Türkiye sanayinin nabzını tutan kimya, 2016 yılında gerçekleştirdiği 14 milyar dolarlık ihracat ile otomotiv, hazır giyim – konfeksiyon sektörlerinin ardından en çok ihracat gerçekleştiren üçüncü sektör oldu.
Küresel ticaretteki yavaşlama, Avrupa ekonomisindeki büyümenin beklentilerin altında kalması, önemli ihracat pazarlarındaki kayıplar ve Ortadoğu’daki istikrarsızlığın sürmesi 2016’da kimya ihracatına olumsuz etki eden faktörler olarak öne çıktı. Ekonomik ve siyasi belirsizliklerin gölgesinde bir yılı geride bırakan kimya sektörü 2017’de ihracattaki daralmayı yeni pazarlarla aşarak 15,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyor.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından açıklanan 2016 yılı verilerine göre; Türkiye’nin kimya ihracatı bir önceki yıla göre miktarda yüzde 4,52 azalış ile 16 milyon 487 bin ton, değerde ise yüzde 9,49 düşüşle 14 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracattaki düşüşte sektörün önemli pazarlarında yaşanan sorunların devam etmesi ve ihracat fiyatlarındaki gerilemeler etkili oldu.
Kimya sektörünün 2016 yılında en çok ihracat yaptığı ilk on ülke; Almanya, Mısır, Irak, İran, İtalya, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Hollanda ve ABD olarak sıralandı. Geride bıraktığımız yıl en fazla ihracat gerçekleştirilen ülke grubu ise yüzde 37 pay ve 5 milyar 148 milyon dolarlık ihracatla Avrupa Birliği oldu. Sektör 2016’da komşu ülkelerde sekteye uğrayan ihracatını Uzakdoğu Asya, Güney Amerika ve Sahra Altı Afrika gibi pazarlara odaklanarak dengeledi.
Geride bıraktığımız yılda kimyanın alt sektörlerinde ihracata en fazla katkıyı 4 milyar 853 milyon dolarlık ihracatla plastikler ve mamülleri, 2 milyar 678 milyon dolarlık ihracatla mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler ile 1 milyar 142 milyon dolarlık ihracatla kauçuk ve kauçuk eşyalar yaptı.
Kimya sektörünün Aralık ayı ihracatı ise miktarda yüzde 7,71 düşüşle 1 milyon 549 bin ton, değerde yüzde 1,47 artış ile 1 milyar 287 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aralık ayında kimya ihracatında ilk 10 ülke; Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Suudi Arabistan, Mısır, Almanya, İtalya, İran, Çin, Singapur ve ABD şeklinde sıralandı.
Sektörün 2016 yılı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, “Ekonomik ve siyasi belirsizliklerin yoğun olarak hissedildiği bir yılı geride bıraktık. Küresel ticarette devam eden yavaşlama, yakın coğrafyamızda yaşanan sıcak gelişmeler ve önemli ihracat pazarlarımızdaki kayıpların sürmesi 2016 yılında sektörümüzü zorladı. Rusya ile yaşanan uçak krizi, kayıt zorunluluğu sebebi ile de Mısır ve İran ihracatçılarımızı zorlayan pazarlar olarak öne çıktı. Tüm bu zorluklara rağmen 14 milyar dolarlık ihracat ile ülkemizin en çok ihracat yapan üçüncü sektörü olmayı sürdürdük. Sektörümüz için kritik öneme sahip pazarlardaki kayıpların bir kısmını beklediğimiz kadar hızlı büyümese de Avrupa Birliği ülkelerinden gelen talep ile karşıladık. Yine kimyanın hedef pazarlarından ABD’den gelen talepler de sektörümüz açısından önemliydi. Sekteye uğrayan ihracatımızı Uzakdoğu Asya, Güney Amerika ve Sahra Altı Afrika gibi pazarlara olan ihracatımızı artırarak dengeledik. Bu da ihracatımızı yükseltmek için yeni pazarlara ağırlık vermenin önemini bir kez daha ortaya koydu” dedi.
Dünyanın genel görünüme bakıldığında 2017 yılının da çetin geçeceğini belirten Murat Akyüz şunları söyledi: “İç ve dış tüm olumsuz etkenlere karşı karamsarlığa kapılmamalı umudumuzu korumalıyız. Daha çok çalışarak ve daha çok üreterek ülkemize katkımızı sürdüreceğiz. İhracatta petrol fiyatlarının negatif etkisi azalmaya başladı bunun devam etmesini ve rakamlara yansımasını umuyoruz. Yine ihracatçıyı destekleyen teşviklerin yansımasını da bu yıl içinde görmeye başlayacağız. Finansman ihracatçılarımız açısından önemli bir sorun. Finansmana erişimi kolaylaştıracak İhracat Kredi Garanti Fonu bu açıdan kritik öneme sahip. İhracatçılarımızın kurdaki ani değişimlere karşı temkinli hareket etmelerinde ve riskleri dengelemelerinde fayda var. Para yerine takas sistemi kur risklerini azaltmada etkili olacaktır.”