Gelişmekte olan pazarların (GOP, Ülkeler GOÜ ) pandemi öncesinden bu yana karşılaştıkları dış koşullar üç önemli şekilde evrildi. Birincisi, küresel finansal koşullar daha zorlu. İkincisi, jeoekonomik parçalanma (ekonomik bloklaşma) artıyor. Üçüncüsü, iklim değişikliği artan maliyetlere neden oluyor. Bu trendler birlikte çalışarak ekonomik haritayı dönüştürüyor ve dünyayı daha değişken ve belirsiz hale getiriyor.
Uzun süre gelişmekte olan ülkelere yönelik finansman koşullarının zorlayıcı olmaya devam etmesi beklenebilir. ABD’nin agresif sıkılaştırma döngüsüne başlamasından bu yana geçen 18 ayda, gelişmekte olan ülkelerin dolar tahvillerinin ortalama getirileri yaklaşık 200 baz puan arttı, devlet tahvili ve şirket tahvili ihraçları (döviz cinsinden) yarı yarıya düştü ve büyük gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akışları keskin bir şekilde azaldı.
İlerleyen süreçte uzun vadeli doğal reel faiz oranı (r*) daha düşük seviyelere dönebilir. Araştırmamızın gösterdiği gibi bunun nedeni insanların daha uzun yaşaması, servetin yüksek oranda yoğunlaşmış olması ve üretkenlik artışının zayıf olmasıdır. Ancak düşük küresel r* düzeyine dönüş kesin olmaktan uzaktır. Halihazırda yüksek olan küresel borç seviyeleri, yaşlanan toplumları desteklemek için gereken önemli kamu harcamaları, iklim değişikliğinin hafifletilmesi ve muhtemelen yapay zeka odaklı üretkenlik artışıyla birleştiğinde, küresel r* üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturabilir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!