İstanbul Havalimanı” Belgeseli İzleyiciyle Buluşuyor

Bir Zafer Anıtı

Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olan İstanbul Havalimanı’nın, fikir aşamasından tam kapasiteyle operasyona başladığı döneme kadar geçen süreci anlatan “Bir Zafer Anıtı: İstanbul Havalimanı” belgeseli 31 Mayıs Pazar günü (bugün) izleyiciyle buluşuyor.Belgeselde, Türkiye’nin havacılık sektöründeki iddiasını ortaya koyan İstanbul Havalimanı projesinin yapımındaki tüm detaylar, en ince ayrıntısına kadar aktarılıyor.

Türkiye’yi havacılıkta zirveye taşıyan İstanbul Havalimanı’nın planlamadan inşaat sürecine, inşaat sürecinden operasyon süreçlerine geçişini anlatan, 56 dakika süren ‘Bir Zafer Anıtı: İstanbul Havalimanı’ belgeseli, 31 Mayıs Pazar günü saat 20:00’de ilk kez İGA İstanbul Havalimanı Youtube hesabında, televizyonlarda yayınlanıyor. İGA Youtube kanalı için tıklayın.

Belgesel 1857 günlük çalışmanın ürünü…

”Bir Zafer Anıtı: İstanbul Havalimanı” belgeseli için 230 saati aşan görüntüler kaydedilirken, prodüksiyon ve post prodüksiyon aşamasında ise 100’ün üzerinde kişi emek verdi. Bin 857 günlük çalışmanın ürünü olan belgesel 20 kamerayla, 100 farklı noktadan 3 yıllık timelapse görüntüleri kullanılarak oluşturuldu. 61 ay boyunca her detayın kayıt altına alındığı belgesel için toplamda 40 terabayt veri kaydedildi.

Sadece bir havalimanı değil, bir zafer anıtı…

İstanbul Havalimanı’nın inşaatında, 12 bin 400 sondaj yapıldı, araştırma çukuru açıldı. 3 bin 159 araç ve makine aralıksız çalıştı. 750 milyon metreküp toprak kazıldı. 320 milyon metreküp dolgu yapıldı. 7 milyon metreküp beton döküldü. ”Bir Zafer Anıtı: İstanbul Havalimanı” belgeselinde benzersiz mimarisi, güçlü alt yapısı, üstün teknolojisi ve sunduğu üst düzey yolculuk deneyiminin yanı sıra Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı ve küresel bir HUB olan İstanbul Havalimanı’nın gurur verici serüveni, dinamik bir kurguyla gözler önüne seriliyor.

Dünyadaki diğer havalimanı inşaatlarıyla karşılaştırılan projenin, normal şartlarda 10 yıl süreceği aktarılırken, İstanbul Havalimanı’nın 42 ay gibi rekor bir sürede bitirildiğine dikkat çekiliyor. Bu tip projelerde tasarım süresinin bile 4 yıl sürebileceği, İGA’nın bu süre zarfında havalimanı inşaatını bitirip, işletmeye açmasının gerektiği anlatılıyor. Belgeselde, açılış tarihi 29 Ekim 2018 olarak belirlenen İstanbul Havalimanı’nın zorlu inşaat sürecinin 42 ay gibi rekor bir süreye sığdırıldığı belirtilirken; havalimanının inşa edildiği âtıl durumdaki arazinin depreme dayanaklı hâle getirilerek, Türkiye ekonomisine sürdürülebilir katma değer sağlayacak bir cevhere dönüştürüldüğünün altı çiziliyor.

Mimar Sinan’a saygı niteliğinde terminal tasarımı…

Belgeselde İstanbul Havalimanı’nın, çağdaşlık ile fonksiyonelliği bir arada ele aldığı, özgün bir tasarıma sahip olduğu vurgulanırken, havalimanı terminalinin mimari anlamda ilhamını İstanbul’un kültürel mirasından aldığı da aktarılıyor. Ayrıca, terminalde İstanbul camilerinin, hamamlarının, kubbelerinin ve daha birçok tarihi yapının zenginliği, proje mimarisinde ince ince işlenirken; Türk-İslam sanat ve mimarisi motiflerinin projeye güzellik, doku ve derinlik kattığından da söz ediliyor. Bilindiği üzere İstanbul Havalimanı’nın hava trafik kontrol kulesi, yüzyıllardır İstanbul’un simgesi haline gelen ve Türk-İslam tarihinde kültürel öneme sahip lale figüründen esinlenerek tasarlanmıştı. Diğer yandan terminal çatılarında da Mimar Sinan’ın tasarımlarına göndermeler bulunuyor.

Belgeselde yolcu konforu için her detayın düşünüldüğü İstanbul Havalimanı’nda, bagajlar için uluslararası teknolojinin yerinde inşa edildiğine de dikkat çekiliyor. Saatte 30 bin bagaj işleme kabiliyeti olan 42 km uzunluğundaki bagaj sistemiyle 13 check-in adasından toplanan bagajlar, uçaklara ve yolculara vakit kaybettirilmeden ulaştırılıyor. Bu uygulama için yüksek teknoloji, robotlar ve yapay zekâ sistemleri kullanıldığı da özellikle ifade ediliyor.

Türkiye’nin 2023 vizyonuna önemli katkı…

Bir havalimanı olmanın ötesinde, bir “Zafer Anıtı” olarak nitelendirilen İstanbul Havalimanı’nın öyküsünün anlatıldığı belgesel, havalimanını bugüne taşıyan sürece de ışık tutuyor. Atatürk Havalimanı’nın kapasitesini doldurması, artan yolcu trafiğine ve Türkiye’nin uluslararası havacılık arenasındaki atılımlarına cevap verecek durumda olmaması üzerine İstanbul Havalimanı projesinin ortaya çıktığının aktarıldığı belgeselde; havalimanının Türkiye’nin 2023 vizyonuna da önemli katkı yapacağı vurgulanıyor.

Hem akıllı hem de çevre dostu havalimanı…

Filmde, güçlü altyapısının yanı sıra lale biçimindeki tasarım ödüllü hava trafik kulesi, enerji verimliliği sağlayan bina ve çatı sistemleri ile İstanbul Havalimanı’nın eşine az rastlanır bir havalimanı olduğu yansıtılırken; havalimanın ‘Sıfır Atık’ konseptini benimsenmesiyle çevre ve sürdürülebilirlik açısından da sektöre yeni bir soluk getirdiği vurgulanıyor. Ayrıca, teknolojik açıdan da üst düzey bir altyapıya sahip olan İstanbul Havalimanı’nın pist trafik sistemi, bagaj sistemi gibi yüzden fazla özel yazılım ve donanım içeren yüksek teknoloji donanımlarının yanı sıra robotlar ve yapay zekâ ile de kurgulandığı belirtiliyor.

Cumhuriyet’imizin 95. yıl dönümünde ‘İstanbul’ ismiyle hizmete girdi…

Belgeselin en heyecan verici bölümlerinden birini de havalimanının açılış törenine ait görüntüler oluşturuyor. İnşaat aşaması 42 ay gibi rekor sürede tamamlanan İstanbul Havalimanı’nın açılışı, Cumhuriyet’imizin 95. yıl dönümüne denk gelen 29 Ekim 2018 tarihinde gerçekleştiriliyor. Açılış, İstanbul Havalimanı’nı “Zafer Anıtı” olarak nitelendiren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılırken, havalimanına ‘İstanbul’ ismi de açılış töreninde bizzat Cumhurbaşkanımız tarafından veriliyor.

İstanbul Havalimanı’nın, 6 Nisan 2019 tarihinde tam kapasite operasyonlara başlamadan önce tüm operasyon süreçlerinin birbiriyle koordineli ve hatasız çalıştığını test etme amacıyla “Operasyonel Hazırlık ve Havalimanı Transferi” yani kısaca ORAT olarak adlandırılan süreçte ön testlerin nasıl yapıldığı da anlatıldı. İstanbul Havalimanı’nın tam kapasiteyle hizmete girmesinden önceki son dönemeç olan, Atatürk Havalimanı’nın uçuşlara kapatılarak 47 bin 300 ton ağırlığındaki malzemenin taşınmasının anlatıldığı “Büyük Göç’ün heyecanı da belgeselde tüm ayrıntılarıyla aktarılıyor. Türkiye’nin lojistik sektöründeki başarısına da ışık tutan o anlar, uzun yıllar unutulmayacak görüntülerle ekranlara taşınıyor.

İstanbul Havalimanı ile havacılıkta artık kuralları biz koyuyoruz…

İstanbul Havalimanı’nın fikir aşamasından tam kapasiteyle operasyona başladığı döneme kadar geçen süreci aktaran “Bir Zafer Anıtı: İstanbul Havalimanı” belgeseli hakkındaki düşüncelerini ifade eden İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu; “Tüm dünyayla birlikte ülke olarak Kovid-19 salgınına karşı 2 ayı aşkın süredir önemli bir mücadele veriyoruz, ancak artık normalleşme süreciyle birlikte uçuşlara yeniden başlayacağımız günleri iple çekiyoruz. Üst düzey önlemler aldık, İstanbul Havalimanı’nda seyahat edeceklere ‘güvenli ve hijyeni üst seviyede tutan bir havalimanı’ vadediyoruz. Havalimanımızda uçuşların yeniden başlayacağı tarihi ‘Yeniden Doğuş’ olarak niteledik. Yayınlanacak belgeselimizde ise ilk doğuşumuzu anlatıyoruz. Azmimiz, kararlılığımız ile imkânsız denileni başardığımız anlara tüm Türkiye tanıklık edecek. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Zafer Anıtı’ olarak nitelediği, Cumhuriyet tarihimizin en büyük projesi olan İstanbul Havalimanı’nın inşaat sürecinden operasyon süreçlerine kadar binlerce kişi omuz omuza, azimle çalıştı. Bu projenin gerçekleşmesi için maddi ve manevi her türlü desteği sunan ve en önemlisi İGA’yı var eden ortaklarımız, Kalyon Holding, Cengiz Holding, Mapa Holding, Limak Holding’e şükranlarımı sunuyorum. Ülkemiz ve eşsiz şehir İstanbul adına, 42 ay boyunca gecesini gündüzüne katan 183 bin 585 çalışanımızın her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İstanbul Havalimanı, Türkiye için öyle büyük bir öneme sahip ki; düşünün, İstanbul’dan üç saat uzaklıkta, tam üç kıta var. Bu bir buçuk milyar insan, 130 farklı rota demek. Bir anlamda tarihi İpek Yolu’nu yeniden canlandırarak; uluslararası havacılığın en önemli hub’ı olmayı kısa sürede başardık. Ülkemize böyle bir eser kazandırdığımız için gurur duyuyoruz. Bu eser, Türk mühendisliğinin, güçlü ekonomimizin ve en önemlisi Türk insanın azminin eseridir. Bu başarı hikâyesinin hafızalara kazınması ve yeni projelere örnek olması için bu belgeseli hazırladık. Kovid-19 salgının ülkemizde ve dünyada etkilerinin azalmasıyla uluslararası havacılığın canlanmasını ve yeniden yolcularımızı göklerle buluşturmayı diliyorum.” dedi.