Kar Payı Avansı Dağıtım İlkeleri

Özet:

Kar payı avansı, yıllık kâr payından mahsup edilmek üzere ara dönem finansal tablolara göre oluşan kârlar üzerinden ilgili Tebliğ hükümlerine göre hesaplanan tutarı ifade etmektedir. 01.09.2018 Tarih ve 30522 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Tebliğ« ile kar payı dağıtım esaslarında bazı önemli değişiklikler yapılmıştır. Çalışma kar payı avansı dağıtımına ilişkin genel ilkeler ile önemli gördüğümüz yasal değişiklikleri ele almaktadır.

I- Giriş:

Kar payı avansına ilişkin değişiklik içeren Tebliği [1]  ile SPK (Sermaye Piyasası Kurulu)’ya tabi olmayan Anonim Şirketler, Limited Şirketler, Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler için geçerli olmak üzere kar payı dağıtım esaslarında bazı önemli değişiklikler yapılmıştır.

Bahsi geçen Tebliğ değişikliği ile, dönem sonunda zarar durumu ortaya çıkması halinde genel kanuni yasal yedeklerin zarar mahsubunda kullanılmasına engel getirilmiş, bazı kişilere avans kar payı dağıtımı imkanı ortadan kaldırılmış, ortaklara pay oranları yerine, fiilen yaptıkları sermaye ödemeleri dikkate alınarak kar dağıtımı yapılmasına yönelik düzenlemelere yer verilmiştir.

Bu çalışmada kar payı avansı dağıtımının temel ilkelerine değinerek, son yapılan düzenlemenin sonuçlarını ele alacağız.

II- Kar Payı Avansı Dağıtım İlkeleri:

Kar payı avansı dağıtabilmek için öncelikle geçerli bir Genel Kurul Kararının bulunması gerekmektedir. Kar payı avansı dağıtımı kaynağını icrai anlamda bir Genel Kurul kararından almaktadır. Bu karara istinaden 3., 6., 9. dönem ara finansal tablolarda dağıtıma konu olabilecek bir dönem karının olması gerekmektedir [2]. Bu iki ana kural dışında, alınan Genel Kurul kararında hesap dönemi sonunda yıl içinde dağıtılan kar payı avansını karşılayacak kadar Net Dönem Karı oluşmazsa,

  • varsa bir önceki yıl mali tablolarında serbest yedek akçelerden karşılanacağı,
  • bu da yoksa veya yeteri kadar karşılamaz ise, fazla ödenen tutarların yönetim organı kararı ile iade edileceğine dair,

bir kararın da bulunması gerekli ve zorunludur.

Bir diğer ifadeyle, yıl içinde ara dönemler itibariyle toplam 1.500.000-TL kar payı avansı dağıtılmış ise, ve yıl sonunda dağıtılabilir dönem net karı 500.000-TL olarak tespit edilmişse, aradaki farkın -varsa- mutlaka serbest yasal yedek akçelerden karşılanması gerekmektedir. Fakat, serbest yasal yedekler yeteri kadar değilse, örneğin 300.000-TL tutarında ise, bu durumda kalan 700.000-TL tutarındaki fazla ödenen kar payının yönetim organı kararı ile şirkete iadesi gerekmektedir. Serbest yasal yedek akçenin hiç bulunmaması durumunda ise, fazla ödenen 1.000.000-TL tutarındaki kar payının yönetim organı kararı ile tamamen şirkete iadesi gerekmektedir.  

Dağıtılacak kâr payı avansı;
  • Varsa geçmiş yıllar zararlarının tamamının,
  • Vergi, fon ve mali karşılıkların, kanunlara ve sözleşmeye göre ayrılması gereken yedek akçelerin,
  • Varsa intifa senedi sahipleri ile sözleşmede ortaklar dışında kâra katılması öngörülen diğer kimseler için ayrılacak tutarların,

oluşan ara dönem kârından indirilmesi suretiyle hesaplanacaktır.

Örneğin, yıl içinde ara dönemler itibariyle toplam 2.000.000-TL dönem net karı varsa, geçmiş yıllar zararları 400.000-TL, 600.000-TL vergi karşılığı, ortaklar dışında kara katılması öngörülen kimseler için ayrılacak kar payının 200.000-TL olduğu durumda, 800.000-TL kar payı avansına konu tutar kalsa da, dağıtılacak olan kar payında üst sınır bu indirimler sonucunda bulunan tutarın “yarısını” aşamayacaktır. Bir diğer ifadeyle, dağıtılabilecek kar payı avansı tutarı 400.000-TL tutarı aşamayacaktır.

Aynı hesap dönemi içinde izleyen ara dönemlerde de kâr oluşması halinde dağıtılacak kâr payı avansı tutarı birinci fıkrada belirtilenlerin yanı sıra önceki ara dönem veya dönemlerde ödenmiş olan kâr payı avansı tutarları da indirilerek hesaplanır. Ödenecek kâr payı avansı, bu şekilde hesaplanan tutarın yarısını geçemez.

Kar payı avansını dağıtırken bazı özel durumları da ele almak ve buna göre kar payı avansı dağıtmak gerekmektedir. Bu kapsamda, şirkete sermaye dışında borçlu olan ortak için dağıtım tarihindeki mevcut borç tutarı da avansından düşülecektir. Yani, sermaye koyma borcu dışında borcu bulunan ortak, bu borç tutarını aşmadığı sürece herhangi bir şekilde kar payı avansı alamayacaktır.

Örneğin, sermaye payına 500.000-TL kar payı avansı isabet eden ortak A, aynı zamanda sermaye payı borcu dışında şirkete 800.000-TL borcu varsa, bu borç ödenmedikçe veya 500.000-TL tutarın aşağısına inmedikçe kar payı avansı alamayacaktır.

Bir hesap döneminde kâr payı avansı dağıtan ve ardından sermaye artırımı gerçekleştiren şirket, aynı hesap döneminde tekrar kâr payı avansı dağıtmak istediğinde aşağıda belirtilen esaslara uyar:

  1. a) Sermaye artırımı sonrasında yapılacak kâr payı avansı ödemesinde, yeni ortaklara öncelik verilir.
  2. b) Söz konusu öncelik, eski ve yeni ortakların dönem içerisinde her pay için aldıkları toplam kâr payı avans tutarları eşitleninceye kadar devam eder.
  3. c) Eski ve yeni ortakların hesap dönemi içerisinde her pay için aldıkları toplam kâr payı avans tutarları eşitlendikten sonra, kalan kâr payı avansı tutarı veya bir sonraki ara hesap döneminde ödenecek kâr payı avansı tutarı mevcut ortaklara payları nispetinde ödenir.

III- Yapılan Değişikliklerin Etkisi:

Kâr payı avansı, eğer sözleşmede aksine bir hüküm yoksa dağıtım tarihleri itibarıyla ortağın sermaye payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı olacak şekilde ödenecektir. Buna karşın, değişiklik öncesi düzenlemede kar payı avansı, dağıtım tarihleri itibarıyla ortaklara sermaye payları oranında ödenmekteydi.

Yani, sermaye payının tamamını ödemiş ortak A ve sermaye payını henüz hiç ödememiş ortak B olmak üzere iki ortaklı bir şirkette, ortak A kar payı avansından kendisine isabet eden kar payı olan 500.000-TL tutarın tamamını alabilecekken, ortak B kar payı avansını alamayacaktır. Ortak A, şirkete sermaye koyma borcu dışında 600.000-TL tutarında borcu varsa onun da kar payı avansı alamayacağı hususu açıktır.

Bu kapsamda, şirketin %99 hissedarı olan ortak taahhüt ettiği sermaye payını hiç ödememiş ise kar payı ödemesi alamayacak, tam tersine hissesi %1 olan ortak ise taahhüt ettiği sermaye payını ödemiş ise hissesine isabet eden kar payını alabilecektir. Bu nedenle, her ortak tarafından fiilen yapılan ödemelerin toplam sermaye ödemelerine olan oranı dikkate alınarak her bir ortağa kar payı avansı dağıtılacaktır.

Fakat, yapılan düzenlemede ana sözleşmede [3] bu durumun aksi kararlaştırılabileceği hususu belirtilmiştir. Bu nedenle, şirket ortakları şirket kuruluşu esnasında veya daha sonra yaptıkları bir değişiklik ile bu esas düzenlemeden vazgeçebileceklerdir.

Kar payı avansı dağıtırken,

  • İntifa senedi sahiplerine,
  • Ortaklıkları nedeniyle dağıtılacak kâr payı avansı hariç olmak üzere yönetim organı üyelerine ve
  • Sözleşmede ortaklar dışında kâra katılması öngörülen diğer kimselere,

kâr payı avansı ödenemeyecektir.

IV- Dönem Sonunda Yeteri Kadar Kar Çıkmaması Veya Zarar Çıkması Durumu:

İlgili Tebliğe göre Serbest Yedek Akçe (SYA) genel kanuni yedek akçenin sermaye veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşan kısmı ile Genel Kurul tarafından Kanun ve sözleşme dışı ayrılan her türlü yedeklerdir.

Daha önce de ifade edildiği üzere avans kar payı için Genel Kurul kararı ve 3, 6, 9. ara finansal tablolarda kar elde edilmesi gerekir. Eğer, ilgili hesap dönemi sonunda, yıl içinde dağıtılan kâr payı avansını karşılayacak tutarda net dönem kârı oluşmaması durumunda, net dönem kârını aşan kâr payı avanslarının varsa bir önceki yıla ait bilançoda yer alan serbest yedek akçelerden mahsup edileceği, serbest yedek akçe tutarının da dağıtılan kâr payı avanslarını karşılayamaması halinde fazla ödenmiş olan kâr payı avanslarının yönetim organının ihtarı üzerine ortaklar tarafından şirkete iade edileceği karara bağlanmalıdır. [4]

Buna karşın, hesap dönemi sonunda “zarar” durumu varsa,

  • Zarar öncelikle bir önceki yıl mali tabloda yer alan serbest yedek akçelerden (SYA) öncelikle karşılanacak, aksi takdirde (yani serbest yedek akçeler zararı karşılamaz ise) yönetim organı ihtarına istinaden dağıtılmış bulunan kar payı avansının “Tamamının” şirkete geri iadesi gerekmektedir. Yani, zarara yetecek kadar SYA yoksa, dağıtılan kar payı avansının tamamı şirkete iade edilecektir.
  • SYA, zarardan büyükse dağıtılan kar payı avansından mahsup edilecek ve sadece mahsup edilemeyen kısım iade edilecektir.

İade edilecek tutarın sermaye paylarına göre mi, yoksa ödenen sermaye paylarına oranla mı olacağı kuralı bize göre şirket hangi kuralı belirlemiş ise ona göre yapılacaktır.

Ayrıca, bir önceki yıl avans dağıtılmış ise, o yılın net karından düşülmeden yeniden kar payı avansı dağıtım kararı alınamaz.

Yeni düzenlemeye göre zarar durumunda sadece serbest yedek akçeler (SYA), oluşan zararın mahsubunda kullanılabilecektir. Keza, sadece serbest yedek akçelerin, oluşan dönem zararından mahsubu sonrasında bakiye serbest yedek akçe tutarı da dağıtılan kâr payı avanslarından indirilebilecektir.

V- Sonuç:

Kar payı avansı dağıtımında bazı yeni ilkeleri konu edinen Tebliğ düzenlemesi ile yeni kurallar belirlenmiştir. Dönem sonunda zarar durumu ortaya çıkması halinde genel kanuni yasal yedeklerin zarar mahsubunda kullanılmasına engel getirilmiş, bazı kişilere avans kar payı dağıtımı imkanı ortadan kaldırılmış, ortaklara pay oranları yerine, fiilen yaptıkları sermaye ödemeleri dikkate alınarak kar dağıtımı yapılmasına yönelik düzenlemelere yer verilmiştir.

[1] “Kâr Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”

[2] Sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan şirketler, kesinleşmemiş hesap dönemi sonu finansal tablolarda yer alan kâr üzerinden, ilgili hesap döneminin bitiminden itibaren bir ay içinde yapılacak genel kurullarında alınacak karara göre kâr payı avansı dağıtabilirler. Bu durumda ödenecek kâr payı avansı, hesap dönemi sonu kârından 7 nci madde gereği indirimler yapılmak suretiyle hesaplanan tutarın yüzde doksanını geçemez.

[3] Anonim şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin esas sözleşmesini, limited şirketlerin şirket sözleşmesi.

[4] Bize göre kar payı avansı dönem net karından mahsup edildikten sonra sadece kalan avans tutarı serbest yedek akçelerle kıyaslanmalı ve ona göre işlem yapılmalıdır. Aksi takdirde, ortada kar olduğu ortamda doğrudan SYA ile kıyaslanması düzenlemenin amacına ve mantığa aykırı olacaktır.

Düzenlemede, “serbest yedek akçe tutarının da dağıtılan kâr payı avanslarını karşılayamaması halinde” ifadesi yetersiz bir ifade olup, sanki yıllık net dönem karını dikkate almadan tüm kar payı avansını konu ediniyor izlenimi vermektedir. Bu ifade şekli bize göre hatalıdır.

Ali Çakmakçı