Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “2023 vizyonu çerçevesinde Türkiye, savaş uçağı ve bölgesel yolcu uçağı üretimi konusunda çalışmalarını sürdürüyor” dedi.
İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “ISO 10. Sanayi Kongresi ve İnovasyon Sergisi”ni ziyaret eden Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Ergün, “Havacılık bir bütün olarak düşündüğümüz zaman önce aslında mazisi olan bir şey.
Biz biliyorsunuz vaktiyle uçak ürettik hatta ihraçta ettik. Ama Türkiye’deki bir takım politik gelişmeler bu üretimin devamına engel oldu. Ofset uygulamalarında havacılıkta bizi iyi bir yere getirdi. Şimdi atak helikopterlerinin ile ilgili süreç hemen hemen tamamlandı.
Test uçuşları silahlı ve silahsız uçuşlar, bütün bunlar artık seri üretim yapılabilecek bir noktaya geldiğimizi gösteriyor. Uzun yıllardır devam eden AR-GE çalışmaları havacılıktaki yetişen firmalar bu konuda bizim hem savaş uçağı hem de yolcu uçağı üretme konusunda bir adım atmamızı gerektirir hale geldi. Bu nedenle bunu 2023 vizyonu çerçevesine oturttuk. 2023 vizyonu çerçevesinde Türkiye savaş uçağı ve bölgesel yolcu uçağı üretimi konusunda da çalışmalarını sürdürüyor. Daha çok Ulaştırma Bakanlığı hem AR-GE çalışmalarına hem anlaşmalara hem de, yan sanayi oluşumuna hız verilmiş olan bir konudur” dedi.
Basın mensuplarının “Türkiye Çin’den sonra en fazla büyüyen ikinci ülkesi oldu, büyümeye sevinmek mi lazım üzülmek mi lazım?” sorusuna Bakan Ergün, “Büyümeye sevinmek lazım. Türkiye’nin üretim yapmaya ihracat yapmaya, istihdam meydanı getirmeye ihtiyacı var. Türkiye üretirken bu üretimini stoklara yapmıyor, üretimini tüketiyor ve ihraç ediyor.
Bu üretimini yaparken boşu boşuna borçlanarak boşa yapmıyor, bunu bir karşılığı var. Ama yinede dünyadaki kırılganlıkları dikkate alarak bu büyümenin kontrol altında yürütülmesi gerekiyor. Zaten alınan tedbirlerde bu kontrol mekanizmalarının devreye girmiş olduğunu, bizim büyüme ile ilgili soru işareti taşıyan noktamız cari açıkla ilgili noktamızdır” diye konuştu.
Ergün, büyümede cari açığın gün geçtikçe daha da büyümesinin ileride getireceği riskler üzerinde durulduğunu ifade ederek, “Ama son çeyrekte gördüğümüz gibi ihracattaki artış oranı ithalattaki artış oranından daha fazladır. Buda alınan tedbirlerin aslında işe yaramaya başladığını ithalatı frenleyen tedbirler olduğunu gösterir. Yılbaşından itibaren yeni teşvik sistemiyle birlikte yeni mekanizmaların devreye girmesiyle bu makas daha da daralacaktır.
Cari açıkta büyük bir risk olmak noktasından uzaklaşacaktır. Altı ayda bir strateji belgesindeki eylemlerin hangi noktaya geldiğini ele alıyoruz. Son altı ay içerisindeki strateji belgesindeki eylemlerde performans kriterlerinin daha üstünde performans sergilendiğini söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
Teşvik sisteminde yatırımların önemli olduğuna da değinen Bakan Ergün sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Teşvik sisteminde elbette yatırımlar, istihdam, sektörler bunlar önemli. Ama bu teşvik sisteminde bunlar kadar ön plana çıkacak konu cari açığın önlenmesi konusu olacaktır. Hangi alanlarda cari açık veriyoruz ve bu cari açığını önlemesiyle ilgili hangi teşvik mekanizmalarını devreye sokmamız lazım konusu yeni sistemin en önemli konularından birisidir.”