Borsa İstanbul’a bu sefer Almanya sonrasında İngiltere’de son 7 senede üretimin çok küçüldüğü senaryoları Borsa İstanbul üzerinde henüz fiyatlanmasa da olumsuz etkilere sebep olacak gözüküyor. İngiltere’den bir resesyon riski fiyatlanırsa olumsuz büyüme rakamlarına tuz biber olabilir.
İngiltere ‘de şirketler 2012 ortalarından bu yana yeni sipariş alımlarındaki en hızlı düşüşe yanıt olarak üretimi geri ölçeklendirdiklerinden, yedi yıl içinde iş koşulları büyük ölçüde kötüleşti.
İngiltere ‘de en yetkili perakende üreticilerinden yetkili birey: “Çin’e zarar veriyorlar, ama gerçekte, bizi incitiyorlar. Fiyatlar artacak, satışlar düşecek, işçiler işlerini kaybedilecekler” açıklamasında bulundu.
Güney Amerika’da hükümet IMF ile anlaşma yapıyor ve muhalefet başa gelince bu anlaşmayı tanımıyor hatta borçları da tanımıyor yani Güney Amerika’nın da siyasi istikrarsızlık sorunu ekonomik buhran yanında tehdit oluşturuyor. Arjantin devleti ise sermaye kontrollerine başladı.
Orta Amerika’dan 5 milyon iş Çin ‘e taşındığı için fakir sınıf Çin halkı, en azından bir çoğu orta sınıfa geçmiş durumda.
Çin 2008 ‘den sonra parasal genişlemenin ciddi boyutunu gerçekleştirmiş olmakla birlikte Çin ekonomisi çok kırılgan bir durumda bulunmaktadır.
Çin’in özel sektörünün kar marjları düştüğü için Trump orta vadede Amerika’nın kazanacağını düşünmektedir.
Fakat ekonomi resesyona girmese bile yavaşlama yönünde ve Trump’ın kaybedeceği yönünde beklentiler de ileri ki 6 aylık süreç sonrasında fiyatlanacak gözükmektedir.
Çin üretim ekonomisi olmasının yanında parasını küresel ticaret savaşları ile değersizleştirerek rekabet gücünü arttırdığı için Amerika tekrar buruk sevinç yaşayacak gözükmektedir. Şimdi %6 altında bir düşüş işsizlik oluştursa da Amerika’nın %3 ekonomik büyümesi yanında hala büyük bir ekonomik üretim randımanı barındırmaktadır.
Türkiye’de ikinci çeyrekte imalat inşaat hizmetler sektörleri küçülürken tarım sektörü %3.4 büyüdü Bu da teknoloji çağımızda hissedilebildiği gibi büyük bir noksanlık getirdi.
Risk iştahı beklenenden fazla azaldığı için dolar endeksi yukarı doğru gitmektedir ve Çin Amerika ile uzlaşmaya çok sıcak bakmadığı için ve eskisi kadar yumuşak olmadığı için doların Çin yuanı ne karşı değer kazandığını ve Çin’in rekabet gücünün daha çok arttığını görmekteyiz.
Doğalgaza %15 zam gelmesi topyekün enflasyonla mücadele modelinin artık satın anlamadığını göstermektedir. Ağustos ayında tüketici Güven endeksi bir miktar düştü. Faizlerin indirilmesine rağmen ve seçimlerini geride kalmasına rağmen Güven endeksinin düşmesi buzdağının görünmeyen kısmının henüz gelmediği anlamına gelebilir.
Faizler yüksek olup Kredi verileri düşük olursa büyüyemeyiz mantığı mevcuttur fakat faizler düşük olduğu halde Kredi verilerinin fazla düşük olmaması sebebiyle istenen büyümeyenin gerçekleşmediği gözükmektedir.
Kredi büyümesinin gerçekleşmesine rağmen Türkiye ekonomisinin bu kompozisyonda büyümemesi çok olumsuz bir tablo ortaya koyuyor. Yani kredilerin uygun istikrarlı sürdürülebilir alanlarda ve metotlarda kullanılamadığı gerçeğini ortaya koyuyor yani Güven endeksinin azalması aslında çok unsurlu faktörlerden politik istikrarsızlıktan ekonomik buhrandan ve aynı zamanda kredinin metodolojisinin akıllıca uygulanabilirliğinin hesap verilebilir olmadığı gerçeğini ortaya koyuyor.
Türkiye ekonomisi %2 yerine %1.5 ‘lik beklentilerin altında bir daralma yaşayarak piyasaları daha olumlu beklentilere itti.
Hisse senedi takipçisi, TradingView ‘de oluşturulmuştur
Bunun yanında, ekonomik olarak borsa şirketleri ve banka kredi yapılanmaları güçlenirken hane halkı ekonomisi geri planda kalmaya başladı. Borsada tepki alışları endeks 96150 ve 94500 seviyelerinden tekrar destek alarak çıkışını tamamlayabilir.
Grafik, TradingView ile oluşturulmuştur
Sonuç itibariyle, hisse senedi piyasasında, DOHOL hissesinin grafiğinin RSI bazında güvenli çizgide olduğunu görüyoruz. BIST 100 hisseleri dün belirtildiği gibi genel bir yükselişte. Doğan Holding, şirketler grubu olarak, sanayi ve inşaatta ülke genelinde küçülme varken önceki haftanın fiyatında 1.35 ‘te tutunmayı başardı. Regresyon çizgilerine baktığımızda giderek yatay ve belirleyici bir aralıkta olduğu gözler önünde seriliyor. Volatilitesi yüzde 3.82 iken bu hafta 3.03 ‘e kadar düştü. Aroon çizgisi pozitif sinyal veriyor ve iyi bir konumda. Şuan hacim olarak 138 milyon seviyesinde ve Bollinger bantları ise önceki dalgalanma geniş olduğundan net değil. 1.34 üstü kapanışların risk iştahını artıracağı ve gündem çok fazla değişmediği sürece tut ve/veya al sinyali vermeye devam edeceğini düşünmekteyim.
Okan ÖZDEMİR