İslam dini ticaretin doğal akışına uygun olarak getirinin riske dayandırılmasını ve faaliyetin özünde ticaretin olmasını ön koşul olarak koymuştur.
İslami finansal sistemin en yaygın ürünü sukuk olarak nitelendirilmektedir. Sermaye Piyasası Kurulu’nun Kira Sertifikası Tebliği’nde düzenlenen sukuk ‘’Yatırım Sertifikası’’ olarak adlandırılabilir. Hazine’nin 2012 yılında başlayan sukuk ihraçları ile Katılım Bankaları’nın likidite fazlalıkları için bir ürün doğmuş olmasına ek olarak sukuk, başta Asya, Orta Doğu ve Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki yatırımcıların Türkiye’ye yönelmesini ve Türk varlıkları ile buluşmasını sağlayan bir bağ işlevi görmektedir. Ancak sukukun sermaye piyasalarında gelişebilmesi için henüz kat edilmesi gereken çok uzun bir yol bulunmaktadır. Mevcut durumda sukukun Hazine ihraçları hariç vadeleri çok kısa olmakla birlikte ikincil piyasaları derinlikli değildir. Hem resmi otorite hem de sektör oyuncularının müdahaleci planlamalarının ürünün ikincil piyasa derinliğinin artırılması için gerekli olduğunu düşünmekteyiz. Son 200 yılda İslam dünyası, batı medeniyeti ile arasındaki güç farkını kapatabilmek adına batıya dair kurumları ‘’kopyalamakta’’ ve bu süreç sonrasında kopyalanan sadece kurumlar olmamakta kurumların zihniyetleri de transfer edilmektedir. İslam medeniyetinin kadim değerleriyle kopyalanan zihniyetin çatışması amaçlanan düzenlemelerin de sağlıklı olmasını engellemektedir. Finans piyasa aktörleri olarak bize göre finans aktörleri ve akademisyenlerin konvansiyonel ürünleri nasıl İslami hale getirebiliriz bakış açısından sıyrılıp ticaretin doğal akışı ve basiretli tüccar prensiplerini nasıl İslami finansal sisteme entegre edebiliriz noktasına göre İslami finansal sistemin kurgulanması gerekmektedir. Prof. Dr. Servet Bayındır’ın alternatif fiyatlama modelimizle ilgili görüşü de şu şekildedir:”Önemli olan Kira sertifikası uygulamasının fıkhen meşru kabul edilecek şekilde ihraç edilmiş olmasıdır. Gerek ülkemiz gerekse dünyadaki mevcut kira sertifikası uygulamaları fıkhi bakımdan çok sayıda mahzur içermektedir. Fakat biz bu mahzurlardan arındırılmış bir kira sertifikası ihracının gerçekleştirilmesi durumunda, makalede teklif edilen fiyatlama yöntemlerinin İslam’ın konuya ilişkin ilkelerine aykırılık içermediği kanaatindeyiz.” Geliştirdiğimiz Fiyatlama Modeli, sektör oyuncularının piyasayı geliştirmek adına gerçekleştirebileceği müdahaleci stratejilerinden bazılarını içermektedir.
Çalışmamız, özünde bir gayrimenkul bulunan ve sabit bir kira gelirine dayanan icare sukukunun (sahipliğe dayalı kira sertifikaları) mevcut fiyatlama metodolojisi nedeniyle piyasadaki faiz oranı değişimlerine maruz kalmaları sonucu ilk ihraç fiyatları ya da alım fiyatlarının altında kotasyona tabi olmasının yarattığı sakıncaları ortadan kaldırmak ve İslami esaslara göre oluşturulan sukukun faiz değişimlerine korelasyonunu azaltmak ve/veya kaldırmak amacıyla kaleme alınmıştır. Böylece ikincil piyasası oluşmayan kira gelirine dayalı İslami finans enstrümanlarının ikincil piyasa işlevlerinin tabana yayılmasına yardımcı olabilecek bir fiyatlama modeli geliştirilmesi amaçlanmıştır. Yabancı yatırımcılar için söz konusu ürün, yatırımcıların vade sonuna kadar tutmayı planladıkları finansal ürünler için daha likit bir alternatif olma özelliği taşımaktadır. İslami yatırımcılar için ise piyasa dalgalanmalarına karşı korunaklı ve İslami kaidelere uygun bir ürün anlamına gelmektedir. Ayrıca repoda naktini değerlendiremeyen İslami yatırımcılar için bir alternatif doğmaktadır. Zira repo hem İslami kaidelere uygun değildir hem de önerilen ürünle Katılım bankalarında 30 günden daha kısa vadeli bir ürüne sahip olamayan yatırımcılara bir alternatif sunulmaktadır. Yapmış olduğumuz çalışma tekil bir ürün için yeni bir fiyatlama modeli önermektedir. Bu modelin kabul edilmesi ve söz konusu aşamanın sektörde aşılması ile nihai hedef ise birden fazla ihraççının farklı vadelerde ve dönemin kira oranlarındaki değişimi hesaba katacak şekilde farklı kira oranlarında 10-15 arası sukukları kapsayan bir sukuk endeksinin oluşturulması ve sukuk endeksinin piyasalarda işlem görmesi sağlayan mekanizmanın oluşturulmasıdır. Böylece vade içerisinde değişen kupon oranları da dikkate alınmış ve Piyasa Yapıcısı’nın alternatif maliyeti aşağı çekilmiş olacaktır. Ayrıca farklı risk seviyesindeki gayrimenkul satışlarından bir sepet oluşturulmuş olacaktır. Burada sukuk endeksinin işlem görmesi için sepetteki sukukların icare, mudarebe ve müşarekeden oluşması gerekmektedir.
Dr. Halil Arslan