İkinci Kez Obama

Mahfi Eğilmez – 07.11.2012
Obama’nın uygulamaları ve uygulayacakları
ABD seçimlerini Obama kazandı. Bundan sonra ABD ekonomisinde neler yapılacak? Bu sorunun yanıtını verebilmek için Obama’nın seçimlerden önce neler yaptığına ve neleri yapmaya hazırlandığına bir bakalım.
Obama, ekonomiyi resesyondan çıkarmak için hazırlanan vergi kesintileri, altyapı, eğitim, enerji araştırmaları ve sağlığa yatırımlar yapılmasını öngören canlandırma programını uygulamaya koydu. Amerikan otomotiv sektörünün sıkıntıdan kurtarılması için hazırlanan planları destekledi. Kolombiya, Panama ve Güney Kore ile ticaret anlaşmaları imzaladı. Amerikalıların büyük bölümünü etkileyen vergi kesintilerine gitti. Seçimi kazanırsa Bush döneminde kabul edilen ve yıllık geliri 250 bin doların üzerindeki ailelere yapılan vergi indirimini geri alacağını ve milyonerlerin ödediği vergileri artıracağını açıkladı.
ABD ekonomisi küresel krize ilk giren ekonomiydi. 2006 yılında başlayan kriz sinyalleri 2007 yılında subprime mortgage kriziyle patlama aşamasına geldi. 2008 yılındaki Lehman Brothers kriziyle de kriz birden yayılıverdi. O tarihten beri ABD ekonomisini toparlama ve krizden çıkarma çabaları devam ediyor. Bu çerçevede kurumların kurtarılmasından piyasaya likidite verilmesine kadar birçok adım atıldı. Bütün bu uygulamalarla ABD ekonomisi önce resesyondan çıktı sonra da yavaş yavaş büyümeye geçti.
Obama’nın kriz karnesi
ABD ekonomisinin güncel verileri şöyle (Kaynak: IMF, World Economic Outlook)
2008
2010
2012
Büyüme
-0,3
2,4
2,2
Enflasyon (TÜFE)
2,2
1,3
1,6
İşsizlik Oranı
5,8
9,6
7,9
Bütçe Açığı / GSYH
5,5
8,7
6,8
Cari Açık / GSYH
4,7
3,0
3,1
ABD açısından krizin yaygınlaştığı yıl olarak kabul edilen 2008 yılıyla krizin zirve yaptığı yıl olarak kabul edilen 2010 yılı karşılaştırıldığında 2010 yılında işsizlik oranında ve bütçe açığında önemli artışlar olmasına karşılık büyümenin toparlanmaya başladığı görülüyor. Ekonomiyi canlandırma paketinin de etkisiyle bütçe açığı önemli ölçüde artmış buna karşılık talep düşüşü nedeniyle cari açık düşmüş görünüyor.
2010 yılından 2012 yılına geçişte işsizlik oranında ve bütçe açığındaki düşüşler dikkat çekiyor. Piyasaya sürülen onca likiditeye karşın enflasyondaki artış ihmal edilebilir cinsten bir artış olarak görülüyor.
İlk kez seçilmesinden sonra bir enkaz devralmış olan Obama, bunun üzerine bir de küresel krizle uğraşmak zorunda kalmıştı. Bu kez kendi kendine devrettiği ekonomik tablo daha olumlu görünüyor. ABD ekonomisi toparlanıyor ve bu toparlanma önümüzdeki yılda da devam edecek gibi duruyor.
Temel ekonomik sorunlar ve Obama’nın olası yaklaşımları
Bu aşamada merak edilen soruların başında dört önemli soru yer alıyor: (1) Fed yeni bir likidite genişlemesi, yaratır mı? (2) Hükümet (Hazine) bütçe açığını artıracak bir vergi indirimi ya da harcama artışı yapar mı? (3) Mali uçurum meselesi nasıl çözülecek? (4) Avrupa’daki sorunlara nasıl katkı yapılacak?
İlk soru konusunda Obama’dan çok Bernanke’nin söylediklerine bakmak gerekiyor. Bernanke bu soruyla karşılaştığında gerekirse yaparız mesajı verdi. Gerekir mi gerekmez mi bu aşamada bilinmiyor.
İkinci sorunun yanıtı ise biraz yukarıda değindiğim konular arasında yer alıyor. Obama, vergi kesintilerinden ve ekonomiyi canlandırma çabalarından yana tavrını koyuyor. Genelde vergi indirimlerine devam edilmesi bekleniyor. Gelebilecek tek vergi yükü milyonerlere yönelik olacak.
Üçüncü soru mali uçurum meselesinin nasıl çözümleneceği sorusu. Mali uçurum deyimiyle kastedilen şey, ABD’de 2012 sonunda ve 2013 başında otomatik olarak yürürlüğe girecek bir dizi mali kuralın yaratacağı tahmin edilen olumsuz ekonomik etkiler. Bu kural değişikliklerini iki başlıkta toplayabiliriz: (a) Vergiler: Bush döneminde yürürlüğe konulan vergi indirimleri eğer Kongre tarafından bir yenileme yapılmazsa 2012 yılı sonunda ortadan kalkacak ve sistem eski vergi yüklerine geri dönecek. (b) Harcamalar: Geçtiğimiz yıl kabul edilen partiler üstü yasa ile de 2013 yılbaşında 1,2 trilyon dolarlık bütçe kesintisi yapılacak. Vergi indirimlerinin kalkması ve bütçe harcamalarının kesilmesi sonucu ekonomide canlılığın kaybolmasından ve sistemin yeniden resesyona girmesinden endişe ediliyor. ABD Bütçe İdaresi (OMB) bu düzenlemelerin bu şekilde yürürlüğe girmesinin ekonomik büyümeyi yüzde 0,5’e düşürebileceği görüşünde. Kongre’nin bu konuyu çözüp çözmeyeceği konusunda görüş farklılıkları var. Geçen yıl benzer bir sıkıntı borçlanma tavanı konusunda yaşanmış ve Hazine’nin borçlanma tavanına ulaştığı yani artık yeni borçlanma yapamayacak aşamaya geldiği sırada Kongre sorunu çözmüştü. Bu kez de benzer bir gelişme yaşanacağını ileri sürenler çoğunlukta bulunuyor. Buna karşılık bu sorununun çözümlenememesi ABD ekonomisi için yeni resesyonun başlangıcı olabilir.
Dördüncü soru belki de en yanıtı karmaşık olan soru. Obama’nın önümüzdeki yıl kendi ülkesinin ekonomisi kadar Avrupa ekonomileriyle uğraşması da gerekecek gibi görünüyor. Çünkü Avrupa’nın sorunlarını çözebilmek için güçlü bir liderlik tavrı gerekiyor ve şu ana kadar Merkel bu liderliği sergileyemedi. Bu durumda Obama’nın ikinci kez seçim kazanarak gücünü artırmış bir lider olarak Avrupa’da desteği çok önem taşıyor. Çözüm için ABD’nin daha aktif bir destek sergilemesi gerekebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir