Hollywood’un sevilen filmlerinden “Moneyball” (2011) dilimize çok sevdiğim “Kazanma Sanatı” ismiyle çevrilmişti. Finansal analizlerin ve verinin doğru kullanımıyla büyük başarıların elde edilebileceğini anlatan ilham verici bir hikâye sunan film, Oakland Athletics beyzbol takımının genel menajeri Billy Beane’in sınırlı bir bütçeyle nasıl rekabetçi bir takım kurduğunu ve geleneksel yöntemlere meydan okuyarak analitik verilere dayalı bir strateji oluşturduğunu konu alıyor. Tıpkı Moody’s ve Numerated arasındaki iş birliği gibi, bu film de doğru veri ve teknolojinin, büyük başarıların kapısını açtığını gözler önüne seriyor.
Teknoloji ve finans dünyasında, doğru iş birliği yapıldığında, ortaya müthiş bir sinerji çıkıyor. Son yıllarda, finansal kurumların teknoloji şirketleriyle iş birliği yapıp ardından bu şirketleri satın alma trendi, piyasada ciddi bir büyüme stratejisi haline geldi. Bu hareketin ardındaki motivasyon, finansal kurumların kendilerini geleceğe hazırlama ve müşterilerine daha iyi hizmet sunma arzusu. Teknoloji şirketlerinin yenilikçi çözümleri, geleneksel finans kurumlarının dijitalleşme yolculuğunda onları önemli bir adım öne çıkarıyor. Hem hız hem de müşteri memnuniyeti bu iş birliklerinin en önemli meyveleri arasında yer alıyor.
Bir değerlendirme devi
Moody’s Corporation, 1909 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde kurulmuş köklü bir finansal değerlendirme şirketi. Şu anda, 11 binden fazla çalışanıyla dünya genelinde 40 binin üzerinde müşteri ve 135’ten fazla ülkeye hizmet veriyor. Moody’s’in sunduğu hizmetler arasında kredi derecelendirme, araştırma, risk analizi ve finansal danışmanlık bulunuyor. Şirket, özellikle finansal piyasalardaki belirsizliklerin azaltılması ve yatırımcıların doğru kararlar almasına yardımcı olmak amacıyla sunduğu analizlerle tanınıyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!