İngiltere Referandumu Geride Kalmadan Piyasalarda Kalıcı Rahatlama Zor

Amerika ve Japonya Merkez Bankaları Toplantısı ile önemli bir haftayı geride bıraktık.

Küresel Merkez Bankaları’nın faiz politikalarına ilişkin belirsizlik sürerken son haftalarda yaklaşan İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış (Brexit) referandumu ile piyasalarda gergin bir bekleyiş var. Anketlerde halkın tercihinin çıkış yönüne kayması ile Sterlin’de artan volatilite diğer finansal varlıklara da yayıldı. Yatırımcının güvenli liman arayışı ve “kaliteye kaçış” piyasalarda altın, Japon Yeni ve tahvil bono piyasasına talebi desteklerken, Amerikan Tahvil Bono Piyasasında 10 yıllık tahvil faiz oranları 16 Haziran’da 1,5159 ile Şubat ayı düşük seviyelerine kadar geriledi. Aynı tarihte Almanya 10 yıllık tahvil faiz oranları sıfırın altına gerilerken,  İngiltere 10 yıllıkları yüzde 1,07 ile tarihi düşük seviyelerini gördü.

Almanya 10 Yıllık Tahvil Faiz Oranları Rekor Düşük Seviyelere Geriledi

almanya-tahviller

Bugüne gelindiğinde aşırı kötümser havanın yerini soluklanmaya bıraktığını ve piyasaların iyimser olma çabasında olduğunu görüyoruz. GBP/USD paritesinde 1,43 seviyesine yükseliş, altında 1290 dolar/ons civarına geri çekilme ve tahvil bono piyasasında oranlarda limitli olmakla beraber yükseliş ile kötümserlikten bezmiş görünen piyasa tepki vermeye çabalıyor. Ancak FED ve Japonya Merkez Bankası kararlarında da etkili olan 23 Haziran İngiltere referandumuna kadar tedirginlik devam edebilir. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nde kalma yönünde karar verdiği senaryoda finansal piyasalarda gözle görülür bir rahatlama kaçınılmaz. Aksi takdirde Küresel Merkez Bankaları’nın alacağı önlemlere de bağlı olarak piyasalar “korku” ile gelen satış baskısında kurtulmaya çalışacak.

Öte yanda küresel ekonomik yavaşlama Merkez Bankaları’nın başını ağrıtmaya devam ediyor. 15 Haziran toplantısında Amerikan Merkez Bankası (FED) 2016 büyüme tahminini aşağı yönde revizyon ile yüzde 2,2’den yüzde 2,0’ye çekti. Öncesinde endüstriyel metaller sınıfına giren bakırın, Mayıs ayından bu yana emtialarda yaşanan yükseliş hareketinden ayrışması, zayıf ekonomik büyüme konusunda öncü gösterge diyebiliriz.  Küresel ekonomik büyüme ile beslenen bakır, reel ekonominin yakın zamanda ivme kazanacağına inanmıyor olmalı ki, piyasalara iştirakte zorlanıyor. Bakır piyasası stoklama faaliyetindeki dengesizliğin yarattığı şaşkınlığı üzerinden atabilirse, fiyatlar 210,00 sent/lbs seviyesine doğru hareketlenebilir. Ancak bu seviye yukarı yönde kırılmadan, bakırın küresel ekonomik büyümeye ilişkin iyimser bekleyiş içerisine girdiğinden bahsedemeyiz. Ekonominin barometresi olarak bilinen bakır fiyatlarını öncü gösterge olarak takip etmek gerekiyor.

Temmuz vade Bakır Fiyatları (COMEX)

bakir-fiyatlari

Kaynak Bloomberg

Sonuç olarak, zayıf ekonomik büyüme ve düşük enflasyon ortamı ile Küresel Merkez Bankaları’nın işi zor görünüyor. Kısa vadeli risklerin atlatılması ile ötelenen FED faiz artırım beklentisi, riskli varlıklara talebi tekrar gündeme getirebilir. Bu senaryoda gelişen ülke piyasaları da olumlu havadan nasibini alır ve Dolar/TL 2,90 altına gerileyebilir. Negatif faiz oranlarından can bulan altın fiyatları ise köpük denebilecek seviyelerin altına gerileme halinde muhtemelen yatırım fonları (ETF) talebi ile destek bulacak.

Arzu Toktay