Kalkınma Yolu Projesi’nin adı yeni lakin fikri Dry (Kuru) Kanal olarak, oldukça eski; Süveyş Kanalı’na alternatif olarak, Asya, Orta Doğu ve Avrupa arasında bir geçiş noktası olma fikri 1980’lere kadar dayanıyor. Ancak uzun yıllar süren savaş, bu durumu mümkün kılmamış. Ardından aynı isimle 2010’da Faw Limanı’na temel atılarak, hayata geçirilmeye çalışılsa da proje, 2022’ye kadar sekteye uğruyor.Kalkınma Yolu Projesi için ilk adımlar hatırlanacak olursa; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 22-24 Ağustos’taki Irak ziyareti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 9-10 Eylül’de Yeni Delhi’deki G20 Liderler Zirvesi’ndeki görüşmelerinde atılmıştı. Hatta ben de bu stratejinin sinyalini veren ve Alain Türk’ün de alıntıladığı şu yazıyı kaleme almıştım: https://www.dunya.com/ kose-yazisi/musktan-baharat-yoluna-turkiyenin-jeoekonomi-gundemi/705817
İşte şimdi o yeni rotanın üstelik çok da isabetli bir zamanda çizilmeye başladığını görüyoruz.
Irak’tan Türkiye’ye uzanan kara ve demir yolu ile bu kapsamda inşa edilecek limanlar ve kentleri barındıran Kalkınma Yolu Projesi, iklim değişikliği ve jeopolitik tansiyon nedeniyle alternatif geçiş noktalarının oldukça önem kazandığı bir zamana denk gelmiş bulunmaktadır.
Önemli küresel geçiş noktalarına bakıldığında Atlantik ve Pasifik Okyanuslarını birbirine bağlayan Panama Kanalı’nda küresel iklim değişikliği nedeniyle geçiş sorunları yaşanmış olduğu görülüyor. Kanalın civarındaki su havzalarının her geçen gün kuruması, derinliği azaltarak mevcut geçiş kapasitesini geçtiğimiz yılsonunda yüzde 30 seviyesine düşürmüştü.
Bir diğer önemli geçiş noktası olan Süveyş Kanalı’ndaki sorunsa tamamen jeopolitik gerginliklerden kaynaklanıyor. 2021’de karaya oturan EverGiven gemisi petrol fiyatlarını sıçratarak, orta çapta bir tedarik krizine neden olmuştu ve bu durumun bu defa bölgedeki gerginliklerle şimdilik kısmen etkili de olsa ortaya çıkmış olduğu görülüyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!