Türkiye’nin son 20 yılda ‘stratejik güçler üçgeni’ olarak adlandırılan ekonomik-siyasi-askeri güç denkleminde ulaştığı tartışmamız etki ve dinamizm, ülkemizi küresel üretim ve tedarik zinciri ağında, uluslararası siyaset ağında ve dünya savunma endüstrisi ağında sözü dinlenir bir konuma ulaştırdı. Tüm küresel platformlarda, en hararetli tartışmaların ortasında, herkesin gözü ve kulağı Türkiye’ye dönüyor. Küresel ekonomi-politik meselelere yönelik tespitlerimiz, analizlerimiz ve çözüm önerilerimiz merak ediliyor. Türkiye’nin ‘insani ve girişimci diplomasi’ kabiliyetleri ile önceliklendirdiği temel yaklaşımı ise ‘krizler döneminde diplomasiyi öne çıkarmak’.
Dışişleri Bakanlığımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, daha ilk yılından itibaren küresel ekonomi- politik alanda küresel bir markaya dönüştürdüğü ‘Antalya Diplomasi Forumu’ (ADF), üçüncü yılında ‘Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak’ ana temasıyla gerçekleştirildi. Daha ilk yılından itibaren Küresel Güney ülkeleri ile Küresel Kuzey ülkeleri arasında güçlü bir diyalog platformu olduğunu da tescil eden ADF, tüm küresel ve bölgesel gelişmelerin detaylı bir şekilde tartışıldığı, entelektüel düzeyde farklı bakış açılarının ele alındığı, bilhassa yükselen gelişmekte olan ülkelerin ve Küresel Güney’in dünya meselelerine bakış açılarının da detaylı bir şekilde ortaya konduğu bir platform oldu.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!