçe açığı açısından ise en rahat konumdaki Türkiye dışındaki ülkelerin maliye politikası önlemleri almaları zorunlu görünüyor.
CDS, Credit Default Swap deyiminin kısaltmasıdır. Türkçede tam bir karşılığı olmadığı için CDS olarak kullanılıyor. Biraz zorlamayla da olsa zaman zaman “kredi risk primi” olarak tercüme edilebiliyor. CDS, bir kişi ya da kuruluşun, kredi sahibinin karşılaşabileceği alacağın ödenmemesi riskini belirli bir bedel karşılığında üstlenmeyi kabul etmesinin bedelidir. Ülkeler açısından risklerin ölçülmesinde son zamanlarda en fazla kullanılan ölçü budur. Eskiden ülkenin reytingi bu tür ölçümlemeler için yaygın olarak kullanılırdı. Ne var ki reyting kuruluşlarının itibar kayıpları ve reyting ölçümlerinin sıklıkla yapılamaması günümüzde CDS primlerini itibar ölçümünde ön plana çıkarmış bulunuyor.
Dolayısıyla bir ülkenin risk durumunda artış olup olmadığını anlamanın en kestirme yolu onun reytingine bakmaktan ziyade CS primlerine bakmaktır. Yukarıdaki tabloda yer alan kırılgan beşlinin CDS primlerini aşağıdaki tabloda 22.05.2013’den bu yana aylık olarak sunuyorum (Oranlar Deutsche Bank DB Research’ten alınmıştır. Söz konusu raporda Hindistan’ın CDS primleriyle ilgili veri bulunmamaktadır.)
Tarih
|
Türkiye
|
Brezilya
|
Endonezya
|
G. Afrika
|
22.05.2013
|
118
|
130
|
140
|
169
|
31.05.2013
|
131
|
146
|
162
|
191
|
28.06.2013
|
191
|
185
|
207
|
216
|
31.07.2013
|
205
|
191
|
208
|
222
|
29.08.2013
|
240
|
203
|
282
|
240
|
30.09.2013
|
214
|
173
|
220
|
197
|
31.10.2013
|
185
|
166
|
193
|
185
|
15.11.2013
|
196
|
192
|
216
|
204
|
Artış Oranı (%)
|
66,1
|
47,7
|
54,3
|
20,7
|
22.05.2013 günü Fed’in tapering (tahvil alımlarını azaltma) sinyali verdiği tarihten bu yana en büyük risk artışını Türk tahvilleri yaşamıştır. Bu, Türkiye’nin, kırılgan beşli arasında, Fed’in olası bir tahvil alımı azaltma adımından en çok etkilenen ülke olabileceğini gösteriyor.
Fed Başkan adayı Janet Yellen’in, Senato Bankacılık Komitesi önündeki soru cevap toplantısı sırasında yaptığı açıklamada tahvil alımlarının azaltılması yönünde henüz bir takvim belirlenmediğini söylemesi kırılgan beşliye önümüzdeki dönemde yapısal reformları hayata geçirmeye başlamaları için olağanüstü bir imkan tanımış bulunuyor. Fed’in tahvil alımı yoluyla piyasaya para vermesi ve dolayısıyla bu bol paranın yükselen piyasa ekonomilerine akmaya devam etmesi sonsuza kadar devam edecek bir politika değil. O nedenle bu aradan yararlanarak gerekli önlemleri almak en akıllıca iş gibi görünse de bu beş ülkede de önümüzdeki yıl seçim yapılacak olması önlem almalarının önünde önemli bir engel oluşturuyor.
Bakalım kırılgan beşli içinde hangi ülkeler bugünden başlayarak tahvil alımlarının azaltılmasına kadar geçecek süreyi değerlendirip kırılganlığı azaltacak önlemleri alacak, hangileri durumu kadere terk edecek.